Almanya Federal Savcısı Harald Range, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla hakkında dava açılan Beate Zschaepe’nin, Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresinin eşit bir üyesi olduğunu söyledi. Zschaepe’nın aynı zamanda suç ortağı da olduğunu belirten Runge, ırkçılık ve devlet düşmanlığından dolayı ‘alçakça’ cinayetler işleyen NSU üyelerinin kendilerini birleşik ölüm komandosu olarak gördüklerini ifade etti. Beate Zschaepe ile iki arkadaşının normal ve yasal bir yaşantı sürdürdükleri görünümü verdiklerini kaydeden Harald Range, böylece yıllarca yakalanmadıklarını belirtti. Range, Zschaepe’nin, doğrudan cinayetleri işleyen ve soygunları yapan Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt gibi NSU’nun işlediği suçlardan sorumu olduğunu söyledi.\n\n
5 KİŞİYE DAVA AÇILDI\n\nBu arada Beate Zschaepe’nin yanı sıra NSU hücresine yardım eden ve destek veren 4 kişi hakkında dava açıldı. Aşırı sağcı Milliyetçi Demokratik Partisi (NPD) eski yöneticisi Ralf Wohlleben ile Carsten S. hakkında, cinayetlerde kullanılan ‘Ceska 83’ tipi bir silahı temin etmek, Andre E. Ve Holger G. hakkında da NSU’ya destek vermekle suçlanıyor. Zschaepe ise 10 kişiyi öldürmek, Köln’de 2 bombalı saldırı, 15 banka soygunu ile Zwickau’da yaşadıkları evi kundaklayarak adam öldürmeye teşebbüs etmekten suçlanıyor. Köln’de cezaevinde tutuklu bulunan Zschaepe, bugüne kadar hiç konuşmadı. Zschaepe’nin hakkında açılan dava hakkında konuşması bekleniyor. Beate Zschape’nin avukatı Wolfgang Heer, Runge’nin iddianamedeki bilgileri kamuoyu ile paylaşmasını eleştirdi. Heer, iddianamenin resmi yollardan kendilerine ulaşmadan ve savunmanın içeriği hakkında bilgisi olmadan başsavcının kamuoyuna bilgi vermesini ‘saygısızlık’ olarak niteledi.\n\n
Maiziere’ye ‘komisyona yardım etmedi’ suçlaması\n\nFEDERAL Meclis NSU Araştırma Komisyonu Üyesi Eva Högl, Savunma Bakanı Thomas De Maiziere’ye yönelik sert eleştirilerde bulundu. Maiziere’nin, 1990’lı yıllarda aşırı sağcıların radikalleşmesi döneminde MAD’in ve Alman ordusundaki faaliyetlerin araştırılması için herhangi bir şey yapmadığını iddia eden Högl, “Bakan, cinayetlerin bağlantılarının aydınlatılmasını destekleme konusunda da komisyona hiçbir şekilde katkı sağlamadı” dedi. Yeşiller Partili Hans Christian Ströbele de, 2006’ya kadar aşırı sağcı olarak bilinen ve MAD tarafından kayıt altında bulunan askerlerin Alman ordusunda kalmalarına izin verildiğini belirtti ve bu askerlerin stratejik öneme sahip yerlerde görev yaptıklarını iddia etti. Ströbele, böyle bir MAD’in yararından çok zararı olduğunu kaydetti. Öte yandan NSU üyesi Uwe Böhnhart ile Uwe Mundlos’un, 1990’lı yıllarda asker olduğu dönemde MAD tarafından ifadesinin alındığı ve aşırı sağcı görüşlere sahip olduğunun tespit edilmesine rağmen Alman ordusunda iki kez terfi ettirildiği belirtildi.