Almanya’da Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Başbakan adayı Peer Steinbrück, gölge kabinesine aldığı ve SPD’nin iktidar olması halinde Federal Bilim ve Araştırma Bakanı olması beklenen Prof. Dr. Yasemin Karakaşoğlu ile birlikte SABAH Avrupa’nın Frankfurt yakınlarındaki merkezini ziyaret etti. Steinbrück ziyaretinde Avrupa SABAH’ın yazıişleri ile haber merkezinin sorularını yanıtladı. Samimi bir havada geçen röportajda Steinbrück, Almanya’daki Türkler, genel seçimler ve Türkiye AB ilişkileri üzerine konuştu.\n\n
Gezi Parkı olayları Almanya’daki Türkler için de önemli bir konu. Türkiye’deki olaylar hakkında ne düşünüyorsunuz?\n\n
Birincisi: Türkiye’den bize ulaşan resimler bizi şaşırtıyor ve beni çok endişelendiriyor. Önemli bir ölçüde polis tarafından kaynaklanan orantısız bir şiddetle karşı karşıyayız. Bu şiddet durdurulmalı. Olayların bu noktaya gelmesinden derinden üzüntü duyuyorum.\n\n
İkincisi: Benim intibam, konunun artık sadece Gezi Parkı’nın yeniden şekillendirilmesi olmadığı. Anlaşılan konu, görünüşe göre birçok Türk’ü meşgul eden bir şeylerin ortaya çıkması: Konu, Türkiye’deki toplumsal gelişimdeki katılım ve paylaşım, daha fazla şeffaflık, daha fazla demokrasiyle ilgili.\n\n
Ne daha iyi yapılabilirdi?\n\nProtestocuları diskredite edip (kötülemek) ve onların isteklerini bir kenara itmek yerine, Türk başbakanın bir protestocular heyetini tarafsız bir yerde buluşmaya davet edip onlarla ciddi, açık bir şekilde konunun aslında ne olduğu konusunda konuşmasını isterdim.\n\n
Bu olaylar Avrupa Birliği (AB) müzakerelerini etkiler mi?\n\nBen, hâlâ desteklediğim müzakerelerin şu an olan olaylardan etkileneceğini gizlemiyorum. Avrupa Birliği komisyonu tarafından incelenen müzakerelerin önemli bir parçası da gösteri özgürlüğü, basın özgürlüğü ve düşünce özgürlüğü gibi temel değerleri içeren hukuk bölümüdür. Bunlar Avrupa Birliği’nin değerlerinin bir parçasıdır. Bu gelişmelere, Türkiye’nin son yıllarda sadece ekonomik değil aynı zamanda toplumsal açılım ve demokratikleşme konusunda önemli ilerlemeler kaydettiğini göz önünde bulundurduğumda, daha da üzülüyorum. Bu konular şimdi tekrar sorgulanmamalı, daha da ilerletilmeli.\n\n
Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) konusunda bir soru: Alman makamları nerde yanlış yaptı?\n\nAlman makamları bu konuda genel olarak başarısız oldular. Ve çok ciddiye alınması gereken bir şeyi zedelediler: Türk vatandaşlarının hukuk devletine olan güvenlerini ve Alman makamlarının ırkçılık ve aşırı sağ suçları takip etme kabiliyetini. Bu nedenle eleştirileri çok iyi anlıyorum. Umarım araştırma komisyonundan açık öneriler yapılır, sadece cinayetlerin aydınlatılmasında yapılan hatalarla ilgili değil, eyalet gizli servislerinin ve federal kurumların yeni düzenlenmesi konusunda da bir sonuç ortaya çıkar. Uzun süre bir gözünüzün, belki de iki gözünüzün organize aşırı sağ suça karşı kör olması, utanç vericidir.\n\n
Bu olaylar için bir politikacının sorumluluğu üstlenmesi gerekmez mi? Mesela zamanın İçişleri Bakanı veya başka bir sorumlu. İstifa gibi sonuçlar konuşuldu mu?\n\nBir sorumlunun hesap vermesini talebini anlıyorum. Ama sorun şu: Farklı bakanlıkların, kurumların ve sorumluların farklı düzeylerde, farklı zamanlarda etkili olmaları. Anlaşılabilir sorumlu talebi için tek bir kişi göstermek mümkün değil. Benim için daha önemli olan, ülkemizde böyle bir şeyin bir daha asla tekrarlanmaması için kanıtlanan sorunlardan ve eksiklerden hangi sonuçları çıkardığımız.\n\n
Bazı yetkili kurumların bu konuda bilinçli olarak yanlış davrandığına dair iddialar var. Siz buna ne diyorsunuz?\n\nBaşarısızlık bu kadar büyük olduğu için, acaba kısmen kasıtlı mı, lakayıt mı davranıldığı veya en azından tolere eder şekilde mi davranıldığı gibi soruların sorulmasını anlayabiliyorum. Ama kendi yaptığım konuşmalarda kasıtlı yapılmış bir şeyin onayına rastlamadım. Ama bunların kesin ve güvenilir bir şekilde tahminini araştırma komisyonuna bırakmak lazım. Her durumda orada olanlara karşı yıllar boyunca önemli bir görmezden gelme, bir körlük olmuştur. Daha önceden sorulmalıydı bu cinayet serisinin arkasında sistematik olan bir şey var mı diye.\n\n
NSU’nun ortaya çıkmasından sonra kurumların ve devletin onlara karşı tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Siz hükümette olsanız başka davranır mıydınız?\n\nŞok ve sarsıntı çok büyük. Umuyor ve bekliyorum ki doğru sonuçlar ortaya çıkar ve bunlar sonuçsuz kalmaz. Bu yüzden bence partilerüstü iyi ve sağlam bir iş yapan araştırma komisyonu çok önemli. Her gelecek olan hükümet anayasa koruma teşkilatının ve beraberindeki kurumların yeniden yapılandırma sorusu ile uğraşmak zorunda kalacaktır. Bu geniş kapsamlı sonuçlara yol açabilir.\n\nKişisel sonuçlara zaten varıldı. Kabul ediyorum federal düzeyde değil, ama sorumlu kurum başkanları düzeyinde. Daha fazla kanıtlar ortaya çıkarsa, daha fazla sonuçlara da varılacaktır. NSU duruşması seviyesiz başladı. Bunda basın akreditasyonunun da etkisi var. Ama benim izlemime göre geçen süre içinde hakim davayı çok daha iyi kontrolü altına aldı.\n\n
Şimdiye kadar bilinmeyen yeni NSU suçları ortaya çıkarsa şaşırır mısınız?\n\nBu olayın vehameti karşısında artık şaşırmam.\n\n \n\n
FRANKFURT\n\n
TERCÜME: Candan Six Şaşmaz\n\n
YARIN: Steinbrück, çifte vatandaşlığa kesinlikle “evet” diyor... Eğitime yatırım \n
ile ilgili tam olarak ne kast ediyor?