Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Çad'dan Tunus'a geçerken uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Erdoğan şunları söyledi:
Kudüs'te nasıl bir yol haritası öngörülüyor? Gösterdiğimiz liderlik sürecek mi?
13 Aralık'ta İstanbul'a İİT toplantısıyla attığımız adım önemli bir başlangıçtı. Ardından BM Güvenlik Konseyi'nde ABD vetoya başvurdu. Arkasından, Türkiye ve Yemen'in müracaatı ile BM Genel Kurulu toplandı ve ABD'nin veto ettiği tasarının 9'a karşı 128 oyla kabul etti. Oylama sonucunun ABD'yi tutumunu yeniden gözden geçirmeye sevk etmesini diliyoruz. Şimdi gerekli diğer adımları atmak lazım. Filistin devletinin tanınması önemli. Bazı ülkeler var ki onlar Filistin'i tanırsa, AB üyelerinin ciddi bir kısmı da hemen tanıyabilir. Bununla ilgili ikili görüşmeler yapmamız lazım. Bunların Mahmut Abbas'a da verdikleri sözler var. Sudan'dayken Kral Abdullah ile de telefonda ne gibi adımlar atılabileceğini konuştuk.
Hepsinin Türkiye'ye karşı bir muhabbeti var. "Sizin bu işin bu şekilde takipçisi olmanız bizi de çok daha farklı bir yere doğru taşıdı" diyorlar. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un da bir görüşme talebi oldu. Onunla da telefonda görüşeceğiz. Ayrıca Fransa ziyaretim olabilir. Belki bir Vatikan ziyaretimiz olabilir. Papa biliyorsunuz beni ziyaret etmişti. Şimdi iade-i ziyaret yapabilirsek, bu konuları Papa'yla yüzyüze de görüşme imkanımız olabilir.
KHK'YI BİRİLERİ KÖPÜRTÜYOR
Sivillere yargı muafiyetiyle ilgili muhalefet "Paramiliter güç ve iç savaş yaratır" derken, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hukuken muğlak bulduğunu söyledi. Siz ne dersiniz, değişiklik olacak mı?
Düzenlemenin neyle ilgili olduğu aslında belli. Bundan önce de, bu ifadenin yer aldığı dört ayrı KHK düzenlemesi yapıldı. Kimse ses çıkarmadı. Bu son KHK'yı birileri köpürtmeye başladı. Oysa sadece 15 Temmuz'u kapsıyor. Geçmiş cumhurbaşkanımızın da, burada kalkıp maalesef bir muğlaklıktan bahsetmiş olması üzücü. Neye dayanarak muğlaklıktan bahsediyorsunuz? Hangi madde sizi muğlaklığa itebiliyor? O açıklama, aldığı retweet'lerle süreci çok farklı bir yere doğru işletti. İddia edildiği türden, ilerde yanlış yorumlamalar gündeme gelecek olursa, o vakit gereken müdahale zaten yapılır. Bu KHK'lar biliyorsunuz zaten parlamentoya da gidecek. Biz KHK'lar ile sadece süreci hızlandırıyoruz. Yaptığımız iş bu. Mesela, taşeronu da KHK'ya koymamış olsak, konu önümüzdeki yıla kalacaktı. Ama o da elbette Meclis'e gelecek, orada tartışılacaktır.