Yıldız Tilbe, Niran Ünsal, Murat Dalkılıç, Bengü ve Zeynep Dizdar gibi isimlere verdiği bestelerle ve sempatik kişiliğiyle gündemden düşmeyen popçu Emre Kaya'nın geçtiğimiz günlerde menajeri Gizem Demir ile gizlice evlenip boşandığına dair haberler çıkmıştı.
Bu olayın detaylarını konuşmak için halk konseri vereceği Mersin'e giderken peşine takıldım ve sahneyi basıp fotoğraflarımızı binlerce izleyicinin önünde çektirdim. Bu arada, Bostancı Gösteri Merkezi'nde verdiği konserde giydiği ceketin aynısını yaptırtan Murat Boz'a atıfta bulunmak için de bu kez ceketi ben sırtıma attım...
Menajeriniz Gizem Demir'le evlenip ayrılmanızın sebebi neydi?
Müzikle ilgili çok büyük hayallerim vardı. İstanbul'da birkaç yıl vakit geçirdim ve gördüm ki müzik sektöründe ilerlemek gerçekten zor ve çetrefilli. O dönem Gizem karşıma çıktı. Hayatımda olmasını düşündüğüm kişiydi. "Gizem, ben artık müzikle uğraşmak istemiyorum. Ankara'ya gidelim" dedim ve Ankara'ya gidip evlendik.
Müzikten uzaklaştıktan sonra nelerle uğraştınız?
Babam inşaat sektöründe bir işadamı, durumu da iyi. Evlendikten sonra bir sene Ankara'da yaşadık. Gizem'in, "Emre müziği bırakmamalısın" demesi üzerine; kendi gücümle yoluma tekrar İstanbul'da devam etmek istedim. yarın ne olur bilinmez
Evliliğinizi bitiren şey müzik dünyasına tekrar dönüşünüz mü oldu?
Gizem ayrıca benim menajerliğimi yürütüyordu ve ondan istemsizce, işlerle alakalı farklı beklentiler içine girdim. Özel hayatımızla ilgili kendimize vakit ayıramadık. Kadınların bana olan yoğun ilgisi ve sevgisi Gizem'i çok rahatsız etti. Evdeki Gizem ile dışarıdaki menajer Gizem birbirine girdi. Bizim birini harcamamız gerekiyordu, Gizem de evdeki Gizem'i harcamaya, yemeye karar verdi. Boşandıktan sonra çok açıldık, iyice palazlandık.
Menajerliğinizi yürüttüğüne göre aslında anlaşabiliyormuşsunuz...
Evlilik ve iş ayrı şeylermiş. Evde çok tartışıyorduk ve bunların sebebi hep işlerle ilgili oluyordu. Sonunda evliliğimizi bitirme kararı aldık. Ne olursa olsun, ben her zaman Gizem'in hayatındayım ve ne zaman bana ihtiyacı olursa arkasında olacağımı da bilir. Boşandıktan sonra bir süre ayrı kaldık ama ortak bir dostumuzun devreye girmesiyle iş ilişkimizi devam ettirme kararı aldık.
Sürekli bir arada olmanız zor olmuyor mu?
Türkiye'de boşanmayla sonuçlanan evliliklerden sonra sürekli kavgalar ve insanların birbirlerini kırması gibi durumlar söz konusu oluyor. Ne kadar güzel ki, biz masa başında bu işi güzellikle bitirebildik. İşin en kıymetli ve olması gereken tarafı da budur diye düşünüyorum.
O eski heyecanı hiç mi hissetmiyorsunuz?
Şu an birbirimize karşı bir şey hissetmiyoruz, zaten hissetsek neden boşanalım? Tabii ki yarının ne getireceği belli olmaz.
BEN OLSAM BOŞANMAZDIM
'Ya Gizem, ya ben; yani menajerinden vazgeç' diyen bir kadına cevabınız ne olur?
Büyük konuşmayayım ama böyle bir şey istemem. Her şeyden önce işkolik bir insanım. Benim kırılmaz ve yıkılmaz bazı duvarlarım vardır. Menajer Gizem, evdeki Gizem'i yemiş; daha ötesi yok. Yani işle alakalı bir durumdan dolayı onu hayatımdan çıkarmam.
Peki, Gizem Hanım'ın hayatında biri olsa tavrınız ne olur?
