Peygamber Efendimiz, kuraklık ve kıtlık yıllarında yaptığı hicret yolculuğu sırasında bir çadıra konuk oldu. Burada gördüğü süt vermeyen koyun için dua etmesinden sonra koyun, sütle dolup taştı.\n\nÜmmu¨ Ma’bed, akıllı ve gu¨çlu¨ bir köylu¨ kadınıydı. Kuraklık ve kıtlık yıllarında Kubeyd mevkiindeki çadırının önu¨nde oturur, geçen yolcuların su ve yiyecek ihtiyaçlarını karsılardı. Peygamber Aleyhisselam ile Ebû Bekir, Amir b. Fu¨heyre ve Abdullah b. Uraykıt, hicret sırasında onun çadırına ugrayıp hurma ya da et satın almak istediler. Fakat Ümmu¨ Ma’bed’de bunlardan hiçbiri yoktu. Kıtlıga ugrayan herkes satın alıp tu¨ketmisti. Ümmu¨ Ma’bed Peygamberimize, “Vallahi, bir sey olsaydı ikram ederdim!” dedi. Peygamber Aleyhisselam, Yanında su¨t bulunur mu?” diye sordu. Ümmu¨ Ma’bed: “Yoktur! Vallahi davarlar kısırdır!” dedi.\n
“HAYVANI BEREKETLİ KIL”
\nPeygamber Aleyhisselam çadırın bir tarafında duran çelimsiz koyunu gördu¨: “Nedir su koyun?” Ümmu¨ Ma’bed, “Su¨ru¨den kalmıs, gu¨çsu¨z hayvandır. Ise yaramaz” dedi. Peygamber Aleyhisselam, “Onda su¨t var mı?” diye sordu. Ümmu¨ Ma’bed, “O bundan tamamıyla mahrumdur!” dedi. Peygamber Aleyhisselam, “Onu sagmama izin verir misiniz?” diye sordu. Ümmu¨ Ma’bed, “Anam babam sana feda olsun. Su¨t bulabilecegini sanıyorsan sag!” dedi. Peygamber Aleyhisselam, koyunu getirtti, arkasına çömeldi. Bacaklarını ayırdı, besmele çekti, memesini eliyle sıvazladı ve “Allah’ım! Onun (Ümmu¨ Ma’bed’in) hayvanını bereketli kıl!” diyerek dua etti. Bu duayla hayvanın memeleri su¨tle dolup tastı. SÜT DOLDU TAŞTI Peygamber Aleyhisselam, 5-10 kisinin doyacagı bu¨yu¨klu¨kte kabın içine su¨tu¨ sagdı. Ilk önce Ümmu¨ Ma’bed, kanasıya içti. Peygamber Aleyhisselam’ın yol arkadasları da içtiler. Sonra da Peygamber Aleyhisselam afiyetle içti. Biraz sonra, Ümmu¨ Ma’bed’in kocası Ebû Ma’bed geldi bir kap dolusu su¨tu¨ göru¨nce sasırdı, “Bu su¨t bize nerden geldi?” dedi. Ümmu¨ Ma’bed, “Vallahi bize mu¨barek bir zat ugradı. Söyle söyle yaptı” diye anlattı. Ümmu¨ Ma’bed’in dedigine göre, Peygamber Aleyhisselam tarafından kesilmemesi emrolunan bu koyun, bir mucize eseri olarak, hicretin 18. yılındaki siddetli kuraklıga kadar yasamıs ve o zor gu¨nlerde, bu koyundan sabah aksam su¨t sagıp ihtiyaçlarını gidermislerdi.