Cumhurbaskanı Recep Tayyip Erdogan, dün Cumhurbaskanlıgı Külliyesi'nde 32. Muhtarlar Toplantısı'nda konustu. Erdogan söyle konustu:
ATEŞ ÇEMBERİNDEN GEÇİYORUZ: Ülkemiz bir ates çemberinden geçiyor. Yasadıgımız dönem en az Istiklal Harbi kadar önemli, kritik, hayati sonuçlar doguracak ehemmiyette. Hem bölgemiz hem de ülkemiz üzerinde çok sinsi, alçak, kanlı oyunlar oynanıyor. Üst akıl dedigim sey her gün yeni seytanlıklara karsımıza çıkıyor. Istiklal Harbimizde, daha önce Çanakkale'de millet olarak en büyük gücümüz olan imanımızla, inancımızla zoru göstererek oynanan oyunu bozduk. Misak-ı Milli hedeflerimizin tamamına ulasamamıs olsak da Sevr'i paçavraya çevirmeyi basardık. Bugün de adı konulmamıs bir Sevr tehdidiyle karsı karsıyayız.
BAŞKA VATANIM YOK: Bizim bu topraklardan baska vatanımız yok. Biz bu bayragın altında dogduk, onun dibinde ölecegiz. Bizi bayragımızdan, ezanımızdan, vatanımızdan, devletimizden etmek isteyenlere canımız pahasına geçit vermeyecegiz. Tweet'lerle, mivitlerle bizlere yollama yapanlar bilsinler ki bunun bedelini ödeyeceklerdir.
YAPAMAYACAKLAR: Ülkemizi viraneye çevirmek isteyenlere izin vermeyecegiz. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, daha pek çok yerde bunu yaptılar. Ama bize yapamayacaklar. Yıkıntıların arasında kucagımızda çocuklarımızın, sevdiklerimizin cansız bedenleriyle çaresizce aglamamızı bekleyenlere o günleri göstermeyecegiz. Iste en son Halep'te bunu yaptılar, hala yapıyorlar. Bizim hiçbir sehrimizde basaramayacaklar.
GÜN ÇEKİŞME GÜNÜ DEĞİL:Millet olarak yeni bir ahitlesmeye gitmemiz yeni bir mefkure birligi olusturmamız gerekiyor. Gün çekisme, çatısma, husumet, eski defterleri karıstırma günü degil. Eger birligimizi, beraberligimizi güçlendirmez, saldırıların karsısında çelik gibi iradeyle, kararlılıkla durmazsak hiçbirimiz yarınlarımıza güvenle bakamayız. Hepimiz aynı gemide oldugumuza göre bu gemiye yönelik her saldırı hepimize yapılmıstır. Artık savunmada kalma imkanına sahip degiliz. Madem ki bize terör örgütleri üzerinden tarihimizin en büyük saldırılarından biri yapılıyor, bizim de misliyle cevap vermek hakkımızdır. Mücadelemizi sadece kurumlara, güvenlik güçlerine bırakamayız. Bu mücadeleyi hep birlikte verecegiz.
ANAYASANIN 104. MADDESİ:Vatandaslarıma sesleniyorum. Anayasamızın 104. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bası olarak PKK'sıyla, DEAS'ıyla, FETÖ'süyle, DHKP-C'si ve tüm digerleriyle adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun tüm terör örgütlerine karsı milli seferberlik ilan ediyorum. Her kim bu örgütlerin çalısmalarıyla, elemanlarıyla ilgili bir sey görürse, duyarsa, malumat sahibi olursa güvenlik güçlerimize bilgi vermeli. Terör örgütlerinin meselesinin hak elde etme, bir davayı savunma meselesi olmadıgını artık herkesin anladıgına inanıyorum. Terör örgütlerinin tek meselesi Türkiye'yi bölgedeki diger ülkeler gibi köken, inanç ve mesrep farklılıkları üzerinden çatısmalarla parçalamak, yıkıp yok etmektir.
