NSU davasında ifade veren muhbir Gaertner, hem susmasıyla, hem konuşmasıyla kriz yarattı. Avukatını da gizli servisin tuttuğu ortaya çıktı\n\nALMANYA’DA 8’i Türk 10 kişiyi öldüren ırkçı Neo-Nazi katillerin yargılandığı NSU davasında ajan Andreas Temme’nin aşırı sağcı muhbiri Benjamin Gaertner (33) dinlendi. Verdiği cevaplarla Temme’yi hatırlatan Gaertner, “Bilmiyorum”, “Hatırlamıyorum” dedi. Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından verilen konuşma iznine bağlı olarak ifade veren muhbir, sıkıştığı yerde sınırlı konuşma iznine sığındı.\n\n
“AVUKAT FISILDIYOR”\n\nGAERTNER’İN avukatı Hoffmann, “Tehlike sözkonusu” diyerek, kendi adresinin dikkate alınmasını istedi. Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından verilen konuşma iznine bağlı olarak ifade veren Gaertner, çoğu şeyi “Hatırlamıyorum, bilmiyorum” diye geçiştirdi. Hakim Manfred GötzL’in ısrarlı soruları karşısında susan muhbire, avukatı sürekli müdahale ederek yardımcı oldu. Müdahil avukatı Adnan Menderes Erdal buna, “Kulağına fısıldıyor” diyerek itiraz etti.\n\n
“DOĞRU, AMA UNUTTUM”\n\nHİÇBİR bilgi vermeyen Gaertner, hakimin daha önce verdiği ifadeleri hatırlatması üzerine, “Evet, doğru” derken, bu kez de hakimin, “Madem hatırladın, anlat bakalım” demesi üzerine her seferinde ani hafıza kaybına uğradı ve yine her şeyi unuttu. Bağlı çalıştığı Temme ile yılda 8-9 kez buluştuğunu anlatan Gaertner, “Genelde restoranlarda buluşurduk. Bir-iki kere de internet kafede biraraya geldik” dedi.\n\n
“CİNAYETİ MERAK ETTİM”\n\nTEMME’Yİ sadece “Alex” olarak tanıdığını anlatan Gaertner, “Son görüşmemizde heyecanlıydı. Cinayeti merak etmiştim. Ona sorunca sinirli halleri dikkatimi çekti. Normalde hep not alırdı, uzun konuşurdu. Şimdi kısa cümleler kuruyordu ve not tutmuyordu” dedi. Gaertner soru üzerine, “NSU’yu ilk defa 2006 yılında duydum” dedi. Uzun uzun ifade veren Gaertner, genelde neredeyse her şeyi unuttuğunu iddia ederken, fazla bir şey anlatmamaya özen gösterdi.\n\n
ADRESİ GİZLİ\n\nHAKİM Götzl’in tanığa adres sorması üzerine avukatı Hoffmann, “Tehlike sözkonusu diyerek” adresin okunmasına karşı çıktı. Sonra Götzl 8 Kasım 2013 tarihinde gelen mektup ile Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından verilen ifade verme izni okundu. Ardından da Gaertner, şu ifadeyi verdi:\n\n
ÇOK KONUŞTU, BOŞ KONUŞTU\n\nHAKİM: Anlat bakalım. Neler biliyorsun? Neler hatırlıyorsun?\n\nGAERTNER: Aslında tam olarak ben de bilmiyorum. Aslında hatırlamıyorum. (Avukatı sürekli müdahale ederek yardımcı oldu)\n\nHAKİM: Sen genel olarak anlat.\n\nGAERTNER: 2006 yılında muhbirdim. Sonra... (Avukatı devreye girdi). Ajana bağlı çalıştım\n\nHAKİM: Nerelerde buluşuyordunuz?\n\nGAERTNER: Genelde restoranlarda buluştuk. Kassel ve çevresinde.\n\n(Avukatın sürekli devreye girmesi üzerine müdahil avukatlarından Adnan Menderes Erdal, “Kulağına fısıldıyor” diyerek itiraz etti. Hakim Götzl, ‘Ben bunu daha çok (Hani kısa cümleler kurma, konuş’ şeklinde algıladım’ dedi.\n\nHAKİM: Ne kadar sıklıkla buluşuyordunuz?\n\nGAERTNER: Yılda belki 8-9 kez buluşuyorduk. İki kez de internet kafede buluştuk. Aşırı sağcılar hakkında bilgi almamı istiyordu benden. Ona fotoğraf da göstermemi istiyordu.\n\nHAKİM: Sizin aşırı sağcı çevrelerle ilişkiniz nasıldı?\n\nGAERTNER: Benim aslında onlarla hiçbir bağım kalmamıştı. Tek tük arkadaşlarım vardı. Onlar üzerinden bilgi alıyordum, bir şeyler planlandığında. Holiganlarla ilgili de bilgi alıyordum.\n\nHAKİM: Ne zamandan beri aşırı sağ ile ilişkin kalmamıştı?\n\nGAERTNER: Hatırladığım kadarıyla 2000 yılında Kameradschaft Kassel’den ayrıldım. Sonra askere gittim. Sonra da eski arkadaşlarımla sürekli bağlantı içindeydim.\n\nHAKİM: Temme ile ilişkinizi anlatır mısınız biraz? Nasıl bağlantı kurdunuz? İlişkiniz nasıldı? Nasıl anlaşıyordunuz? Nasıl değişti sonra?\n\nGAERTNER: Temme ile 2003-2004 yılında birlikte çalışmaya başladık.\n\n
