Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ortak basın toplantısı düzenledi. Başbakan Davutoğlu, "Geri Kabul Anlaşması olabilmesi için aynı zamanda da Türk vatandaşlarına Schengen uygulamasının başlaması lazım. Ümit ederiz ki 2016 Temmuz itibariyle devreye girer" dedi. \r\n\r\n
\r\nBaşbakan Ahmet Davutoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlediği ortak basın toplantısında, Merkel ile küresel ve bölgesel sorunları kapsamlı şekilde görüştüklerini söyledi. Merkel ile görüşmelerinde, özellikle Ortadoğu'daki gelişmeler ve Suriye sorununa değindiklerini ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu: "Suriye'de son 5 yıl içinde insani bir trajediye dönüşen soruna cevap bulunmaması hususunda her iki ülke de duyduğumuz rahatsızlığı ifade ettik. Suriye sorunu çözülmeden mülteciler sorununun çözülmesi çok zor. Nihayet Suriye'de sorun olmamış olsaydı bugün Türkiye ve Almanya ve bir bütün olarak Avrupa, mülteci akınına maruz kalmayacaktı. Bu çerçevede Suriye'deki son gelişmeleri kapsamlı şekilde ele aldık ve bütün ilgili ülkeleri Suriye'deki gelişmelerin daha da olumsuz yönde seyretmemesi konusunda duyarlı davranma çağrısı hususunda da ortak bir perspektifi dile getirdik."\r\n\r\n
"MERKEL'İN TAKINDIĞI CESUR TAVRI TAKDİR EDİYORUZ"\r\nSon aylarda Avrupa'da ve dünya genelinde mülteciler konusunda ciddi bir duyarlılık oluştuğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Bu duyarlılık konusunda da Sayın Merkel'in yaptığı öncülüğü ve takındığı cesur tavrı takdir ediyoruz. Çünkü böyle bir sorun karşısında gözlerini kapatmadılar, mültecilerin sorunlarına bigane kalmadılar. Avrupa'da birçok ülke lideri mültecilerin kapı dışı edilmesi gerektiğini söylerken, kendisi mülteciler konusunda son derece insani bir tavır sergiledi" dedi.\r\n\r\n
"FASILLARIN AÇILABİLMESİNİ MÜMKÜN GÖRÜYORUZ"\r\nAB katılım müzarekeleri sürecinin hızlanması beklentisi içinde olduklarını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti: "Beklentimiz, ahde vefa ilkesi doğrultusunda Türkiye-AB ilişkilerini donmuş olduğu konumdan çıkartarak, yeni bir hayatiyet getirecek şekilde, katılım müzakereleri sürecinin hızlanmasıdır. 17, 23, 24, 26 ve 31. fasılların açılabilmesini biz mümkün görüyoruz. Önümüzdeki günlerde 17, 23 ve 24 öncelikli olmak üzere bu konulardaki çalışmalarımızı hızlandırmak konusunda da mutabık kaldık."\r\n\r\n
"SURİYE KONUSUNDA İŞ BİRLİĞİMİZ ŞARTTIR"\r\nTürkiye'nin, yasa dışı göçle mücadelede Almanya ile iş birliği içinde çalışmaya hazır olduğunu bildiren Davutoğlu, şöyle devam etti: "Biz, Türkiye olarak, yasa dışı göçle mücadelede, çaresiz insanları istismar eden insan kaçakçılarına karşı mücadelede birlikte çalışmaya hazırız. Bu konuda da Türkiye olarak her türlü iş birliğini hayata geçirmeye kararlıyız. Göç bir vaka ancak bunun düzenli ve yasal olması lazım. Düzenli ve yasal göç sağlanabilmesi için de Türkiye ile Almanya omuz omuza birlikte çalışacak. Göçü kaynağında engellemek için de Suriye sorununa çözüm bulma konusunda da iş birliğimiz şarttır."\r\n\r\n
"TÜRK VATANDAŞLARINA SCHENGEN UYGULAMASININ BAŞLAMASI LAZIM" \r\nGeri Kabul Anlaşmasının, göçün yasal ve düzenli olması için bir çerçeve çizeceğine işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak Geri Kabul Anlaşması olabilmesi için aynı zamanda da Türk vatandaşlarına Schengen uygulamasının başlaması lazım. Bu, bizim Suriye krizi ortada yokken mutabık kaldığımız bir husustu. 2017 için planladığımız bu konuyu, 2016 içinde gerçekleştirebilmek için AB süreci içinde tabii, Almanya burada tek başına değil, ciddi bir çalışma yürütüyoruz. Ümit ederiz ki 2016 Temmuz itibariyle hem Geri Kabul Anlaşması hem de Schengen vize uygulaması aynı anda devreye girer."