'ARTIK SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ'
"Artık sözün bittigi yerdeyiz. Önümüzdeki bu gerçekler ısıgında yeni Kurtulus Savasımızı, yeni Çanakkale Savasımızı verme ve zafere ulastırma dönemidir. Türkiye'ye terör örgütleri ve ihanet çeteleri üzerinden savas açanlar bugüne kadar attıkları hiçbir adımda istedikleri neticeyi elde edemedi. Milletimiz imanı, cesareti ve dirayetiyle tüm oyunları birer birer bozdu. Ödedigimiz bedel büyüktür, ama kesinlikle bosa gitmeyecek. Milletimizi ne köken ne mezhep ne mesrep farklılıkları üzerinden birbirine düsürmeyi basaramadılar. Bir ve kardes oldukça üstesinden gelemeyecegimiz sorun yok."
'İNSANİ KORİDOR DERHAL AÇLMALI'
"Şehit polislerimizin tabutları başında gözyaşı döken hiçbir şeyden habersiz oynayan çocuklar da, Halep'te yıkıntılar arasından cansız bedenleri çıkartılan çocuklar da aynı alçak oyunun kurbanı. Ah Halep... Halep'te savrulan aslında insanlığın enkazıdır. Dün akşam ateşkes sağlandı. Ey BM neredesin? İdlib ve civarına gideceklerin yanı sıra Türkiye'ye gelebilecekler için de hazırlıklarımız var. Ufacık yavruların nasıl çığlıklar attığını, ölümle baş başa kaldıklarını görüyorsunuz. Aç, susuz bu noktada olduklarını görüyorsunuz. Ama insanlık sessiz. Bütün tarafları, uluslararası toplumu bu ateşkese riayet etmeye destek olmaya davet ediyorum. İnsani koridor derhal, engelleme ve sabotaj olmadan açılmalı ve masum insanların doğu Halep'ten salimen çıkmasına izin verilmeli."
'ESAD İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR'
"Esad rejimi Halep'te açıkça savaş insanlık suçu işlemektedir. Bu gerçeği ona destek verenler dahi artık herkesin görmesi gerekiyor. BM başta olmak üzere uluslararası toplumu harekete geçirmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Dün yeni BM Genel Sekreteri ile yaptığım görüşmede bu konunun aciliyetini bir kez daha dile getirdim. Bu hafta yapacağım temaslarda da aynı hususu dünya liderlerinin dikkatine getirmeye devam edeceğim. Mazlumun umudu olan Türkiye, Halep halkını yalnız bırakmadı, bırakmayacak, ne pahasına olursa olsun. Tek bir masum canı kurtarmak için elimizden geleni yapacağız."
'HANİ AVRUPA DİYORLAR YA HİKAYE'
"Ülkemizdeki hiçbir kesimin, hiçbir kişinin hakkını aramak için terör yöntemlerine başvurmasını mazur kılacak en küçük sebep yok. Türkiye'deki demokratik hak arama yollarının çeşitliliğini ve toleransını Avrupa'da bulamazsınız. Hani Avrupa diyorlar ya, hikaye. Terörle mücadelemiz için bizi eleştirenlerin kendilerine yönelik en küçük bir tehdit karşısında ne kadar katı ve hoyrat olabildiklerini çok iyi biliyoruz. Kimsenin kendi kirli amaçları için bomba patlatma, pusu kurma, eylem yapma, propaganda yapma hakkı ve özgürlüğü yoktur. Milletimizin can ve mal güvenliklerine tehdit oluşturan her terörist 80 milyonun düşmanıdır."
'GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİN YANINDAYIZ'
"Tüm güvenlik güçlerimize sesleniyorum. Terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı devletimiz de milletimiz de sizin yanınızdadır, arkanızdadır. Yetkilerinizi sonuna kadar kullanmaktan asla çekinmeyin. Güvenlik güçlerimizden terör örgütlerine ve teröristlere karşı kanunların el verdiği en ağır en sert muameleyle kararlı bir şekilde mücadele etmelerini istiyorum. Bundan sonra dağdaki teröriste de şehirdeki teröriste de onların destekleyen hiç kimseye huzur yok, rahat yok bunu böyle bilin."