Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda kazandığı maçlarda en az 3 gol atma geleneğini Bucaspor karşısında da sürdürdü. Daha önce Antalya, Manisa ve Eskişehir'e 4 gol, Gençlerbirliği'ne ise 3 gol atan sarı-lacivertliler, geçen hafta Gaziantepspor yenilgisinin acısını Bucaspor'u 5'leyerek çıkardı ve lider Trabzonspor ile arasındaki puan farkını 6'ya indirdi. ÖZGE AYDIN /SABAH İNTERNET RIDVAN DİLMEN: 'Ben de varım' diyebildi (SABAH) Hazır rakipler puan kaybetmiş, öylesi bir maça çıkıyorsunuz ki, kazanıp hem moralleneceksiniz, hem güveniniz geri gelecek, hem de 'bu işte ben de varım' diyeceksiniz. İlk hücumunuzda golü bulup, maçtan 1 dakika önce farklı duygular yaşayan ve farklı oyun formatında oynamak isteyen Samet Aybaba ve ekibinin dengesini ve psikolojisini bozuyorsunuz. Fenerbahçe gibi üst düzey bir takımın, duran topta bir oyuncusunun bile sıçramaması düşündürücü. 3-1'den sonra Fenerbahçe'ye bir şok lazımdı. Çünkü Bucaspor gelmeye başlamıştı. Fenerbahçe'nin imdadına Gökhan Gönül yetişti. Rakip sol bek Mulemo'yla yaşadığı tartışma, iki takımın elektriklenmesine neden oldu. Ve Fenerbahçe, bu rehavetten kurtulup daha çok mücadele etmeye başladı. Maçı kafada bitirmişken, oyuna yeniden hakim oldu. ÖMER ÜRÜNDÜL: Bu maç ölçü olmamalı (SABAH) Eldeki kadronun kapasitesini, sezon başından bu güne kadarki saha içi görüntüsünü göz önüne aldığımızda bana göre ligin en zayıf ekibi Bucaspor. Bir de üstüne üstlük 30. saniyede gol yiyip, moralleri bozulup oyunu önde kabul etmeye başlayınca, F.Bahçe arayıp da bulamadığı saha içi ortamını yakaladı. Fazla organize olmaya gerek kalmadan her atak girişimi, rakibin üst düzey yerleşme yanlışlarıyla ve bıraktıkları genişlikler pozisyonlara dönüştü. Gökhan Gönül ve Stoch kanatlarda kişisel becerileriyle rekor sayıda sıfıra indiler. İlk 23 dakikada Alex hat trick yaptı. Sonra takım skor rahatlığıyla tempoyu düşürdü. Maç karşılıklı ataklara döndü. Her zaman farklı galibiyetten sonra gerekli teşhisleri doğru yapmak lazım. Fenerbahçe'nin bu sezonki en büyük sıkıntılarından bir tanesi çok pozisyon vermek. Bucaspor'dan iki gol yediler, üç tane de net gol tehlikesi yaşadılar. Bunlardan iki tanesini kaçırmak, atmaktan daha zordu. Gelecek hakkında ışık tutacak maç haftaya Belediye deplasmanıdır. Genç Gökay'ın performansı da ilerisi için umut vericiydi. Bucaspor'un defansında iki deneyimli isimden Orhan sakat, Tomas kadro dışı. Defans bloğunda böyle bir sıkıntı varken, Saracoğlu deplasmanında Samet Aybaba'nın deneyimli bek Ali Güneş ve presçi kimliğiyle ön libero İbrahim'e ilk 11'de yer vermeyişini de çok yadırgadım. Zaten hatasını anlayıp, devre bitmeden iki oyuncu değişikliğine gitti. GÜRCAN BİLGİÇ: İmzaların maçı (SABAH) Bir hafta önceki 'sorumsuz' maçtan hiçbir iz taşımadan başladı Fenerbahçe karşılaşmaya... Sanki tüm yanlışlarını bilerek, hatalarını anlayarak, ne yapmaları gerektiğinin farkına vararak, takım olarak bir güç gösterisine kalkmışlardı. Daha ilk dakika dolmadan Alex maçı bitirdi aslında. Gökhan Gönül geceye yine imzasını atıyordu. Her bindirmesi ile tehlike yarattı. Bir hücum takımının en etkili oyuncularının forvetler değil, aslında