\r\n\r\nMerkel'in, Suriye ve Ortadoğu'daki gelişmeler konusunda Türkiye ile hareket etme konusunda geniş bir perspektife sahip olmasından duyduğu memnuniyeti ifade eden Davutoğlu, "Mesela Kuzey Irak'ta da Kürt Bölgesel Yönetimi'ne destek bağlamında da Türkiye de Almanya da destek veriyor Sayın Barzani'ye. Bu anlamda DAEŞ'e karşı verilen bu desteklerde de koordinasyon yapılması hepimizin ortak gayreti, niyeti. Bunları geniş kapsamlı şekilde ele aldık" dedi. Görüşmelerinde, Suriye'deki güç dengelerindeki değişim konusunu kapsamlı ele aldıklarına dikkati çeken Davtuoğlu, şunları kaydetti: "Suriye bağlamında son dönemde Türk hava sahasının ihlali ve Suriye'deki güç dengelerindeki değişim konusunu kapsamlı bir şekilde ele aldık. Her şeyden önce Sayın Merkel'e patriotlar konusunda 3 yıl Türkiye'de kalmaları sebebiyle teşekkür ettim. O da Türkiye'nin güvenliği konusunda bundan sonra iş birliği yapmaya devam edeceğimiz hususunu vurguladı. Askeri yetkililerimiz arasında bu konular görüşülecek. Türkiye-Almanya NATO sistemi içinde ortak bir güvenlik sistemine sahip ülkelerdir. Bu çerçevede askeri ve savunma iş birliği anlamında bundan sonra da daha yakın bir istişare içinde olacağız."\r\n\r\n
TÜRKİYE'YE YARDIMCI OLMAYA HAZIRIZ\r\nMerkel'in açıklamalarından satırbaşları: İlk başta Ankara'da hayatını kaybedenler için baş sağlığı diliyorum. Başbakan'la çok geniş kapsamda konuları ele aldık. Suriye, Irak konularını da ele aldık. Milyonlarca mültecinin evlerine dönebilmelerini istedik. Sayın Erdoğan'ın Brüksel'de yapmış olduğu çok yapıcı bir ziyareti vardı. Çalışmalar devam ediyor. Orada da gündem ortaya getirildi. Sayın Başbakanı'nda söylediği gibi 4 unsur bulunmaktadır. Vize konusunda Türkiye'ye yardımcı olmaya hazırız.\r\n\r\nTürkiye'ye yardımlarda bulunacağız.\r\n\r\n
Soru: Mülteci krizini bitirmek için Suriye içinde güvenli bölge önerisi vardı. Bu konu hakkında neler söyleyeceksiniz? Ayrıca şehit vermeye devam ediyoruz, Türkiye AB'den destek istiyordu bu konu gündeme geldi mi?\r\n\r\n''ULUSLARARASI TOPLUMU TEKRAR UYARIYORUM''\r\n\r\nDavutoğlu: Her iki konuyu da konuştuk. Özellikle Rusların ihlali ve Suriye konusu ele alındı. Ben her şeyden önce patriotların Türkiye'de kalmaları dolayısıyla teşekkür ettim. Türkiye'ye Almanya NATO sistemi içinde ortak güvenliğe sahiptir. Güvenli Bölge konusunda; Halep'e yönelik artan Esed, Rus, IŞİD, Hizbullah saldırıları sebebiyle yeni göçlerin Suriye içinde tutulması için güvenli alan zaruriyettir. Özellikle Halep ile ilgili uluslararası toplumu buradan tekrar uyarmak istiyorum.\r\n\r\nTürkiye her zaman, DHKP-C, PKK IŞİD gibi terör örgütlerinin saldırılarına maruz kalıyor. Buradan tekrar şehit kahraman askerlerimize rahmet diliyorum. Almanya ile bu konuda da işbirliğimiz sürecek.\r\n\r\n
PATRİOTLAR KONUSU\r\n\r\nMerkel: Gerçekten patriotların geri çekilmesi konusu vardı. Bu patriotların nasıl daha fazla yoğun bir şekilde işbirliği yapacağımız konusunda konuştuk. Türkiye NATO partneri olarak desteklenmesi gereken bir ülke.\r\n\r\nSoru: Sayın Merkel, Türkiye ile ilgili olarak, 'Güvenli Ülke' konusunu da gündeme aldınız mı?\r\n\r\nMerkel: Türkiye üye ülke adayı statüsündedir. Şimdi de bunu dikkate almamız gerekir. İltica konusuna baktığımız zaman hukuki bir işlemdir. Bugün özellikle bu konuyu ele almadık ancak gündemimizin içinde yer alıyor. PKK'ya karşı bir mücadele söz konusu, Almanya'da da terör örgütü kabul edilmektedir.\r\n\r\n
