- Siyasetten yasaklanmak diye bir durum herhalde Türkiye'ye özgüdür sadece. İnsanın başına böyle bir şey gelince, ne oluyor?
- Kendimi yasaklı görmüyorum ki! Halkımın içinde bulunduğu durumu, hukuksuzluğu ve haksızlığı dile getirme ve buna karşı olduğumu gösterme gibi bir sorumluluğum var benim halkın vicdanında. Bu sorumluluğu yerine getiriyor muyum, getirmiyor muyum? Önemli olan budur. Ben milletvekili olsam da olmasam da bunu her zaman dile getirmeye çalışırım. Bu röportajda da aynı şeyi yapıyorum!
- Bir 'Vicdan Vakfı' kurmak için kolları sıvamışsınız, neden olmadı?
- Olmadı değil, çalışıyoruz. Alt yapısını doğru kurmak gerek. Kürt ve Türk akademik çevrelerinden bir akil adamlar grubu oluşturmak ve sorunun çözümü için çalışmalar yapmak istedik. Bunu iki halkın demokratlarının ortak projesine dönüştürmeliyiz.