SEKİZİ Türk, 10 kişiyi öldüren NSU terör hücresinin davasında dün 58. duruşma görüldü. Duruşmaya hücrenin ölen üyesi Uwe Böhnhardt’ın annesi Brigitte Böhnhardt’ın ifadesi ile devam edildi. Böhnhardt, duruşmada oğlunun öldüğünü kendisine haber verdiği için başsanık Beate Zschaepe’ye teşekkür etti. Bir anneye ölüm haberi vermenin zor olduğunu söyleyen Böhnhardt, “Beni aradığın için teşekkür ederim” dedi. Zschaepe, bu söze tepkisiz kaldı.\n\n
ZCHAEPE’Yİ MİSAFİR ETMİŞ\n\n1996 yılında Beate Zschaepe’nin geçici olarak bir kaç ay evlerinde kaldığını söyleyen anne Böhnhardt, “Onu modern ve genç bir kadın olarak hatırlıyorum. Annesiyle problemleri vardı” dedi. Zchaepe’nin evdeki durumuna ilişkin soruya ‘Yemek pişiriyormuş, pasta yapıyormuş’ diye konuştu. Oğlunun teslim olma çağrılarına, ‘Teslim olmaktansa kendimi öldürürüm’ dediğini ifade eden Böhnhardt, kurban ailelerinin yakınlarını kaybetmelerinin kendisini üzdüğünü duygusuz bir ses tonuyla ifade etti.\n\nThüringen eyaletinden bir Neo-Nazi grubu ve okulların tatil olmasından dolayı 15 kişilik öğrenci grubu davayı izlemeye geldi. Mahkeme önünde uzun kuyruklar oluştu ve bazı seyirciler içeri girmek için 3 saate yakın bekledi. Anne Böhnhardt, eşinin mühendis olduğunu belirterek başladığı konuşmasına bir oğlunun 17 yaşında öldüğünü ve bu ölümün Uwe’yi çok olumsuz etkilediğini söyledi. İfadesinde diğer oğlu ve torunlarını korumak için özel yaşamı hakkında fazla konuşmak istemediğini dile getiren Böhnhardt, başsanık Beate Zschape ile oğlunun ilişkisi hakkında konuştu.\n\nOğluyla 1994 veya 1996’da tanışan Zschaepe’nin önce Uwe Mundlos’un sevgilisi olduğunu, daha sonra da oğluyla arkadaşlığa başladığını vurgulayan anne, “Üçü birlikte bahçede oturdular ve oğlum Beate ile öpüştü. Mundlos buna tepki vermedi. Demek ki birlikteliklerine karşı değildi” dedi. Üçlüden 2002 senesinden sonra haber almadığını söyleyen anne, 5 Kasım 2011 tarihindeki sabah 07.00’de çalan telefonda Beate’nin aradığını, “Kim arıyor?” diye sorduğunda, ‘Uwe’nin Beate’si’ cevabını aldığını anlattı. Konuşmada, ‘Teslim mi olacaksınız?’ diye sorduğunu belirten Böhnhardt, “Beate ‘hayır’ yanıtını verdi. ‘Uwe artık dönmeyecek’ dedi. ‘Uwe öldü mü?’ diye sorunca ‘Evet’ yanıtını aldım. Mundlos’un ailesine de haber vereceğini söyledi. Bir daha aramayacağını söyledi” diye konuştu. Bu ifadelerden sonra başsanık Beate Zschaepe’ye bakan Böhnhardt, “Beni aradığın için teşekkür ederim” dedi. Beate Zschaepe bu sözlere tepki vermedi.\n\nDuruşmanın ikinci bölümünde anne Böhnhardt, Zschaepe’nin 1996 sonlarında geçici olarak bir kaç ay evlerinde kaldığını söyledi. Oğlunun ölümündn sonra evlerine gelen polislerin kendisine iyi davranmadıklarını savunan anne, oğlunun teşhis edilebilmesi için DNA örneklerin verdiklerini sözlerine ekledi. Oğlunun solak olduğunu ve eski araba çalan çeteden kurtulduğuna sevindiklerini, ancak yeni arkadaş çevresinden de hoşnut olmadıklarını de sözlerine ekledi. Oğlunun teslim olma çağrılarına, “Teslim olmaktansa kendimi öldürürüm” dediğini belirten Böhnhardt, üçlünün yeraltına inmelerinin kimin yardımcı olduğu konusunda bildikleri bir isim olmadığını da yineledi.\n\nMüdahil avukatlar, Uwe’nin abisi Jan Böhnhardt’ın üçlünün silahlarının nerede olduğunu bildiğini dile getirdi. Anne Böhnhart ise bunu bilmediğini söyledi ve evdeki durumları hakkında, “Herkesin kendi odası varmış. Beate yemek pişiriyormuş. Pasta yapıyormuş” diye konuştu. Oğluna aracılarla para göndermesi ile ilgili soruya parayı kime verdiğini hatırlamadığını söyleyen anne, kendisine gösterilen resimlerdeki şahısları da tanımadığını belirtti.\n\nBir soru üzerine, “Mundlos ailesiyle bir ya da iki kez karşılaştık. Benim ablamın Rostock’daki 2,5 odalık evinde NSU üçlüsü kalmış. Bu olamaz. Rostock’ta öldürülen Türk’ün yakınlarında oturmaları... Buna inanmıyorum. Prof. Mundlos’un neden bunları söyledi bilmiyorum” dedi.\n\nUwe Böhnhardt’ın karakteri hakkındaki sorulara,“Baskın ve saldırgan değildi. Bizden bir şeyler sakladı. Ama her zaman sakindi ve nazikti. Bizlerle hep konuştu” diyerek cevapladı. Arkadaş çevresi hakkında ne diyeceksiniz? şeklindeki soruya, “Okuldaki başarısızlığını bu çevrede giderdi. Grubun en genciydi. Bu çevreyi biz tanımadık. Poliste bir kaç isim söylendi” dedi. O çevrede kendisine okunan isimlerden sadece Ingo J.’yi tanıdığını ifade etti.\n\nMüdahil avukat Mehmet Daimagüler tarafından yöneltilen soruya, “Siz sanıklara acıdığını söylediniz. Bunu açar mısınız?” sorusuna, “Bu üçlü teslim olsaydı bu gençler burada oturmayacaklardı. Bunun kurbanların aileleriyle bir alakası yok. Biz kurban aileleriyle konuşmak istedik. Öldürülenlerden birinin kızı ile buluşmak için bile başvurduk ama olmadı” dedi.\n\n \n\n
RAHMİ TURAN / MÜNİH\n\n