Sarı saçlarına, gül yüzüne, şen kahkahalarına kurban olduğum Hadise, bir röportajında, 'Erkeği tek bir yemekte tanırım, çözerim, notunu veririm' tadında bir açıklama yapmış.
Ne güzel..
Tabii bir yemekte çözülebilir karşımızdaki. Ama bazen.
BİR AN GELİR Kİ...
Mesela o kimya denen şey tutmadığı zaman.
Mesela adama dibimiz düşmediği zaman.
Mesela ilişki için yanıp tutuşmadığımız zaman.
Mesela adam, anasının gözü olmadığı zaman.
Ama öyle bir an gelir ki; ne bir yemekte, ne de bir ayda çözebilirsin karşındakini. Öyle seller gibi kapılır gidersin. Yavaş yavaş gözüne görünmeye başlar falsolar.
Sonra "Korkarım bu işte bir terslik var" dersin.
LAFINI YERSİN!
O yüzden "Büyük konuşmamakta fayda var" derim ben.
Hem büyük konuştun mu, lafını üç vakte kadar da yersin. "Aman dikkat" de derim ben. Öperim bütün kadınları, severim bütün kadınları ben. Aşka, hataya, düşmeye, toparlanmaya, çocuklaşmaya, sonra da büyümeye bayılırım...