Adana'dan bize yazan meslektaşım, bu kez bir şikayet değil, tespitini dile getirmiş. Diyor ki: "Özel halk otobüsünde sürücü ile bir yolcunun diyalogunun sütunlarınızda yer almasını istiyorum. Bugüne kadar toplu taşımada yaşanan olumsuzluklarda hep sürücüleri suçladık ama bu defa durum farklı. Hem o otobüsün sürücüsüne teşekkür etmek hem de özel halk otobüslerinden sürekli şikayet eden vatandaşlarımıza bir mesaj vermek istiyorum. Dün sabah Yüzüncü Yıl Mahallesi'nde 01 J 0391 plakalı 8/A otobüsüne bindim. Mahalle arası olduğu için durak kavramı pek yok, yolcular el kaldırınca duruyor. Bir yerde birkaç kişiyi aldıktan sonra hemen 10 metre ileride bir kadın el kaldırdı. Onu da alan sürücü şakayla karışık, 'Diğer yolcularla küs müsünüz? Keşke siz de onların yanında bekleseydiniz. Adım başı durmak zorunda kalmazdık' dedi. Yolcunun verdiği cevap beni çok şaşırttı: 'Nerede duracağımı sana mı soracağım!' Kurduğu cümle aynen bu. O sürücünün sabrına ve nezaketine teşekkür ediyorum. Şimdi sizin aracılığınızla tüm Adanalılara soruyorum: Bu tür yolcular olduktan sonra otobüslerin sadece duraklarda durmasını nasıl bekleyebiliriz ki? Yolcu durak kavramını bilmedikten sonra, amacı para kazanmak olan sürücü niye sadece durakta dursun?" Okurumuzun tespiti böyle. Sürekli özel halk otobüslerinden şikayet eden vatandaşlarımız durak kavramına alışırsa sanırım kimsenin şikayeti kalmaz.
GÜLMECE
Temel, Cemal'e sorar: "Bu cün ögleye cok güzel bir sey yedum, pil pakalum nedur?" "Ola ne pileyum?" "Pi golayluk edeyrüm sagaa... Yedugum sey "P" ile baslayiii..." "Pilav..." "Yok..." "Pirasa..." "Yok..." "Pasturma..." "Yok..." "E.. Pilemedum, sen söyle..." "Pamya!.."
Yaşadığınız kentte, oturduğunuz mahalle ve sokakta hangi sorunu yaşıyorsanız bana yazın, çözüm bulalım
Fax: 0322 459 84 20