“HEP NOT TUTARDI”\n\nHAKİM: Yani neler yaptınız?\n\nGAERTNER: Sonra bu yıllardan sonra hep birlmikte yemeğe gittik, buluştuk. O hep not tuttu. Genelde o bana telefon ediyordu. Buluşacağımız yerleri de o bildiriyordu bana. Yer ve zamanı telefonla bildiriyordu.\n\nHAKİM: Sonra nasıl devam etti? Temme ile işbirliği nasıl sona erdi?\n\nGAERTNER: Hatırladığım kadarıyla 2006 yılının ortasından sonra bitti ilişkimiz. Ben onu sadece “Alex” olarak tanıyordum. Sonra adının Temme olduğunu öğrendim. Görevden geçici olarak alındığı bildirildi bana.\n\nHAKİM: Son buluşmanız hakkında bir şey anlatabiliyor musunuz?\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum.\n\nHAKİM: Nasıl bitti işbirliğiniz?\n\nGAERTNER: Bana bir telefon geldi. Bir ana caddede buluştuk. Sonra benimle Temme arasında işbirliğinin sona erdiği bildirildi. İşi artık onun yapacağını bildirdi bir başka ajan bana.\n\nHAKİM: Son buluşmalarınız hakkında neler hatırlıyorsunuz?\n\nGAERTNER: Aslında bu konuyla ilgili hiçbir şey söyleyemiyorum. Bana geçen yıl onunla konuştuğum söylendi. Ama ben bunları hatırlamıyorum.\n\nHAKİM: Biraz zorla bakalım hatıralarını? Temme ve 2006 yılı sana ne hatırlatıyor?\n\nGAERTNER: Son olarak iki kez internet kafeye gitmiştik. Ama şehrin içinde Kassel’de bir internet kafeye gitmiştik.\n\nHAKİM: Tekrar buluşmalarınıza geri dönersek? 2006 yılında nasıl buluşuyordunuz?\n\nGAERTNER: Ayda bir kere.\n\nHAKİM: Ayda bir kere yani?\n\nGAERTNER: Evet. Ama çok önemli bir şey olduğunda ayda iki kere. Ama hiç öyle bir şey olmadı.\n\n
“CİNAYETİ HİÇ KONUŞMADIK”\n\nHAKİM: 2006 yılının nisan ayında gerçekleşen cinayet hakkında hiç konuşmadınız mı?\n\nGAERTNER: Yani o gün hakkında mı?\n\nHAKİM: Genel olarak. Bu konu hakkında bildiğini öğrenmek istiyorum.\n\nGAERTNER: Hiçbir şey konuşmadık.\n\nHAKİM: Yani bunun üzerine hiç konuşmadınız?\n\nGAERTNER: Hayır. Hiçbir zaman bu konu hakkında konuşmadık.\n\nHAKİM: O zamanlar 2006 yılındaki bu olayı duydunuz mu?\n\nGAERTNER: Evet. İnternet üzerinden. Daha doğrusu eski karım üzerinden öğrendim.\n\nHAKİM: Nasıl yani? Eşinden mi internetten mi?\n\nGAERTNER: Eşim sürekli internetteydi. O oradan duyup bana söyledi.\n\nHAKİM: Eski eşinin adı ne?\n\nGAERTNER: Bunu söylemek zorunda mıyım?\n\nHAKİM: Tabii ki. Burada her şeyi söylemek zorundasın. Daha eski karının adının söylenmesi konusunda böyle davranırsan, sana bazı şeyleri hatırlatmak zorunda kalırım.\n\nGAERTNER: Yani eski eşim beni bu işe bulaştırma dediği için... Bir de kızımız var. O yüzden. Özür dilerim.\n\nHAKİM: Eşinizle ne konuştunuz?\n\nGAERTNER: Eski eşim bana bu olayı anlattı. O ay da Temme ile buluşacaktık.\n\nHAKİM: Eşinle bu konuyu konuştun mu?\n\nGAERTNER: Yani Kassel’de biri öldürüldüğü üzerine konuştuk. Ama günlerce değil. Ama ben bunu tasvip etmedim, vurulmasını.\n\nHAKİM: Şimdi cinayeti tasvip etmediğini durup dururken niye söylüyorsun? Ben sana sadece arkadaş çevrenle ve eşinle ne konuştuğunu cinayet üzerine sordum. Nereden çıkartıyorsun bunu?\n\nGAERTNER: Yani öylesine demek istedim. Hiç kimse dünyada vurulmayı haketmiyor.\n\n
“TEMME SİNİRLİYDİ”\n\nHAKİM: Peki öyle düşünen var mıydı?\n\nGAERTNER: Eski eşimin arkadaşı.\n\nHAKİM: Adı neydi?\n\nGAERTNER: Bilmiyorum. Eşimin arkadaşıydı. Biz ona “Stinki” derdik.\n\nHAKİM: Peki neyi doğru buluyordu?\n\nGAERTNER: Bizim işte eskiden beri savunduğumuz, “İşimizi elimizden alıyorlar, “Defolup gitsinler” gibi laflar. Ben boşuna 2000’de ayrılmadım o çevreden.\n\nHAKİM: Temme konusuna geri dönersek. Onunla bu konu hakkında konuştunuz mu?\n\nGAERTNER: Hayır. Hiç konuşmadık. Bana sadece bir telefon geldi ve bir yerde buluştuk ve bana artık “Temme yok” denildi.\n\nHAKİM: Temme’nin biraz garip davrandığı durumlar oldu mu? 2006 yılında?\n\nGAERTNER: Son telefon görüşmemizde çok heyecanlıydı.\n\nHAKİM: Nasıl yani?\n\nGAERTNER: Ben onu diğer memura, yani yenisine, söyledim.\n\nHAKİM: Nasıl? Ne dedin?\n\nGAERTNER: Yani sürekli mola verdi konuşmasında. Normalde hep açık ve hızlı konuşur. O gün heyecanlı ve sinirliydi.\n\nHAKİM: Ne konuştunuz peki?\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum.\n\nHAKİM: Daha başka türlü davrandığını söylediniz mi kendisine?\n\nGAERTNER: Hayır. Söylemedim. Onu yeni elemana söyledim\n\nHAKİM: Telefonlardan söz ettiniz. Bunlar hakkında ne diyebilirsiniz?\n\nGAERTNER: Bana o gün onunla konuştuğum söylendi. Ben BKA, LKA ve diğer tüm neler varsa onlara anlattım, böyle bir görüşmeyi hatırlamıyorum.\n\nHAKİM: Hiç mi bir şey bilmiyorsun?\n\nGAERTNER: Yani hatırlamıyorum. O kadar çok zaman geçti. Sadece çıkan haberlerden biliyorum konuyu.\n\n
