Deniz Palas'ın yapılanmasını anlatır mısınız?
Bir iş modeli. Bu bina belirli bir banka kredisiyle geri ödemeli alındı. O nedenle bir gelir kaynağı elde edecek bir iktisadi işletme kuruldu. Restoran, kafes, 365 gün faaliyet gösterecek salonu, İKSV Tasarım mağazasıyla buradan bir gelir elde edilecek. Bunlar vakfın kurduğu iktisadi işletmeye gelecek ve oradan vakfa aktarılacak.
Bu bina size kaç mal oldu?
14 milyon dolara mal oldu. Yüzde 90'ı kredidir bunun.Yaklaşık 2.5 milyon dolar işadamlarımızın bağışlarından geldi. Üç bankanın tepe yöneticisi Suzan Sabancı Dinçer, Ergün Özen, Ersin Özince bir çok alanda bize ciddi kolaylık sağlıyor. Sanata kültüre bu yönle katkıda bulunuyorlar.
AKM'nin özellikle yenilenme projesinde yer alan restoran yüzünden sendikanın çalımına uğradığını ve tadilat projesinin rafa kalktığını biliyoruz. Burası da bir kültür ve sanat merkezi ve restoran, kafe gibi unsurlara yer vermişsiniz. Yorumunuz nedir?
Keşke izin verselerdi. Keşke AKM'ye de restoran konsaydı. Ben olsaydım izin verirdim. O model hayata geçseydi, bir iş modeli olarak örnek olurdu. Dünyanın birçok yerinde müzeye, kültür merkezine girince, ilk yaptığımız gösteriden, sergiden sonra mağazaya girip bir şeyler alıp, restoranına oturmaktır. Dünya bunu yapıyor. Biz keşfetmedik yani. Biz bunu Türkiye'de uygulamaya çalışıyoruz. Festivaller tabii ki her zaman desteğe ihtiyaç duyacak. Ama şimdi gelir elde ederek, vakfın işlerini kolaylaştıracağız. Biz film festivalinde bileti 3.5 liraya satıyoruz. Yani bilet parasından kazanmamız mümkün değil.
İKSV'nin 2010 bütçesi ne kadar?
25 milyon lira. Bunun yüzde 15'inin devlet katkısı olacağını umuyoruz.