Yeni bir kuş gribi virüsünün (laboratuvarda müdahale edilerek hava yoluyla bir memeliden diğerine bulaşabilir hale getirilen bir virüs) serbest kalması veya teröristlerce çal ınması halinde milyonlarca insanı ölebileceği konusunda iki ay önce bir uyarı yazısı yayınlamıştık. Şimdiyse araşt ırma ekibinin başındaki Hollandalı bilim insanı Ron Fouchier, hâlâ sır olan bulgularının basın tarafından yanlış anlaşıldığını söylüyor. Fouchier, virüsün kolay yayılmadığını ve öksürme veya hapşırma yoluyla bir gelincikten diğerine bulaştığında öldürücü olmadığını; ancak hayvanların solunum yollarına yüksek dozda enjekte edildiğinde son derece ölümcül hale geldiğini aktarıyor. Bu sözler baştaki iddialarla bağdaşmıyor. Fouchier'in ilk raporunu okuyan uzmanlara göre orada, yeni virüsün havadan bulaştığı, üstelik enfekte olan insanların yüzde 60'ını öldüren doğal virüs kadar bulaşıcılığını koruduğu ifade ediliyordu. Fouchier'in yeni iddiaları, tarafsız ve bağımsız bir hakeme büyük ihtiyaç duyan küresel sağlık tartışmasındaki son tuhaflıklardan yalnızca biri. Bu virüsün çok ölümcül olup olmadığını ve eğer öyleyse nasıl saklanacağını kamuoyunun bilmesi gerekiyor. Teröristlere biyolojik silah tarifi vermeden ne kadar ayrıntısının yayınlanabileceğini halkın bilmesi gerekiyor. Bu tip araştırmaların tehlike ve yararlarını (yeni bir virüs geliştirildikten sonra değil, geliştirilmeden önce) etraf l ıca değerlendirecek bir mekanizmanın yürürlüğe konup konmayacağını bilinmesi gerekiyor. Federal bir kurum olan Biyogüvenlik Ulusal Danışma Kurulu'nun hem Fouchier'in ekibi, hem de Wisconsin- Madison Üniversitesi'nde benzer çalışmalar yapan araştırmacılardan bir isteği vardı. Kurul, hazırlanan raporların ancak teröristlere yarayacak ayrıntılar çıkarıldıktan sonra yayınlanmasını öneriyordu. Bunun üstüne bazı uzmanlar sansür suçlaması yapmış, bazıları da bilgiyi sınırlandırmanın ortaya çıkabilecek benzer virüs türlerinin izini sürmeyi ve onlarla savaşmayı güçleştireceğini belirtmişlerdi. Dünya Sağlık Örgütü geçen ay 22 uzmanla kapalı bir toplantı yaptı ve buradan, araştırmanın eksiksiz yayınlanması gerektiği sonucu çıktı. Katılımcıların çoğunun (virüsleri geliştiren araştırmacılar, araştırmaları eksiksiz yayınlamak isteyen dergiler, verdikleri inceleme konusu virüslere karşılık tüm ayrıntıları öğrenmek isteyen kalkınmakta olan ülkeler dâhil) yayında çıkarı vardı. Şimdi de araştırmayı finanse eden ve kendi itibarını düşünen ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri, ayrıntıların yayından çıkarılmasını isteyen biyogüvenlik danışma kurulundan bu isteğini gözden geçirmesini istiyor. Umarız k urul b unu y alnızca bir güvenlik ve terör sorunu olarak görmez. Umarız, virüsün laboratuvardan kurtulmasını önlemek için hangi güvenlik önlemlerinin alınması gerektiği ve araştırmanın birçok laboratuvarda mı sürdürülmesi, yoksa durdurulması mı gerektiği konusundaki fikirlerini açıkça söyler. Bu konular kurumsal bağı veya korunacak çıkarı olmayan uzmanlarca ele alınmalıdır. Küresel çaptaki bu sorun için Dünya Sağlık Örgütü'nün gözetiminde önlemler alınmalıdır. Gerçi kurumun i lk girişimi tek yanlı ve hayal kırıcı olsa da birçok uzman ve taraftan oluşan çok daha geniş katılımlı başka toplantılar için söz verildi. Bu toplantılar dar kapsamlı çıkar gruplarının kararlarını onaylayacak platformlara dönüşmemeli ve kurum bunun için elinden geleni yapmalıdır. Son derece karmaşık olan bu meselelerde birçok çıkar söz konusu. Devletler ve bilim insanları bu ve benzer konuda doğru karar vermek zorundadır.