“LİDER AĞABEYİMDİ”\n\nHAKİM: Bize biraz Kassel’deki aşırı sağ çevre hakkında bilgi verir misin?\n\nGAERTNER: Yani hatırlamıyorum. Temme’ye sadece buluştuğumuz yerleri, bildiklerimi anlattım.\n\nHAKİM: “Kameradschaft Kassel” nasıl bir örgüttü?\n\nGAERTNER: Aşırı sağcılardı.\n\nHAKİM: Kaç kişiydiler?\n\nGAERTNER: 60-70 kişi.\n\nHAKİM: Hedefleri neydi?\n\nGAERTNER: Gençlik hedefleri işte. İçip futbol oynamak, seyretmek.\n\nHAKİM: Siyasi olarak?\n\nGAERTNER: Yani bizden biraz daha yaşlılar siyasi düşünür ve konuşurdu.\n\nHAKİM: Liderleri kimdi?\n\nGAERTNER: Benim ağabeyimdi.\n\nHAKİM: Ne kadar sürdü bu örgüt?\n\nGAERTNER: 1998 yılına kadar.\n\nHAKİM: Siz ne zamandan beri içindeydiniz?\n\nGAERTNER: Başından beri.\n\nHAKİM: Abin kimdi?\n\nGAERTNER: Christian W.\n\nHAKİM: Abin ne yapardı?\n\nGAERTNER: Yani içerdik. Bir kere gösteri yaptık. Bir keresinde Berlin’e gittik. Bir hata sonucunda abim tutuklandı ve arkasından hemen Kassel’e döndük.\n\nHAKİM: Hiç Zwickau ve Jena’ya gittiniz mi?\n\nGAERTNER: Hayır.\n\nHAKİM: Kassel’de başka örgüt var mıydı?\n\nGAERTNER: Arische Bruderschaft, Sturm 18 ve bir tane daha, ismini bilmiyorum ama.\n\nHAKİM: Sturm 18 ile ilgili hangi isimler aklınıza geliyor.\n\nGAERTNER: Michael F..\n\n
“TÖDTER’İ TANIYORUM”\n\nHAKİM: Başka\n\nGAERTNER: “Stanley” olarak biliyorum adını. Bir de M. vardı\n\nHAKİM: Bernd Tödter’i tanıyor musun?\n\nGAERTNER: Kim?\n\nHAKİM: Bernd Tödter\n\nGAERTNER: Ha o mu? Evet. Sturm 18’de idi.\n\nHAKİM: Thorsten H.’yı tanıyor musun?\n\nGAERTNER: Evet. Futboldan tanıyorum.\n\nHAKİM: Şahsen tanıyor musun?\n\nGAERTNER: Belki bir iki yerde buluşmuş olabiliriz. Ama şahsen tanımıyorum.\n\nHAKİM: Sturm 18 hakkında ne anlatabilirsin?\n\nGAERTNER: Aslında hiç bir şey...\n\nHAKİM: Michael F. hakkında ne diyebilirsin?\n\nGAERTNER: O zaman Sturm 18’e gitti. Bana çok sık gelirdi. Ama şimdi artık hiç anlaşamıyoruz.\n\nHAKİM: Neden?\n\nGAERTNER: Gazetede ismim çıktıktan sonra ilk olarak ondan email aldım.\n\nHAKİM: Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos hakkında ne diyebilirsin?\n\nGAERTNER: Hiçbir şey. Yani bir onları sadece haberlerden tanıyorum.\n\nHAKİM: Zschaepe’yi tanıyor musun?\n\nGAERTNER: Onu da TV’den ve haberlerden tanıyorum. Ve buradan\n\nHAKİM: Hiç Thüringen bağlantın var mıydı?\n\nGAERTNER: Mühlhausen’e vardı?\n\nHAKİM: Hangi ilişki?\n\nGAERTNER: Yani bizim gibi ayyaşlar...\n\nHAKİM: Kimdi onlar?\n\nGAERTNER: Yani onları takma isimleri altında bilirdim. Keule, Uwe gibi...\n\n
“BUNLARI TANIMAM”\n\nHAKİM: Andre Eminger’i tanıyor musun?\n\nGAERTNER: Hayır.\n\nHAKİM: Holger Gerlach?\n\nGAERTNER: Hayır.\n\nHAKİM: Ralf Wohlleben?\n\nGAERTNER: Hayır. Yani haberlerden evet.\n\nHAKİM: Bizim için Kasım 2011’den önceki ilişkiler önemli. Tanıyıp tanımadığınız.\n\nGAERTNER: Hayır. Tanımıyordum.\n\nHAKİM: 26.04.2012 tarihli ifadenize geri dönelim. Temme, yani Alex ile son buluşmanız. İfadenizde “Heinz” diye birinden söz ediyorsunuz.\n\nGAERTNER: O diğeri. Yeni memur.\n\nHAKİM: Diğeri kim?\n\nGAERTNER: Yani yeni ajan. Bağlı olduğum.\n\nHAKİM: Dosyalara göre Heinz’a Alex ile ilgili son buluşmandan söz etmişsin. Burada, “Bana biraz garip geldi Alex. Çok heyecanlyıydı. Konuşmamız hakkında hiç not tutmadı” deniliyor...\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum. Yani ne diyeyim ki şimdi? Öyle mi demişim? Yani titriyordum, 7 kişi üzerime çullanmıştı. Korkmuştum.\n\nHAKİM: Avukatın yanında mıydı?\n\nGAERTNER: Evet.\n\nHAKİM: O zaman bana nasıl titrediğini falan bir göster bakalım. Nasıl panikledin?\n\nGAERTNER: Yani adrenalin doluydu. Cinayet söz konusuydu. Korkmuştum.\n\nHAKİM: Yani ne dediğini bir daha hatırlatayım. Heinz’a Alex ile ilgili son buluşmanı anlatmışsın. Burada, “Bana biraz garip geldi Alex. Çok heyecanlıydı. Konuşmamız hakkında hiç not tutmadı” yazılı.\n\nGAERTNER: Öyle yazıyorsa öyledir. Ama ben hatırlamıyorum.\n\n
