Almanya’nın Hessen Eyaleti Uyum Bakanı Bakanı Jörg Uwe Hahn, eyalette yaşayan iki Türk aileyi evinde ziyaret etti. Hür Demokrat Partili (FDP) Bakan Hahn, ilk ziyaretini Frankfurt Sindlingen’de ikamet eden Coşkun Ailesi’ne yaptı. Hayatında ikinci kez bir Türk ailenin evine ayak bastığını anlatan Hahn, “Mesleğim avukatlık. Milletvekili ve bakan olmadan önce avukatlık yaptığım dönemde, yanımda çalışan sekreterim Türk idi. Ailesine bir konuda yardımcı olmak için evlerine gitmiştim. Ziyaret amaçlı olan şimdiki ise bu anlamda ilk” dedi.\n\n
ALMANCASINI SORDU\n\nAile fertleriyle tek tek ilgilenen Hahn, damat Ömer’in Türkiye’den aile birleşimi ile geldiğini öğrenince, ona ilk sorusu “Almanca öğrendiniz mi?” oldu. Ömer ise, “İlk işim bu oldu. Kendimi kurtaracak kadar öğrendim” diye yanıt verdi. Ardından Bakan Hahn, Alim Coşkun’a ne iş yaptığını sordu. Coşkun da, Frankfurt’ta Münchener Strasse’de iki market, bir balıkçı dükkanı ve küçük bir balık restoranı işlettiğini söyledi.\n\n
“HİÇ ALMAN ÇALIŞAN YOK MU?”\n\nAralarında Yunan, Bulgar, Arap ve Azeri olmak üzere çoğu Türk 25 çalışanı olduğunu anlatan Coşkun, Bakan Hahn’ın, “Hiç Alman çalışan yok mu? Yoksa işi mi beğenmiyorlar?” sorusuna, “Hiç başvuran olmadı” cevabını verdi. Alim Coşkun’un, “Müşterilerimin çoğu Alman” demesi üzerine Aysel Coşkun da, “Alman müşterilerimiz o kadar iyiler ki, yemek yedikten sonra tepsilerindeki artıkları çöpe boşaltıp bulaşık rafına koyuyorlar” dedi.\n\n
İSLAM DİN DERSİ\n\nBakan Hahn daha sonra, “Bu yıl eyalet genelinde 25 okulda İslam dini dersleri verilecek. Bu sayıyı kısa sürede 48’e çıkaracağız. Bunu duymuş muydunuz?” diye sordu. Aile fertleri budan haberdar olduklarını, ancak ayrıntıları bilmediklerini belirttiler. Aysel Coşkun, dini eğitimin eksik olduğunu belirterek, “Tanıdığım pek çok çocuk Müslümanız diyor, ama dinini tam bilmiyor. ‘Seni kim yarattı?’ diye sorduğumda, ‘Annem’ cevabı veriyorlar. Bu yüzden dinin düzgün öğretilmesi çok önemli” diye konuştu. Dr. Yaşar Bilgin konuya ilişkin olarak, Giessen Üniversitesi bünyesinde İslam dini dersi verecek öğretmeni yetiştirildiğini, onlara dersleri şimdilik Türkiye’den gelen ilahiyatçıların verdiğini açıkladı.\n\n
“İSTEĞİNİZ VAR MI?”\n\nJörg Uwe Hahn, “Uyum bakanı olarak benden neler yapmamı istersiniz? Önerileriniz var mı?” diye sorması üzerine, “Yok, her şey yolunda” cevabı alınca da, “Birlikte yaşamak zorundayız. Farklılıkları kaşımanın gereği yok. Alman nüfusu yaşlanıyor. Bu yüzden göçmenler Almanya’nın yararına” dedi.\n\n
“UYUM HEP BİZDEN BEKLENİYOR”\n\nHAHN, uyum bakanı olarak kendisinden ne gibi beklentileri ve dilekleri olduğunu sordu. Ergin Üstün bunun üzerine, “Uyum hep bizden bekleniyor. Halbuki çoğunluk toplumunun bu konuda çaba sarfetmesi gerekiyor. Doğrusu bunu çok göremiyoruz” dedi ve başından geçen şu olayı anlattı: “Gençken Alman futbol kulüplerinde oynamamız gerektiğine inanıyor ve arkadaşlarımı da bu yönde teşvik ediyordum. Bir gün deplasman maçımız vardı. O gün ben otomobilimi çok ihtiyacı olan kardeşime ödünç vermiştim. Maç yapacağımız yere gitmek için takım arkadaşlarımdan beni de otomobillerine almalarını rica ettim. Hiçbiri bana içtenlikle yardımcı olmadı. Zoraki olarak birisiyle gidebildim. Dönüşte beni otomobiline alan arkadaşa, kendi yoluna çok yakın olan evime bırakması- nı rica ettim. Birkaç dakikasını alacak bu ricamı, zamanı olmadığı için kabul etmedi. Doğrusu bu tavır beni derinden yaraladı ve bunun sonucunda takımı terk ettim. Elimizden geleni yapmamıza rağmen dışlanıyoruz maalesef.” Hep savunmada kalmanın iyi bir duygu olmadığı- nı anlatan çift, “ABD’deki 11 Eylül saldırısı sonrasında, Müslümanlar olarak bu olayı onaylamadığımızı ve böyle insanlar olmadığımızı herkese anlatmak ve savunma yapmak zorunda kaldık” dediler. Gülseren Üstün de başörtüsü yüzünden işe alınmadığından ve ciddi anlamda ayrımcılığa maruz kalmaktan şikayetçi oldu. Aileye 10 yıl sonra tekrar görüşme teklifinde bulunan Hahn, onları hem bakanlığa hem de eyalet meclisini ziyaret etmeye davet etti.\n\n
“ÇOCUKLAR NEREDE” DİYE MERAK ETTİ\n\nBAKAN Hahn, ikinci ziyaretini ise Baunatal’de yaşayan Üstün ailesine yaptı. Ergin ve Gülseren Üstün tarafından kar- şılanan bakan, “Çocuklar nerede” diye sordu. Aile de, oğulları Ömer (8) ve Hakan’ın (10) futbol antremanında olduğunu söyledi. Hahn aileye, “Burada kendinizi nasıl, iyi hissediyor musunuz?” diye sorunca, buna “Evet” cevabını aldı. Gülseren Eren, Türkiye’yi tatillerden tanıdığını, her defasında çok keyifli zaman geçirdiğini, ancak yaşamak için gitmeyi düşünemeyeceğini belirtti. “Bizim iki vatanımız var. Biri Türkiye diğeri Almanya” derken, Ergin Üstün, “Belki çocuklarımız ileride ‘ülkemiz sadece Almanya’ derler. Ancak benim için henüz durum o aşamada değil” ifadesi kullandı. Ergin Üstün, çifte vatandaşlığın tanınmıyor olmasını da büyük bir eksiklik olarak değerlendirdi.