3 MİLYAR EURO'LUK YARDIM KONUSU\r\n\r\nSoru: 3 milyar Euro'luk yardım Türkiye'ye ayrılan fondan mı harcanacak?\r\n\r\nMerkel: Fon ve maddi konularda Türkiye'nin durumunu tamamen anlıyorum. Şu ana kadar söz verilen paraların ödenmediğini biliyorum. Ek para istenmesini tamamen anlayışla karşılıyorum.\r\n\r\n
''17. FASLI AÇMAK İSTERİZ''\r\n\r\nAB üyeliği konusunda ucu açık bir husus. Almanya olarak 17 no’lu faslı açmak isteriz. Türkiye eskiden katılıyordu toplantılara. Ama artık aile fotoğrafında değil. Aday ülkelerin yeniden çalışmalara nasıl dahil edebileceğini yeniden düşünmemiz gerekiyor.\r\n\r\nŞu anda çok kontrolsüz bir kriz söz konusu, çok fazla insan akını var.\r\n\r\nBunun dışında New York’ta da konuştuğumuz gibi iki ülke arasında stratejik işbirliği de olacaktır. Bakanlıkların dahil olduğu bir çalışma heyeti olacaktır.\r\n\r\n
GÜZEL GELİŞMELER OLDU\r\n\r\nDavutoğlu: Göçmen sorunu sadece Türkiye'nin sorumluluğu değildir. Ve malesef BMGK'nın Suriye konusunda uzlaşamamış olmasının getirdiği bir ağır tabloyla karşı karşıyayız. Türkiye Suriyeli kardeşlerimizi misafir ederek bedelini ödüyor. Ancak duyarlılık talebi haklı bir taleptir. Bu görüşmeler karşılıklı 2 ülkenin meselesi değildir. Bir mesele var, ve bunu ortak bir mesele olarak ele alıp çözmeye çalışıyoruz. Güzel gelişmeler oldu. İlerleme raporu teknik bir meseledir. O konuda AB çalışmaları yapıyor.\r\n\r\n
''SCHENGEN UYGULAMASINA BAŞLAMAMIZ LAZIM''\r\n\r\nGeri Kabul Anlaşması, göçün yasal ve düzenli olması için bir çerçeve çizer. Ancak Geri Kabul Anlaşması olabilmesi için aynı zamanda da Türk vatandaşlarına Schengen uygulamasının başlaması lazım. Bu, bizim Suriye krizi ortada yokken mutabık kaldığımız bir husustu. 2017 için planladığımız bu konuyu, 2016 içinde gerçekleştirebilmek için AB süreci içinde tabii, Almanya burada tek başına değil, ciddi bir çalışma yürütüyoruz. Ümit ederiz ki 2016 Temmuz itibariyle hem Geri Kabul Anlaşması hem de Schengen vize uygulaması aynı anda devreye girer.\r\n\r\nSoru: Bu ziyaretten önce, Türkiye'nin sınırının daha iyi kontrol edilmesi konuşulmuştu. Çok hassas bir dönemde Türkiye'ye geliyorsunuz seçimden 2 hafta önce. Bu nasıl algılanıyor acaba? Neler söyleyeceksiniz?\r\n\r\nMerkel: Siyasi açıdan çok önemli olan husular var, seçim dönemi olsa dahi bunları ele alabiliriz. Türkiye'ye adil ve serbest bir ortamda seçimler yapılacaktır. Bütün bunlar çalışmalarımıza engel değil. Yasa dışı göç belirli bir zorluk da getirmektedir. İnsanların kaçışı söz konusu iken görevlerin paylaşılması gerekiyor. Tüm bunları bir araya getirdiğimiz zaman uzlaşmaya gitmemiz gerekiyor.\r\n\r\nTürkiye'yi desteklemek istiyoruz, Avrupa'ya da düzenli ve güvenli göçü de kabul edeceğiz. İnsan kaçakçılarının para kazanmasını engellememiz gerekir. Çocukların iyi eğitimi, entegrasyonun sağlanması, sağlık hizmetleri söz konusu. Türkiye bu konuda çok büyük çabalar göstermektedir.\r\n\r\n
GÖRÜŞMENİN SİYASİ DESTEK OLDUĞU FİKRİ İNSANLIĞA İHANETTİR\r\n\r\nDavutoğlu: Bir kere Türkiye demokratik bir ülke. Seçim sonuçları, şu veya bu ülkenin sayın Başbakanı'nın ziyareti ile etkilenmez. Türkiye'de kampanya doğası içerisinde devam ediyor. Ancak hangi şartlar olursa olsun, Türkiye ile Almanya arasında herhangi bir müzakere için bir zamanlama söz konusu değildir. Daha da önemlisi, bir tek mültecinin canını kurtarabileceksek. Bir kez Aylan Kürdi gibi bir çocuğun sahile vurmasını engelleyebileceksek seçimin söz konusu olmamalı. Bu ziyaretin siyasi mülahazalara çekilmesini ben her şeyden önce bu insani boyuta bir ihanet olarak görürüm. O bakımdan sayın Merkel, çok doğru bir zamanlama ile Türkiye'yi ziyaret etmiştir. Bunu şu veya bu partiye destek verdiği anlamına getiremeyiz.