“HATIRLADIM, BİLMİYORUM”\n\nHAKİM: Nisan 2006’da buluştuğunu anlatmışsın poliste. Ama az önce telefonla konuştuğunu söyledin.\n\nGAERTNER: Evet. Nisan 2006’da buluştum.\n\nHAKİM: Hatırladın yani. Anlat bakalım.\n\nGAERTNER: Yani ne anlatayım? Bilmiyorum ki. Hatırlamıyorum ki?\n\nHAKİM: Alex’in (Temme) bu konu hakkında bilgi sahibi olduğunu sandım. Yani mesleğinden ötürü. Sonra ona cinayeti sordum. O da heyecanlandı demişsin...\n\nGAERTNER: Evet öyle. Sormuşumdur yani.\n\nHAKİM: Yani heyecanı nasıldı Temme’nin?\n\nGAERTNER: Yani biraz daha kısa cümleler kurdu telefonda. Sinirliydi...\n\nHAKİM: Yine telefon dedin. Telefonla mıydı? Buluşma mıydı?\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum. Benim de sürekli kafamdan geçiyor. Ben de hatırlamaya çalışıyorum.\n\nHAKİM: Heinz ile ne konuştun Temme hakkında?\n\nGAERTNER: Hatırladığım kadarıyla zorunlu izne ayrıldığını söyledi bana. Yani bir şeyler olduğunu, ancak bana detay anlatamayacağını söyledi.\n\nHAKİM: Hiç ima etti mi, yaşanan olayla ilgili? Yani ne olacağını anlayabileceğin şekilde?\n\nGAERTNER: Hayır.\n\nHAKİM: Peki cinayet hakkında Heinz ile konuştunuz mu?\n\nGAERTNER: Hayır. Hiç konuşmadık.\n\nHAKİM: Heinz’a Temme’nin son bağlantıları, onunla son görüşmen hakkında bilgi verdin mi?\n\nGAERTNER: Evet. Bana Heinz son buluşmamızda sordu ben de ona anlattım. Genelde Kassel’de buluştuğumuzu anlattım. Temme’nin izinli olduğunu ve göreve dönüp dönmeyeceğini bilmediğini söyledi.\n\nHAKİM: Bu konuşmanızda Heinz’a Temme’nin heyecanı hakkında konuştunuz mu?\n\nGAERTNER: Galiba evet.\n\nHAKİM: Ne konuştunuz?\n\nGAERTNER: Hatırladığım kadarıyla Temme ile telefonlaştığımı anlattım.\n\n
“HEP NOT TUTARDI”\n\nHAKİM: Başka?\n\nGAERTNER: Yani çok heyecanlı olduğunu...\n\nHAKİM: Heinz bir şey dedi mi farklı?\n\nGAERTNER: Hayır. Sadece Temme’nin görevden alındığını söyledi, biz de kendi işimize baktık\n\nHAKİM: Az önceki konuya geri dönelim. Sohbette, internet kafedeki cinayete nasıl geldiğinizi sormak istiyorum. Polisteki ifadenizde, “Basından cinayeti öğrendiğimi ve merak ettiğim için sordum” diyorsunuz.\n\nGAERTNER: Evet. Doğru. Cinayeti sorunca Alex, yani Andreas Temme bir anda heyecanlandı. Normalde hep not tutardı. Cinayeti dile getirdiğimde bir anda not tutmayı bıraktı.\n\nHAKİM: Not mu tutuyordu?\n\nGAERTNER: Evet. Genelde hep not tutardı. Hep bloknot vardı yanında. Ama kesinlikle sinirliydi, heyecanlıydı.\n\nHAKİM: İfadende “Alex bu soru üzerine biraz sinirlendi, kelimeleri yutkundu ve konuyu kapatmaya çalıştı. Sinirliydi demişsin”. Doğru mu?\n\nGAERTNER: Evet.\n\nHAKİM: Başka ne hatırlıyorsun\n\nGAERTNER: Yemek yedik\n\nHAKİM: Normalde ceketini sandalyeye ceketini asardı demişsin. O gün asmadı demişsin...\n\nGAERTNER: Evet. Doğru.\n\nHAKİM: Başka?\n\nGAERTNER: Bilmiyorum\n\nHAKİM: Sürekli çevresine bakıyordu demişsin.\n\nGAERTNER: Doğrudur. Ama hatırlamıyorum. Ama öyle yazıyorsa, doğrudur.\n\nHAKİM: Kendini takip altında hissediyordu demişsiniz.\n\nGAERTNER: Doğrudur.\n\nHAKİM: “Ona sinirinin sebebini sordun mu” diye sorulmuş size. Siz de, “Alex sadece iyi olmadığını söyledi demişsin” doğru mu?\n\nGAERTNER: Evet. Öyle yazıyorsa doğrudur.\n\n
20 DAKİKA ARA\n\nARDINDAN Hakim Manfred Götzl duruşmaya 20 dakika ara verdi. Aradan sonra ise duruşma soru cevap şeklinde şöyle devam etti:\n\n \n\nHAKİM: “Normalde konuşmamızda sürekli küçük not blokta sürekli not tutardı. Cinayetten söz edince hemen not tutmayı bıraktı” demişsiniz. Böyle bir şey hatırınızda mı?\n\nGAERTNER: Evet hatırlıyorum.\n\nHAKİM: Son buluşmanızla ilgili olarak mı?\n\nGAERTNER: Evet.\n\nHAKİM: Telefonda not tutup tutmadığını göremezsiniz.\n\nGAERTNER: O zaman buluşmuşuz demek ki.\n\nHAKİM: Heinz ile buluşmanızda Temme ve cinayet ile ilgili konuşuldu mu?\n\nGAERTNER: Bana burada sadece Temme’nin izinli olduğunu söyledi.\n\nHAKİM: Ne kadar buluştunuz?