Artık cin şişeden çıktı. Brandenburg’daki Heim’dan kaçan üç çocuk kendilerine yapılan işkenceleri, aşağılamaları ve tacizleri anlattılar tek tek. Alman basını hayrettir bu kez istim üzerindeydi ve meselenin üzerine gitti. NSU cinayetlerini “dönerci cinayeti” diyerek yıllarca çarpıtmalarının yarattığı itibar kaybını yeniden yaşamak istemiyor olmalılar. Umarım fikr-i takibini de yaparlar. Nitekim İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla yurt basıldı, şimdi soruşturma süreci devam etmekte.\n\nAlmanya’da bürokrasiyi koruma refleksinin Türkiye’ye on takla attırdığını düşünürsek çıkacak sonuçtan umudumun az olduğunu burada kayıt olarak düşeyim hemen. Yeşiller Partisi milletvekili Marie Luise von Halem de aslında “Yapılan kontroller yeterli değil. Ülke genelindeki yaklaşık 400 yurt için Devlet Gençlik Dairesi’nde sadece üç çalışan sorumlu tutuluyor” diyerek hem bu tespiti doğruluyor, hem de olayın vahametini göz önüne seriyor.\n\nPeki biz ne diyoruz yıllardır?\n\nJugendamt ve Heim’ların zarar görmemesi, çocukların geleceği açısından çok mühim. Oysa uzun yıllar, kurum içi uygulamalar, ortaya çıkan mağduriyetler, kötü muamele, istismar ve şeffaflıktan uzak tutucu yapı, bu kurumların itibar erozyonuna uğramasına neden oldu. Tabii iç denetim hemen hemen hiç işletilmedi.\n\nŞimdi Eğitim Bakanı Martina Münch de, Eğitim Komitesi yetkililerinin denetim görevlerini yapıp yapmadıklarını öğrenilmesini istiyor.\n\nNihayet ve çok geç!\n\nAncak şu var ki Eğitim Bakanı ile Sol Partiden sonra Hür Demokrat Parti (FDP) Meclis Grup Başkanı Andreas Buttnero da hep aynı şeyi söylüyor:\n\n“Bu yurtların gerekliliği tartışılmalı, en azından iddialar açıklığa kavuşana dek yurtlar kapatılsın”\n\nİlginç değil mi? İktidarı ve Sol Parti’yi aynı çizgide buluşturan fikir, yurtların kapatılması. En azından geçici olarak. Yani, bir yol açılsın gerisi gelir mantığı.\n\nSol Parti’yi bilemem ama iktidarın her iki kanadının bu önerisinin ardında sanki başka bir niyet sırıtıyor.\n\nYurtların yükünden kurtulmak ve özelleştirilmesinin yolunu açmak olabilir mi bu niyet?\n\nİnşallah yanılıyorumdur.\n\nBu yurtların yükünden kurtulmak kolay yol. Zor ve doğru olan ise iç denetim mekanizmalarını çalıştırıp, kurumun fiziki koşullarından insan kaynaklarına dek sağlıklı işlemesini temin etmek. Sonuçta sözkonusu olan çocuklar ve onların geleceği.\n\n
Anayasa’da son durum\n\nGelelim Türkiye’ye. Yine başa döndük... Hükümet üzerinde uzlaşılan 48 maddelik yeni Anayasa çalışmasının Meclis’ten geçirilmesini önerdi, CHP dahil tüm partiler öneriye sıcak baktı.\n\nPeki sonra ne oldu? Hepsi tek tek pozisyon değiştirdiler. Daha doğrusu eski pozisyonlarına geri döndüler. Hükümet adına Mehmet Ali Şahin’in “48 madde için eğer işbirliği yaparsak tutuklu milletvekillerinin durumu da ele alınır” mealindeki açıklaması da bu süreçte şık kaçmadı. Bunu da belirtelim.\n\nKısacası Yeni Anayasa bahara kaldı. Artık sonbahar mı olur, ilkbahar mı olur orası meçhul.