SABAH Avrupa ve Friedrich Ebert Vakfı’nın araştırmaları Almanlar’ın İslam algısıyla Müslümanlar’ın düşünceleri arasındaki büyük farkı ortaya çıkarttı\r\n\r\n \r\n\r\nSABAH Gazetesi’nin okuyucuları arasında yaptığı anketle, Friedrich Ebert Vakfı tarafından yapılan araştırma Almanlarla, Almanya’daki Müslümanların düşünceleri arasındaki büyük farkı ortaya çıkardı. Almanların yüzde 35’i Müslümanların teröristleri kahraman gibi gördüğünü düşünürken, Almanya’da yaşayan Müslümanların yüzde yüzü din kullanılarak insan öldürülmesinin kabul edilemeyeceğini düşünüyor.\r\n\r\n
GÜNLÜK HAYATTA UÇURUM\r\n\r\nALMANLARIN İslam algısıyla, Müslümanların değer dünyası arasındaki büyük uçurum günlük hayatta dışlanma ve ötekileştirme olarak kendisini gösteriyor. Almanların algısı Müslümanlar hakkında gerek medyada gerekse siyasetin alacağı önlemlerde büyük rol oynuyor.\r\n\r\n
ORTAK YAŞAMA CİDDİ ENGEL\r\n\r\nAlmanya'da Müslümanlığı irdeleyen SABAH anketine katılan okuyucuların düşünceleriyle, Almanların İslam algısı arasındaki taban taban zıtlık, ortak yaşamı tehdit eden başlıca unsur\r\n\r\nSABAH Gazetesi'nin okuyucuları arasında yapılan ''Almanya'da Müslümanlık'' isimli anketle, Friedrich Ebert Vakfı (FES) tarafından ''Öfke, dışlama, aşağılama: Almanya'da sağcı popülizm'' adlı akademik araştırma, Almanların İslam algısıyla, Almanya'da yaşayan Müslümanların davranış ve düşünceleri arasındaki büyük farkı da gözler önüne serdi. Algı ile gerçek arasındaki büyük fark, ortak yaşam konusunda ciddi sorunları da beraberinde getiriyor.\r\n\r\nSABAH okuyucuları kendilerine yöneltilen "Dini kullanarak insan öldürmek kabul edilemez" ifadesi hakkında, yüzde 98.7 oranında "katılıyorum" ve yüzde 1,3 oranında "az katılıyorum" şıkkını onaylayarak, yüzde yüzlük karşıt bir görüş beyan etti. FES'in araştırmasında ise katılımcıların yüzde 35'i "Müslümanlar teröristleri kahraman gibi görüyor" görüşüne katıldıklarını söylediler. SABAH'ın araştırmasında DAEŞ'in İslami değerleri savunmadığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 95.5 olarak belirlendi.\r\n\r\n
MEDYA TETİKLİYOR\r\n\r\nMüslümanlar hakkında endişeleri olan grup, İslam'ın kontrol altına alınması ve dışlanması gibi düşünceleri içselleştiriyor. Aşırı sağ partiler bu eğilimleri suistimal ederken, kitle partileri de seçmeni küstürmemek adına İslamofobi hakkında yeterli adımları atamıyor. Medya, kitlelerde yaygınlaşan bu korkuyu sürekli malzeme konusu yaparken, endişe atmosferinin yayılmasına katkı sağlamış oluyor. Gerçek olmayan bir korku ve bunun ele alınış biçimi bu anlamda birbirlerini tetikliyor.\r\n\r\n
ALGI OLGUYA DÖNÜŞÜYOR ?\r\n\r\nAlmanya'daki Müslümanların gerçek düşünceleri ile Almanların düşüncesi arasındaki büyük fark, sıradan bir istatistik veri olarak geçiştirilemeyecek kadar ciddi. Almanların algısı Müslümanlar hakkında gerek medyada yayınlanan haberler, gerekse siyasetin alacağı önlemlerde büyük bir rol oynuyor. Yani zihinlerdeki bir algı zaman içerisinde bir olguya dönüşerek, Müslümanların günlük yaşamında aşılması güç bir engel olarak karşılarına çıkıyor.