\n\nGAERTNER: En fazla 5-6 kez.\n\nHAKİM: Son buluşma aklınızda mı?\n\nGAERTNER: Evet.\n\nHAKİM: Burada Kassel cinayeti ele alındı mı?\n\nGAERTNER: Bana sadece, “Temme’yi görürsen, selam verme” denildi” Yani genelde durum şu. “Dışarıda karşılaşırsanız selamlaşmazsınız” denildi\n\nHAKİM: Son buluşmamızda Heinz ile cinayetle ilgili bir şeyler konuştuk Temme ile ilgili demişsin.\n\nGAERTNER: Evet. Doğrudur.\n\nHAKİM: “Son buluşmamızda Heinz bana Temme’nin neden görevden alındığı konusunda bilgi aldı” demişsiniz ifadenizde. Nasıl oldu?\n\nGAERTNER: Yani fazla anlatmadı. Şimdi CDU Kassel’de artık görev yaptığını söyledi. İç soruşturma olduğunu, bunun cinayetle ilgili olabileceğini falan anlattı.\n\n
“SİLAH SESİNİ DUYMUŞ OLMALI”\n\nHAKİM: “Alex’in (Temme’nin) internet kafede olduğu şeklinde anladım ben bunu cinayet anında”. Bunları anlatmışsın.\n\nGAERTNER: Yani susturucu falan anlatıldı. Heinz bana, soruşturma sürdüğünde, ateş edildiğini, Temme’nin bu yüzden dışarıya alındığını ve gözaltına alındığını da anlattı. Yani araştırma komisyonu falan (Salonda gülüşmeler). Kendimi çok aptal hissediyorum şimdi. Özür dilerim\n\nHAKİM: Alex’in o onda dışarıya çıktığı ancak aynı dakikada dışarıya çıktığı anlatılmış...\n\nGAERTNER: Bana Heinz öyle anlattı. Alex ateş edildiği sırada Temme’nin bunları duymuş olması gerektiğini anlattı. Heinz bana öyle dedi. Yani Temme’nin ateş edildiğini duyması gerektiğini söyledi. Yani her insanın kulağı var. Bunları duyması gerekirdi.\n\nHAKİM: Sonra Hessen Anayasayı Koruma Teşkilatı ile ilişkin var mıydı? İlişkin ne zaman sona erdi?\n\nGAERTNER: 2007 yılında bitti. Mektup geldi. “Merkez tren garına gel” denildi ve bu son buluşmamdı. Bir belge imzalattılar ve işbirliği sona erdi.\n\nHAKİM: 2007 yılında hangi ay?\n\nGAERTNER: Tam olarak hatırlamıyorum\n\nHAKİM: İfadende, telefonlarla ilgili bir şeyler anlatmışsın. Olay günü saat 13.09’da Temme’nin işyeri telefonundan aranmışsın.\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum.\n\nHAKİM: Ben genelde cepten arıyordum Temme’yi demişsin. Neden arardın?\n\nGAERTNER: Genelde maaş için arardım.\n\nHAKİM: Konuşmalar uzun muydu?\n\nGAERTNER: Konuşmalar kısaydı. Genelde buluşma ile ilgili. İşi telefonda anlatmazdım. Ben genelde telefonda konuşmak istemezdim.\n\n
11 DAKİKA KONUŞMUŞLAR\n\nHAKİM: 6 Nisan 2006’da (Halit Yozgat’ın öldürüldüğü gün), saat 16.10’da Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın telefonundan aranmışsın. 688 saniye sürmüş görüşme telefonda.\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum.\n\nHAKİM: Yani sonuçta 11 dakikadan fazla bir görüşme\n\nGAERTNER: Bilmiyorum. Yani genelde onunla kısa konuşuyordum. Yani Alex (Temme) ile konuştum. Ama olay günü müydü bilmiyorum.\n\nHAKİM: Genelde kısa olan görüşmeler yaptım diyorsunuz, şimdi 11 dakikalık bir görüşme var ve hatırlamıyorsunuz...\n\nGAERTNER: Yani biliyorum, aptalca, ama bilmiyorum.\n\nHAKİM: Temme nasıl bir insandı? Aklında kalan ne? Onu nasıl tarif edersin?\n\nGAERTNER: Önce çekingen biri olarak tanıdım. Ama 3. veya 4. buluşmadan sonra biraz açıldı. Özel hayatından da bir şeyler anlattı. Hannover ve Wiesbaden’de sevgilileri olduğunu belirtti. Bunların masal olduğu ortaya çıkktı. Ama Heinz biraz daha doğrucuydu.\n\nHAKİM: Bir-iki kez internet kafede buluştuğunuzu söylediniz. Hiç Yozgat’ın internet kafesine gittiniz mi?\n\nGAERTNER: Hayır. Yani orada başka bir internet kafe vardı. Oraya gittik.\n\nHAKİM: Halit Yozgat’ı tanıyor muydunuz?\n\nGAERTNER: Hayır.\n\n
