Milenyum Üçlemesi üst başlığıyla sunulan romanlarıyla büyük ün yapıp zengin olduğu için şanslı, ama bu başarının tadını çıkaramadığı ve film olduklarını da göremeden öldüğü için şanssız İsveçli yazar Stieg Larsson'dan uyarlanan filmlerin sonuncusu. Ejderha Dövmeli Kız ve Ateşle Oynayan Kız'dan sonra gelen bu roman/film, adını verdiği romanların kahramanı Lisbeth Salander'in macerasına noktayı koyuyor. Bu bir mutlu son mu? Bir anlamda, evet. Çünkü hayatın müthiş sillesini yemiş ve tüm dengesini yitirmiş, bedeni kadar ruhu da yaralı Lisbeth, bir ideal ülke olarak bilegeldiğimiz İsveç'i bizlere herkesin şüpheli, her adımın tehlikeli olduğu bir coğrafya olarak sunup bir tür 'İsveç usülü paranoya' yaratan bu maceranın sonunda yaşama dönebilme umuduna kavuşuyor. Bir avuç 'iyi insan' sayesinde... Böylece, demokrasi ve sosyal devlet ütopyalarının ardından çıkıp gelen, soğuk savaştan, Sovyetlerle komşuluktan, casusluk ve ajanlıktan ve her türlü komplodan arda kalmış ihtiyarların damgasını vurduğu kötülükler, karşılarında medyayı buluyor. Yani Millenium dergisinin bir avuç cesur ve inatçı gazetecisini. Onlar, Lisbeth'in esmer ve soğuk gizemini çözüyor, derin devletin son kalıntılarını ve son katillerini yok ediyor ve üç filmin ağırlığından sonra gerekli olan bir iyimserliği sağlıyorlar. Bu Kuzey tarzı ve politik soslu kara film üçlemesinden geriye kalan en ilginç şey de belki bu: gazetecilerin hâlâ yaşamsal işler yüklenebileceğine olan inanç. Özellikle şu günlerin Türkiyesi'nde bu mesajın önemi tartışılır mı?
ARI KOVANINA ÇOMAK SOKAN KIZ ***
(Luftslottet Som Sprangdes) Yönetmen: Daniel Alfredson Senaryo: Ulf Ryberg Görüntü: Peter Mokrosinski Müzik: Jacob Groth Oyuncular: Michael Nykvist, Noomi Rapace, Lena Endre, Annika Halin, Jacob Erickkson, Sofua Ledarp, Anders Ahlbom İsveç filmi