20 yıldan beri sürdürülen araştırmalar, Aspirin ile ilgili çok önemli bir gerçeği daha ortaya çıkardı. Düzenli Aspirin kullananların; akciğer, yemek borusu, kolon ve prostat kanserlerine yakalanma risklerinin büyük ölçüde azaldığı belirlendi\n\nAspirin, kansere karşı ortalama yüzde 20 oranında koruma sağlamaktadır. Günlük 75 miligram Aspirin kullanımı, beş yıl içinde meydana gelen kanser ölümlerinin yüzde 30 ila 40 oranında azalmasına neden olmaktadır. Aspirin'in kanser ölümlerini azaltmasıyla ilgili çalışmalar, 20 yıldır sürmektedir. Kalp ve damar sağlığı için olumlu etkileri olduğu bilinen Aspirin'in kansere karşı koruyuculuğu; tüm popülasyonlarda geçerlidir.\n\n
HASTALIKLARIN DÜŞMANI\n Yapılan araştırmalar, düşük doz Aspirin kullanımının, ölümcül kanser risklerini azalttığını göstermektedir.\n
Aspirinin etkisi, diğer tüm nedenlere bağlı ölüm oranlarını da önemli ölçüde azaltmaktadır.\n
Aspirin'in ölümcül kanser risklerini azaltan etkisi, diğer tüm nedenlere bağlı ölüm oranlarını da önemli ölçüde düşürmektedir. Düzenli Aspirin tedavisi, bilim adamlarınca kolon kanserinin önlenmesiyle ilişkilendirilmektedir.\n\n
20 YILLIK ARAŞTIRMALAR\n Oxford Üniversitesi'nin John Radcliffe Hastanesi'nde yapılan araştırmalara başkanlık yapan Prof. Peter Rothwell ve ekibi; 20 yıllık çalışmaları boyunca Aspirin kullananlarda kolon kanserinden ölme riskinin yüzde 35 oranında azaldığını ortaya çıkarmıştır.\n
Aspirin'in en güçlü ve önleyici faydaları üst kolon (asendan ve transvers kolon) kanserlerinde görülmüştür.\n
Prof. Rothwell ve ekibi ayrıca beş yıl süreyle Aspirin kullananlarda; yaşlı erişkinlerde en sık görülen kolorektal (kalın bağırsak) kanser riskinin azaldığı gözlemlenmiştir. Yapılan sekiz çalışmanın sonuçları, 2010 yılında Guardian gazetesinde yayınlanmıştır.\n\n
55'TEN SONRA İŞE YARAR\n Oxford Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 40'ını oluşturan kolorektal kanser riskinin; günlük düşük doz Aspirin alımıyla, yüzde 20'lere düştüğünü belirlemiştir. Bu kanser önleyici ajanın yararları, 55 yaş üstünde daha etkilidir.\n
Prof. Peter Rothwell, Aspirin kullanmak için mantıklı zamanlamanın, 45-50 yaşında başlayıp 25 yıl devam etmek olduğunu belirtmektedir. Kalsiyumla birlikte gece almanın da Aspirin'in etkisini artırabileceği düşünülmektedir. Süt ya da yoğurtla birlikte kullanılması halinde Aspirin'in mide üzerindeki yakıcı etkisinin azalacağı vurgulanmaktadır. Bağırsakta çözülen 70-100 miligram Aspirin'in ise mideye zararı yok gibidir.\n\n
ZARARINDAN ÇOK FAYDASI OLUYOR\n
l Aspirin'le ilgili yeni veriler, Aspirin'in risk ve faydaları düşünülürken kansere karşı etkisinin de değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.\n
12 bin 500 kişi üzerinde yapılan bilimsel bir inceleme; 20 yıllık bir süreçte Aspirin'in kanser ölümlerinde yüzde 20 oranında düşüş sağladığını ortaya çıkarmıştır.\n\n
AKCİĞER VE GIRTLAKTA ETKİLİ\n Araştırmalar; akciğer kanseri ve gırtlak kanserine yakalanma riskinin de Aspirin sayesinde yüzde 60 oranında azaldığını göstermektedir.\n
Aspirin içerek bazı kanser türlerinde azalan risk oranları şöyledir: Özofagus (yemek borusu) kanseri, Yüzde 50; bağırsak kanseri, Yüzde 40; akciğer kanseri, Yüzde 60; prostat kanseri, Yüzde 10.\n\n
MİDEYİ KORUMAK İÇİN BÖĞÜRTLEN\nBazı durumlarda Aspirin'in yan etkileri olabilir. Bunlar; mide kanaması, ülser şeklinde ortaya çıkabilir. Aspirin kullanmaya başlayanlar için en iyi korunma, mümkün olan en düşük doz alımıdır. Bazı kanıtlar ise enterik kaplı (mide koruyucu) Aspirin kullanımının, ülser ve mide kanaması riskini azaltabileceğini göstermektedir.\n\n
DOĞAL DESTEKLEYİCİLER...\nAspirin'in yan etkileri sınırlı olsa da; çinko, yaban mersini ve meyan kökü özleri gibi doğal silahlarla, yan etkiler aza indirgenebilir. Mide sağlığını desteklemek için kullanılacak doğal koruyucular ise şöyledir:\n
Böğürtlen, mide sağlığı için güçlü bir antioksidandır ve özofagus (yemek borusu) kanserinde, koruyucu bir polifenoldür. (Polifenol; genelde bitkilerde bulunur ve bitkilerin renklenmelerinden sorumludur.)\n
Böğürtlen özleri; gastrointestinal sistem (mide-bağırsak kanalı) ile ilgili kanserlerle bağlantılı Helicobacterpylori bakterisi enfeksiyonunu da engelleyebilmektedir.\n\n \n\n
Prof. Dr. ERKAN TOPUZ