EVSAHİBİM TÜRK İDİ\n\nHAKİM: Cinayeti nasıl öğrendiğiniz soruldu size zamanında. Öğleden sonra veya akşam üzeri komşumdan öğrendim demişsin.\n\nGAERTNER: Yok, komşumdan değil o zaman. Ev sahibimden. Benim ev sahibim de Türk’tü.\n\nHAKİM: Eski karın da internette görmüş, okumuş...\n\nGAERTNER: Evet. Doğru.\n\nHAKİM: Olay günü ne yaptığınızı hiç düşündünüz mü?\n\nGAERTNER: Eşime de sordum. Ama bilmiyorum. Herhalde evdeydim.\n\n(Bu noktada avukatı müdahale edince Hakim Götzl, “Lütfen engellemeyin. Bu hoşuma gitmiyor. Tam konuşacaktı” diyerek avukatı uyardı).\n\nHAKİM: 2006 yılında kalırsak. Hangi gruplarla ilişkiniz vardı? Ne tür bilgileriniz vardı? Konserler var mıydı katıldığınız?\n\nGAERTNER: Evet. Sizi anlıyorum. Yani Heinz ve Alex’e de onu söylüyordum. Yani belli yerleri vardı grupların buluştuğu. Bana REP’e gitmemi söylediler. Sturm 18’le pek işim kalmamıştı.\n\nHAKİM: Sturm 18 nasıldı?\n\nGAERTNER: Michael F. hapse girmişti. Sturm 18 dağılmıştı.\n\nHAKİM: Ben sizin verdiğiniz ifadede ne söylediğinizi okuyayım: “2006 yılında ilk etapta Michael F. ile ilişkim vardı.” F.’nin 2006 yılındaki Sturm 18 etkisi neydi?\n\nGAERTNER: Önce bizdeydi. Sonra yollarımız ayrıldı Sturm 18’e gitti. Sonra Bandidos’a gitti. Şimdi oradan da atmışlar. Başka yere gitmiş.\n\nHAKİM: “Ondan bir köpek aldım” demişsin ifadende.\n\nGAERTNER: Evet. Bernd Tödter Sturm 18 lideriydi. Bernd Tödter hapse girince çakma bir Sturm 18 kurdu. Lider sonra “Stanley” oldu. Bir önemli kişi de Martin M. idi.\n\nHAKİM: Konserler neredeydi?\n\nGAERTNER: Genelde yurtdışında.\n\nHAKİM: Kassel’de var mıydı?\n\nGAERTNER: Bilmiyorum. Bir şey söyleyemem.\n\nHAKİM: Burada verdiğin ifadeye göre bir konserde çekilen video görüntüsünden söz ediliyor.\n\nGAERTNER: Polise verdim CD’yi.\n\nHAKİM: Neredeydi bu konser?\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum.\n\nHAKİM: Kimden aldın görüntüyü?\n\nGAERTNER: Michael F. veya Martin M.\n\nHAKİM: Konsere DVD’sini izledin mi?\n\nGAERTNER: Evet.\n\n
“NSU’YU 2006’DA DUYDUM”\n\nHAKİM: Tanıdığın isimler çıktı mı?\n\nGAERTNER: Evet. Michael F. ve Björn W.\n\nHAKİM: Siz ama kendiniz bu konsere gitmediniz?\n\nGAERTNER: Hayır, gitmedim.\n\nHAKİM: Hiç “NSU” tabirini duydunuz mu Kasım 2011’den önce.\n\nGAERTNER: Evet. 2006 yılında duydum.\n\nHAKİM: Nasıl yani?\n\nGAERTNER: Yani belki daha geç.\n\nHAKİM: Ne zaman duydun yani?\n\nGAERTNER: Gruplaşmalar vardı. Yeraltı örgütlenmeleri vardı.\n\nHAKİM: Ne zaman duydun?\n\nGAERTNER: Gazeteden öğrendim.\n\nHAKİM: Yani?\n\nGAERTNER: HNA gazetesinden öğrendim.\n\nHAKİM: Yani gazeteden öğrendin.\n\nGAERTNER: Hani bana yazı gelince öğrendim.\n\nHAKİM: Thüringer Heimatschutz ismi size ne söylüyor?\n\nGAERTNER: İnternetten öğrendim. İki hafta önce de TV’de bir şey gördüm.\n\nHAKİM: Kasım 2011’den önce var mıydı bu konuyla ilgili bilgim.\n\nGAERTNER: 2007’de işbirliğim bitmişti, o yüzden.\n\nHAKİM: THS tanıyor musun? Kendim tanımıyorum. Maik S. tanıyor demişsin.\n\nGAERTNER: He, o mu? O tanır. O her şeyi bilir.\n\n
“HATIRLAMIYORUM”\n\nARDINDAN Hakim Manfred Götzl, öğle molası verdi. Öğlen molasından sonra Hakim Götzl doğrudan konserlerle ilgili sorgulamasına devam etti.\n\nHAKİM: Konserle ilgili bir şey sormak istiyorum. Aşırı sağcıların Belçika veya Polonya’da konseri olduğunu söylemişsiniz ifadenizde...\n\nGAERTNER: Bu olayın Belçika tatilinde olduğunu söyleyebilirim.\n\nHAKİM: Bunu doğru mu anladım? Michael F., konserler için Sturm 18 için mi çalıştı ve başka bir örgüt için mi?\n\nGAERTNER: Evet. Ama diğer örgütün ismini bilmiyorum.\n\nHAKİM: Herhangi bir bilgi var mı grupla ilgili? Bu bilgiye nereden ulaştınız?\n\nGAERTNER: Kendilerinden. Onlarla bira falan da içiyordum ya...\n\nHAKİM: 18 Mart 2006 tarihli Oidoxie konserinden haberin var mıydı?\n\nGAERTNER: Hayır. Hatırlamıyorum.\n\nHAKİM: Andreas Temme’ye konserler hakkında bilgi veriyor muydun?\n\nGAERTNER: Evet.\n\nHAKİM: Hangileri?\n\nGAERTNER: Yani doğrudan yer söyleyemiyordum. Ama küçük konserler bildiriyordum ona.\n\nHAKİM: Temme’yi Kassel’de 18 Mart 2006 tarihli konserden haberdar ettiniz mi?\n\nGAERTNER: Hayır, hatırlamıyorum.\n\nHAKİM: Başka konserler var mıydı, Temme ile konuştuğunuz?\n\nGAERTNER: Ufak tefek konserleri bildirdim. O da not aldı.\n\nHAKİM: Michael F.’yi anlat. Ne zaman tanıştınız?\n\nGAERTNER: Sturm 18’e geçti. Sonra Bandidos’a geçti.\n\nHAKİM: Kaç yıl ilişkiniz vardı?\n\nGAERTNER: Yani bana muhbir olduğumu yazdığı email yazana kadar...\n\nHAKİM: sürekli ilişkiniz var mıydı?\n\nGAERTNER: Yani yoktu. Arada sırada bir bira içerdik birlikte.\n\nHAKİM: Streetfighter Crew size ne diyor?\n\nGAERTNER: Evet. Arabada okudum.\n\nHAKİM: Bu ne anlama geliyor?\n\nGAERTNER: Sokak dövüşçüsü. Ama benim onlarla bir ilişkim yoktu.\n\nHAKİM: Bak dosyada ne yazıyor: Streetfighter, Sturm 18 adına aşırı sağcıların düzenlediği konserlerin güvenlik işini üstleniyormuş...\n\nGAERTNER: Evet. Ama bu konuda fazla bilgim yok.\n\n
