Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PROF. DR. BENGİ SEMERCİ

Depresyon sadece yetişkinleri vurmaz

Okuldaki başarısızlıktan ekonomik sıkıntılara, anne babanın boşanmasından hastalıklara, her türlü olumsuz olay çocuğun depresyona girmesine neden olabilir

Diğer birçok ruhsal hastalık gibi çocuklarda depresyon da olur ve sanıldığı kadar nadir değildir. Ergenleri de kattığınız zaman sayı daha da artar. Çok küçük yaşlardan itibaren çocuklarda depresyon görülebilir ama çocukluktan ergenliğe geçişte sıklık artar. Aile içi çatışmalar çocuk ve ergenlerde depresyon riskini artıran etkenlerin başında gelir. Çözüm zorlaştıkça depresyon da artar. Anne babasından birinde depresyon olan çocuklar, diğerlerine göre daha fazla risk altında. Okul başarısızlığı bir başka etken. Okulda başarı sağlayamayan çocuk depresyona kadar giden çöküntü yaşar. Kendine güveni az, kendini beğenmeyen, başarısız bulan çocuklarda depresyon oranı fazladır. Çocuğun yaşamını olumsuz etkileyen her türlü olay birer risk etmenidir. Boşanma, ölüm, hastalık, ağır ekonomik sıkıntılar bunların başlıcalarıdır.

HER YAŞTA BULGULAR FARKLI
Çocuklarda depresyonu saptamak erişkinlerden zor. Yine de tanı koymak için çocukların kendileriyle görüşülerek alınan bilgilerin, anne babalarının verdiği bilgilerden daha yararlı olduğu saptanmıştır. Her yaşta bulgular farklılık gösterir. Okul öncesi ilgisizlik, uykusuzluk ve kilo kaybı belirgindir. Bebeklik depresyonu ise farklıdır. Özellikle anneden ayrı kalma sonrası ortaya çıkan huzursuzluk, ağlamayı takiben beslenme bozukluğu, mide bağırsak sisteminde sorunlar ve son olarak içe kapanmayla giden bir sorundur. Bebek çevreyle ilişkiyi tümden keser. Duruşu, bakışı dikkat çekicidir. Anne kısa sürede geri dönerse düzelir. Yoksa kalıcı olur. Bebek yaşta yetiştirme yurtlarına bırakılan çocuklarda sık rastlanır. Okul çağındaki çocukların direkt kendisinden bilgi alınabilir. Çocuk, ailenin bilemeyeceği üzüntü hissi, intihar düşünceleri, uyku bozukluklarını anlatır. Ancak aileden bilgi almak da önemlidir. Çünkü aile de çocuğun azalan sosyal aktivitesi, huzursuz davranışları hakkında bilgi verebilir. Depresyonda olan kişinin dış görünümü bile değişmiştir. Dışardan üzüntülü, bakımsız, yüz çizgileri derinleşmiş, durgun, tedirgin hali dikkati çeker. Sesi kısılmış, konuşmalar yavaşlamıştır. Hatta ağır durumlarda hiç konuşmayabilir. Sık ağlama, özellikle sabahları yoğun kaygı, isteksizlik, zevk alamama, yakınlarına ilgisinde azalma, bazen de çabuk öfkelenme görülür. Unutkanlıktan yakınma sıktır ve bu, insanları en çok rahatsız eden bulgulardandır. Pişmanlık ve umutsuzluk depresyonu işaret edebilir. Kendilerini suçlamaya eğilimlidirler. Hiçbir şeyi doğru yapamamıştır. Kendine saygısı ve güveni azalır. Tüm bu duygular "Ölsem de kurtulsam"ı, yani intiharı getirebilir. Belirtilere iştah ve uyku azalması eşlik eder. Bazen de iştahta ve uyku isteğinde aşırı artma olabilir.

İNTİHAR RİSKİ VAR!
Gelelim farklılıklara.... En önemlisi erişkinlerde görülen depresif duygu durumu yani içe kapanma, konuşmama gibi belirtilerin yerine çocuklarda kolay kızma, bağırma görülebilir. Ama aynen erişkinde olduğu gibi depresyon duygusu da olabilir. Yine erişkinde görülen aşırı iştah, çocuklarda da olabilir. Ancak erişkinlerde izlenen bulgulardan biri olan aşırı kilo kaybı yerine, çocukta gelişim dönemine göre beklenen kilo artışının olmayışı tanı için yeterlidir, kilo kaybetmesi koşulu aranmaz. Çocuklarda üzgün yüz ifadesi, halisünasyon, içine kapanma ve bedensel yakınmalar daha sık görülür. Yaşla değişmeyen en önemli bulgular konsantrasyon bozuklukları, uykusuzluk ve intihar düşünceleridir. İntihar riski yaşla birlikte artsa da, çok küçük çocuklarda bile olabilen bir risktir. Tüm bu nedenlerle çocuğun depresyonu olur mu diye geçiştirmeden bir çocuk psikiyatrisi doktoruna danışmak gerekir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA