Hüseyin Tatlı, İbrahim Tatlıses'in en küçük erkek kardeşi… Ayrıca ailesinin erkekleri arasında en açık tenli ve tek renkli gözlü olanı. Üçüncü albümünü çıkardı ve sekiz yıl Ankara'da yaşadıktan sonra İstanbul'a döndü. Tatlı, hayatı boyunca her şeyi tek başına yapmakta inat etmiş bir adam…
Artık 40 oldum. Ama 39 diyorum… Böyle demek daha güzel, hâlâ 30'larında olduğun için daha gençmişsin gibi geliyor kulağa.
Sekizinci çocuğum, kardeşlerin içinde en küçükleri benim.
Her ailede küçükler daha avantajlıdır, daima daha fazla sevilirler.
20 yaş diyelim.
O ünlü olduğunda siz çocuktunuz yani, nasıl bir duyguydu bu? Ünlü biri vardı ve o benim ağabeyimdi. O dönemler bunun tam anlamıyla ne demek olduğunu kavrayamamıştım henüz. Bizi ziyarete geldiğinde, mahallede Pinokyo bisikleti olan tek çocuk ben olmuştum.
Çocukluğunuz nerede geçti?
1974-1976 yılları arasında Mersin'deydik, ağabeyim 1978'de ünlü olunca bizi Urfa'ya taşıdı. O yoğun bir koşturmadaydı. Diğer ağabeyimiz ölmüştü ve babamız da yoktu malum… Babam ben iki yaşındayken vefat etmiş. Biz iki erkek kardeştik, yaşımız çok gençti ablalarım ise evlenmişlerdi. Sonrasında annem de İstanbul'a taşınma kararı aldı ve buraya geldik.
Evet. Babamı birkaç fotoğrafta gördüm, gözlerim ona çok benziyor. İbrahim bey (Tatlıses) bana baktığında "babamı hatırlıyorum" der. Kız kardeşlerimin de gözleri yeşildir.