GİZLİ BELGE KRİZİ\n\nARDINDAN Hakim Manfred Götzl, hakim heyetine, savcılara ve müdahil avukatlarına soru olup olmadığını sordu. Bunun üzerine Yozgat Ailesi’nin avukatı Thomas Bliwier söz aldı. Bliwier, “Temme ile son olarak kendiliğinizden ne zaman bağlantı kurdunuz. Onu tam olarak anlamadım” diye sordu. Ardından şu diyalog yaşandı:\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum.\n\nBLİWİER: Peki bunu bir olayla bağlayabilir misiniz? Son buluşmayı...\n\nGAERTNER: Evet. Paramla.\n\nBLİWİER: Peki ne zaman son olarak para aldınız veya almaya hak kazandınız?\n\nGAERTNER: Aslında her ay.\n\nBLİWİER: Bu ne zamana kadar sürdü?\n\nGAERTNER: 2007’ye kadar.\n\nBLİWİER: O zaman parayı kimden aldınız Temme yokken? Heinz’dan mı?\n\nGAERTNER: Evet\n\nBLİWİER: Heinz’dan ilk kez ne zaman para aldınız?\n\nGAERTNER: 2002 yılında.\n\nBLİWİER: Yani ilk Heinz’dan aldın, sonra Temme’den, sonra yeniden Heinz’dan?\n\nGAERTNER: Yani Heinz’a döndüğümde de mi?\n\nBLİWİER: Evet.\n\nGAERTNER: Haziranda, Temmuz’da olmalı. 2006.\n\nBLİWİER: Ne kadar aldınız her ay?\n\nGAERTNER: 225 euro aldım\n\nBLİWİER: Dosyalara göre, telefonla bir bağlantınız var. Bununla ilgili okumak istiyorum. Maalesef hakimin önünde yok bu dosya.\n\nHAKİM: Hangi dosya?\n\nBLİWİER: Temme ile ilgili alınmayan dosyalar. Ben bu yüzden dosyaların alınması gerektiğini savundum. 28 Nisan 2006’da yapılan bir görüşmenin protokolünden okuyorum. Mesaj aynen şöyle: “Selam Alex. Benim Benny. Sana sadece posta geldiğini söylemek istedim. Telefonunu açtığında bana geri dönebilirsin.” Böyle bir görüşmeyi hatırlıyor musun?\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum.\n\nBLİWİER: Daha sonra daha fazla para almaya başladın.\n\nGAERTNER: Evet, 275 euro.\n\nBLİWİER: Sonra kesildi. Ben bu içeriği sormak istiyorum. Bunu hatırlamıyorum diyorsunuz. “Posta geldi” cümlesinin altında yatan nedir?\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum. Bilmiyorum.\n\n
“İSTERSEN DİNLETEYİM”\n\nBLİWİER: Bu senin Andreas Temme’nin cep telefonuyla yazışmanın içeriği.\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum.\n\nBLİWİER: Okudum, hatırlamadınız. Peki bunu duysanız hatırlar mısınız?\n\nGAERTNER: Duymak ne demek?\n\nBLİWİER: Yani ses kaydını burada oynatayım mı? Neyse. Başka konuya geçelim. Sana Yozgat’ın internet kafesi bir şeyler anımsatıyor mu? Temme ile aranızda hiç bu kafede buluşalım mı diye bir konuşma geçti mi?\n\nGAERTNER: Yani bana o internet kafeyi biri gösterdi. Ama ben kendim hiç bilmiyorum.\n\nBLİWİER: Peki size Hessen Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın, yani bağlı bulunduğunuz yerin görevlileri bu soruyu sordu mu? Hiç konuştunuz mu? Kassel’deki cinayetle ilgili?\n\nGAERTNER: Hayır. Sadece Kassel polisi tarafından sorgulandım.\n\nBLİWİER: Peki. Temme sizden hiç rica etti mi, Hollaendische Strasse’de buluşalım mı diye sordu mu, rica etti mi?\n\nGAERTNER: Hayır. Postanenin oradaki internet kafede sadece buluştuk.\n\n
KRİZ ÇIKTI\n\nARDINDAN avukat Bliwier, “Dosyaya göre” diye cümleye başlayınca, hakim bu belgelerin önünde olmadığını söyledi ve fotokopisini istedi. Duruşmaya 20 dakikalık aradan sonra devam edildi.\n\nARADAN sonra Bliwier sorularını sürdürdü:\n\nBLİWİER: Hessen Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın sorularını hatırlıyor musunuz?\n\nGAERTNER: Evet. Dışarıda biraz düşününce hatırladım\n\nBLİWİER: Ben size bir şey hatırlatayım. 268. sayfadan okuyorum. Kimseyle konuşma denilmiş size. Siz de, “Zamanı hatırlamıyorum. Ama bir yıl sonra birileri geldi ve konuştuk. Gizli servisten biri geldi ve bana susma mecburiyetimi hatırlattı” demişsiniz. Ne zaman sorgulandınız gizli servis tarafından?\n\nGAERTNER: Ben bununla ilgili bir imza atmak zorunda kaldım.\n\n
