'Bir diziyi izlenir kılan en önemli şey nedir?' sorusunun iki yanıtı var. Ve bu cevaplar izleyiciye ve oyuncuya göre değişiyor. Yani seyirci oyuncu için izlerken, oyuncu da o projeyi senaryoya göre seçiyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin en çok izlenen dizilerinden 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da beş tiyatrocunun olduğu bir sahneye denk geldim. Biz bu kadar kaliteli oyunculukları izlerken bu kadar keyif alıyorsak, oyuncular da karşılarındaki rol arkadaşlarının tiyatrocu olmasından büyük haz duyuyordur diye düşündüm. Ve oyunculardan birkaç görüş aldım. Dizinin dinamosu Oktay Kaynarca'nın yanı sıra Deniz Çakır, Kemal Başar, Serdar Orçin halen aktif olarak sahneye çıkıyor. Yine kadroda yer alan Ozan Akbaba, Tarık Ünlüoğlu, Atilla Şendil, Erdal Küçükkömürcü, Savaş Özdemir ve Turgay Tanülkü gibi oyuncuların tiyatro kökenli olması; tadından yenmez, müthiş bir seyirlik sunuyor izleyiciye.
'OYUNCULUK TİYATRODA BAŞLAR'
SAKM'nin sahneye koyduğu 'Guguk Kuşu' adlı oyundaki performansıyla ayakta alkışlanan Oktay Kaynarca, şöyle diyor: "Bana göre oyunculuk aslında tiyatroda başlar. Gerçek oyuncular sahne üzerinde etiyle kemiğiyle, gözüyle, sesiyle kendini gösterebilen, kabul ettirebilen, seyrettiren insanlardır. Öbür türlü oyunculuğu reddettiğimden değil ama teknik işin içine girdiğinde her şey daha kolaylaşır. Ekibimizin tiyatro kökenli oyunculardan oluşuyor olması benim için de büyük bir lüks ve onlarla oynamak büyük bir keyif. Bunu şöyle tanımlıyorum: Eğer kullandığınız enstrüman zayıfsa, o zayıf enstrüman bir şekilde daha sonra gündeme gelir ama iyi bir enstürümansa sesi iyi gelir. İyi duyduğunuz sese karşılık da iyi ses verirsiniz. Gördüğünüz üzere tepki biçimleri, bakış biçimleri disiplinleri farklıdır; özellikle de tiyatrodan gelen oyuncu arkadaşların." 'Bütün Kadınların Kafası Karışıktır' adlı oyunundaki performansıyla beğenilen oyuncu Deniz Çakır'ın görüşü işe şöyle: "Sahneyi köpürtmek diye bir şey vardır... Karşında iyi oyuncu olunca sahne köpürür. Oyuncu için de, seyirci için de daha keyifli olur. Şanslı hissediyorum kendimi; oyunculuk kökenli ve bu işi severek yapan partnerlerim olduğu için ve teşekkür ediyorum güzel izleyicimize emeğimizi takdir ettikleri için." Kurucusu olduğu Tiyatro Keyfi çatısı altında 'Ted Bundy' adlı oyunda rol alan Kemal Başar ise şunları söylüyor: "Tiyatroda yıldız yoktur, hep birlikte parlatılacak yıldız ise oyundur. Bu bilinçteki oyuncular, kendilerini değil içinde oldukları işi parlatmaya soyunur. Biz de öyle yapıyoruz. Karşımızdakine destek verince hep birlikte parlayacağımızı biliyoruz. Alçakgönüllü ve sakin yönetmenimiz Onur Tan'ın ve Ayşegül Erbek'in (ikinci yönetmen) role ve sahnelere yaklaşımdaki katkısı çok büyük. Etrafımız ustaca ve sessizce süpürülüyor, bize işimizi yapmak kalıyor. Bence tılsım burada."
'TİYATRO ADABI ÇOK ÖNEMLİ '
Diziden önce 'İnternette Tanışan Son Çift' adlı oyunda rol alan Ozan Akbaba ise şunları söylüyor: "Tiyatro adabını edinmek çok önemlidir. Tiyatro adabı, oyuncuya disiplin ve saygı kavramlarını aşılar. Bu adabı bilinçli ve dozunda kazanıp uygulamak oyuncuyu her daim algıda farkındalıklı, seçici bir halde muhafaza eder. Kısacası karakteri, olabilecek en uygun ve gıpta edilesi biçime sokar." Yılların deneyimli oyuncusu Turgay Tanülkü ise "Her ürünün lezzeti mutfaktan başlar, her masada bu lezzet yerini bulur. Meslektaşlarımızla aynı sette olmak gurur verici" diyor. Savaş Özdemir de, "Mesleğin mutfağından, çıraklığından gelmek; bize emeğe ve ustaya saygıyı öğretti. Tiyatro bize iyi oyuncu olmanın, iyi insan olmaktan geçtiğini anlattı. Kadromuzda tiyatro kökenli oyuncular olması bizim her şeyden önce birbirimize saygı duymamızı sağlıyor" diye konuşuyor.