bekler olduğunu gösteriyordu. Üstelik yıllardır Fenerbahçe için gerçek böyle. Ümit Özat, Roberto Carlos ile birlikte takım karakterinin en önemli figürlerinden biridir Gökhan Gönül. Alex'i gol krallığına oturtup, Fenerbahçe'yi ligin en golcü takımı yapan kaliteyi bize getiren bir maçtı. Artık her rakibi Fenerbahçe'ye önlem alarak oynamak zorunda. Alex'i günün adamı yapan ayrıntı, tüm defans oyuncularının gözünü ve dikkatini üzerine çeken Niang idi. Fenerbahçe'nin dördüncü ve beşinci golündeki Niang-Semih işbirliği, Barcelona'nın ceza alanı varyasyonlarını hatırlatıyordu. Güzel şeylerin çok olduğu, eleştirileceklerin de kolayca düzeltilebileceği bir görüntü yarattı Fenerbahçe. Gerçek oyuncu olmasının en önemli nedeni de budur zaten. YÜKSEL AYTUĞ: Buca'n sana kurban (FOTOMAÇ) Futbol için her şeyin mükemmel olduğu gecede sarı-lacivertli tribünler boştu. Ama bu kadar ihtiraslı bir Gökhan Gönül, bu denli iştahlı bir Alex olduğunu bilseler, Fenerbahçeliler bir gece önceden gişelerin önünde kuyruğa girerlerdi... Fenerbahçe galip geldi mi, toplam 9 puan kazanmış gibi olacak, yani tek şutta üç tane 'üçlük' kaydedecekti!.. Bir de 3 bininci gol fantezisini ekleyin, gel de oynama, gel de coşma... Dikkate alınması gereken ise maçın ikinci yarısının 2-2 sonuçlanmasıydı. SELÇUK YULA: Alex'e yakıştı (FOTOMAÇ) Fenerbahçe bu sene ilginç bir sezon geçiriyor. Bence Alex'siz bir takım kurma hayali düşünülüyorsa, benim önerim bu hayalden bir an önce vazgeçilmesi yönünde olacaktır. İşte dün de gördük kaptan voleyle, plaseyle, kafayla golün her türlüsünü atarak takımını rahatlatan ve üç puanı aldıran adamdı. Bu skora rağmen Mehmet Topuz ile Cristian'ı da sallananlar arasına koyabiliriz. Niang, Dia, Stoch için bir şey söylemek anlamsız. Her savunmanın korkulu rüyası tipler. Bakalım üçünü bir arada seyretmek ne zaman nasip olacak. Semih ise girdi, asist yaptı, gol attı... NECATİ BİLGİÇ: Emre'ye veliaht (FOTOMAÇ) Bütün şampiyonluk adaylarının önemli puanlar kaybettiği haftada F.Bahçe şahane bir, futbol birbirinden güzel 5 golle Bucaspor'u Saracoğlu Stadı'na gömerek liderle arasını 6 puana düşürdü. İkinci yarıda klasmanda üstünde bulunan Trabzon, Bursa ve Kayserispor'un Kadıköy'e geleceği düşünülürse F.Bahçe'nin şampiyonluk şansının büyük ölçüde arttığı görülüyor. Ergun'un ilk Erol'un bininci, Uche'nin 2 bininci gollerini görmüş ve yaşamış biri olarak dün akşam Alex'in şahane golüyle 3 bine ulaşmakla kalmadı ve 4 gol daha atarak 3 bin 4'ü buldu. Gol sıkıntısı çeken Buca, F.Bahçe'nin Lugano da olmamasından açık verdiği bir serbest atışta her zamanki gibi kafa golü attı. Güzel kurtarışlar yapan Volkan'ın bu toplara çıkmaması şaşırtıcıydı. HAKKI YALÇIN: Ayaklarıyla manşet atan adam: ALEX (FOTOMAÇ) Ayakların da dili vardır, onlar kazanmanın ruhuna dokunurlar. Dünkü Alex, savunmanın hatalarını da sırtlayacak kadar hamaldı, yaratıcıydı. Bu savunma elemanları, ikinci yarıda bütün savunma planlarını rakibe sunan,'beraberlik gammazcıları' gibiydi. Fenerbahçe kalesi de, birçok pozisyonda ana baba günü gibiydi. Bu sonuç bu sezonun Fenerbahçe klasiği zaten. Onlar hep alt kattaki takımlara efeleniyor. Vur Allah vur!