AVUKATI SUSTURDU\n\nBLİWİER: Kimdi bu?\n\nGAERTNER: Heinz.\n\nBLİWİER: Sorgulama ne zaman oldu? İmzadan önce mi oldu sonra mı?\n\nGAERTNER: Bu sorgulama değildi. Burada bir belge imzaladım, cadde üzerinde, sokakta bir buluşma idi.\n\nBLİWİER: Sorularım bu kadar zor mu? Size Temme ile ilgili sorular soruldu mu, sorgulama yapıldı mı gizli servis taraından?\n\nGAERTNER: Evet.\n\nBLİWİER: Bu sorgulama Heinz ile bağlantıdan önce mi oldu sonra mı?\n\nGAERTNER: Galiba sonra\n\nBLİWİER: Nasıl oldu bu sorgulama? Nerede yapıldı? Kimler katıldı?\n\nGAERTNER: İsimleri hatırlamıyorum. Ama bir kadın ve bir erkek idi.\n\nBu konuşmanın üzerine Benjamin Gaertner’in avukatı Hoffmann devreye girdi ve konuşmasına izin vermedi. Avukat Bliwier buna tepki gösterdi ve konuşma izni gereğinde bunlara cevap verilebileceğini savundu. Anlaşmazlık üzerine hakim Götzl duruşmaya 20 dakika ara verdi ve Gaertner ile avukatının değerlendirme yapmasına izin verdi.\n\n
“YENİDEN SORUN LÜTFEN”\n\nARADAN sonra avukat Hoffmann, sorunun yeniden sorulmasını istedi.\n\nBLİWİER: Size, Hessen Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın sizi ne zaman sorguladığını sordum. Yani susmanızı taahhüt eden belgeyi ne zaman imzaladınız? İçerik neydi? Tarih ne zamandı?\n\nAVUKAT: Bu tam da korktuğum olaydı. Maalesef konuyma izni, bu sorulara izin vermeyi kapsamıyor.\n\nBLİWİER: O zaman bununla ilgili protokol tutalım.\n\n
TARTIŞMA ÇIKTI\n\nBUNUN üzerine Hakim Götzl, protokol tutulacak bir durum olmadığını belirtti. Ardından avukat Bliwier, sorularına devam etti:\n\nBLİWİER: Dosyaya göre şöyle bir şey demişsiniz. Temme, bir Türkün internet kafesine gitmeyi teklif etmiş. Siz de bunu istememişsiniz. Hem Türk olduğu için sahibi, hem de yakınında bir akrabanız olduğu için. Böyle bir konuşma oldu mu aranızda?\n\nGAERTNER: Hayır.\n\nBLİWİER: Ama Anayasayı Koruma Teşkilatı’nda verdiğiniz ifadede böyle bir bilgi var. O zaman o bilgi yanlış mı?\n\nGAERTNER: Evet. Öyle olmalı.\n\nBLİWİER: 23 Nisan 2012 tarihine kadar Hessen Anayasayı Koruma Teşkilatı ile ilgili hiç bağlantım olmadı demişsiniz.\n\nGAERTNER: Evet.\n\nBLİWİER: Ama bir sorgulama daha olmuş. Bunu da hatırladınız, ama ifade vermediniz.\n\nGAERTNER: Doğru.\n\nBLİWİER: Bu nasıl oluyor peki? Hem hiç ilişkim olmadı diyorsunuz sonra da bir imza çıkıyor ortaya.\n\nGAERTNER: Bilmiyorum.\n\nBLİWİER: Sorgulamadan önce ne olduğunu hatırlıyor musunuz? Hessen Anayasayı Koruma Teşkilatı’ndan biri size geldi mi sorgulanmadan önce? 26 Nisan 2012 tarihli ifadenizden önce. 23 Nisan’da bir görüşme oldu mu?\n\nGAERTNER: Hayır.\n\nBLİWİER: 26 Nisan’daki ifadenizden okuyorum. “Sonra 23 Nisan’a kadar Hessen Anayasayı Koruma Teşkilatı ile hiç ilişkim olmadı. O gün iki çalışan geldi ve bana 26’sındaki ifademle ilgili konuştu.”\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum.\n\nBLİWİER: Peki sizde veya avukatınızda 26 Nisan’daki ifadeniz var mı?\n\nGAERTNER: Bilmiyorum. Yok galiba.\n\nHOFFMANN: Yok.\n\nBLİWİER: Aynen şöyle demişsiniz: “İki çalışan geldi Anayasayı Koruma Teşkilatı’ndan. Ve bana 26’sından önce mutlaka ve acil olarak görüşmek istediğimizi söylediler.”\n\nGAERTNER: Hatırlamıyorum.\n\n
AVUKATI KİMİ SAVUNUYOR?\n\nBU arada müdahil avukatları, sürekli ifadeye müdahale eden avukat Hoffmann’a tepki gösterdi. Avukat Alexander Scharmann, “Ben bu avukatın müvekkilinin mi haklarını savunuyor yoksa daha çok Hessen Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın çıkarlarını mı kolluyor belli değil. 68. Maddeye göre avukatın azledilmesini talep edebiliriz” dedi. Ardından Götzl, “Daha kaç sorunuz var tanığa” diye sordu. Avukat Bliwier, buna Gaertner’in olduğu ortamda cevap vermek istemediğini belirterek cevap verdi. Ardından Gaertner ve avukatı dışarıya çıktı.\n\nTepkiler sürerken, avukat Hoffmann’ın bizzat Hessen Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından tutulduğu ve parasını da gizli servisin ödediği ortaya çıktı. Kısa bir mola veren Hakim Götzl, tanığın dinlenmesine bugün devam edilmesine karar verdi.\n\n \n\n \n\n
İSMAİL EREL/MÜNİH