Öyle bir şey olamaz. Doğruyu konuşmak gerekirse biraz geri kafalıyım. Gizem birisiyle beraber olacak ve ben de bunu göreceğim, öyle bir dava olamaz. Beni Gizem boşadı, ben olsam boşamazdım.
Murat Boz'a şarkı verip sonra geri aldığınız konuşuldu. İşin aslı ne?
Murat Boz, bence kendi albümünün kaderiyle oynadı. Onun albümü için çok önemli bir şarkıydı çünkü Murat için özel yapılmıştı. Fakat şarkının aranjesinin beğenilmemesi yüzünden, benim dışımda bir anlaşmazlık oldu. Şimdi iyi ki vermemişim diyorum, çünkü şarkı Murat'ta patlamazdı. Ben de duruyor ve yeni albümümde kendim söyleyeceğim. Hatta yeni albümdeki en güzel şarkılarımdan bir tanesi oldu.
Boz şarkınızı okumazken, Murat Dalkılıç'a verdiğiniz şarkılar hit oldu...
Dalkılıç'a 'Kader' ve 'Çatlat' adlı iki şarkı verdim, iyi değerlendirdi ve tuttu.
'Beste verdiğim kişilerin itibarına katkı sağladım' diyebilir misiniz?
Tabii ki, özellikle Murat Dalkılıç ve Zeynep Dizdar'da öyle oldu.
'Dın Dın'ı yazmanızın tuhaf bir hikayesi varmış. Nedir o?
Ankara'ya gidiyordum, önümüzde de bir kamyon vardı ve arkasında 'Arkamdan konuşup beste yapacağına, yüzüme konuş da düet yapalım' yazıyordu. Arabanın içimde "Hiti yakaladım" diye bağırmaya başladım. Kamyon arkası yazılardan hit çıkardım.
Murat Boz, sahnede giydiğiniz ceketin aynısını yaptırıp konserindegiydi. Bu esinlenme size ne hissettirdi?
Doğru yolda olduğumu hissettirdi. O ceketin bütün renkleri bende var. Bu arada, Murat Boz'un sırtı açık olan ceketi de benim çok hoşuma gitmişti, belki bir gün ben de onu giyerim.
YETENEKSİZSİN DİYE BENİ KONSERVATUVARA ALMADILAR
Şarkı yazma yeteneğini kaybetmek sizi korkutur mu?
Hayır, asla. Yazmak için tek bir şeye ihtiyacın var, o da çok iyi gözlem. Şu an elimde üç yüzden fazla bestem var ve hâlâ da yapıyorum. Aslında beni konservatuvara yeteneksizim diye almamışlardı. Belki bunun eksikliği beni hırslandırdı ve bazı yönlerden kendimi daha fazla geliştirmeme sebep oldu. Kimse bilmez ama bende 'Absolut kulak' gibi bir durum var. Bir müzisyen arkadaşım fark etti. Bu nedir diyecek olursan, üstün bir duyuş yeteneği diyebilirim. Karşımda 40 tane enstrüman olsun, içlerinden hangisinin akortsuz olduğunu tak diye söylerim.
Gerçek adınız 'Emre Gülkaya' ama siz sadece 'Kaya'yı kullanıyorsunuz. Neden?
Emre Gülkaya nedir ya, gazino sanatçısı gibi... Gül'ü at, Kaya'sı kalsın.
HERKES İÇİN NÖBET TUTUM
Ülkemizde yaşanılan sıkıntılar size ne hissettiriyor?
Ben devletimin ve milletimin her zaman yanındayım. İnsanların kaderlerini o ülkenin başındakiler belirliyor ve ben ülkemin başındaki kişiye de çok güveniyorum. Tabii ki zor dönemlerden geçiyor olabiliriz, fakat bunlar da geçecektir. Bir insan olarak ben de çok üzülüyorum, mutsuzum ama varsın dört tane konserimiz olmasın. Bir şeylerin daha iyi olması için böyle bir dönem geçiriyoruz ve buna karşı güçlü durmamız gerekiyor.
Beşiktaş'taki patlama sonrasında Şehitler Tepesi'ne gidip nöbettuttunuz. Bunu neden yaptınız?
Bir konserimde sahneden indikten sonra patlama haberini aldım ve bu bende şok etkisi yarattı. Bunu senin için yaptım, benim için yaptım, arkadaşlarım için yaptım, herkes için yaptım ve herkesin yapması gerekiyordu. Herkes gibi ben de terörü lanetliyorum.
Oğuzhan Toracı / Günaydın