Murat doğuştan böbrek hastası olarak dünyaya gözlerini açmıştı. Senelerce ilaç tedavisi gördü. 13 yaşına kadar da ilaçlarla idare etti ama artık böbrekleri iflas etmişti. Anne ve babasının böbreği de Murat'a uymuyordu. Kadavra sırasına yazıldı ve beklemeye başladı. Her telefon çaldığında "Acaba?" diyor ve seviniyordu. Bu arada Murat üç sene boyunca her gece 10 saat diyalize bağlandı. Herkes dışarıda koşup oynarken, o diyaliz makinesine giriyordu. Ve tarihler 25 Kasım 2008'i gösterdiğinde, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde kadavradan alınan bir böbrekle Murat ikinci hayatına "Merhaba" dedi. Murat'ın taburcu olur olmaz yaptığı ilk iş ise arkadaşlarıyla top oynamaya koşmak oldu.