- MOTOSİKLET TUTKUSU NE ZAMAN BAŞLADI?
- Çok küçük yaşta. 1969 yapımı bir film vardır, Easy Rider. Peter Fonda, Jack Nicholson, Dennis Hopper ile... O filmle motosiklet sevdam başladı. 17 yaşımda kullanmaya çoktan başlamıştım. Annem haklı olarak korkuyordu. Bu yüzden ilk motosikletimi uzun yıllar sonra aldım. 25 yaşındaydım. Baştan beri Harley Davidson kullanıyorum. Son beş yıldır daha tutkuluyum. Yola çıkıyorum ve her şeyi unutuyorum. Başka hiçbir şeyin önemi yok o anda. Sen, yol ve motosikletle geziye çıktığın arkadaşların... 'Motosiklet kullanıyorum,' demiyorum, 'Harley Davidson kullanıyorum,' diyorum. Çünkü Harley Davidson'ın başka bir ruhu, kültürü var. İnsanın kendini rahat hissettiği şeye yönelmesinin doğru olduğuna inanıyorum.
- Eskisi gibi hırslarınız yok mu?
- Yok. Artık eskisi kadar büyük hırslarım yok. Tüm hayatım çalışmak değil. Kendime daha çok vakit ayırmayı öğrendim. Böyle yaşamak istiyorum. Kimseye hesap vermeden... Zirveye çıkmak, diğer zirveleri görmeye yararmış. Kendimle en barışık olduğum zamanı yaşıyorum.
ÖDÜL 500 BİN LİRA
- Neden böyle bir yola girdiniz?
- Çünkü hayatı ıskalıyoruz, hayat sadece çalışmaktan ibaret değil. Artık tüm hayatım çalışmak değil. Yapmak istediğim şeyi yapıyorum, bu kadar basit aslında. Her önüme çıkan projeye 'Evet,' deme dönemlerini geride bıraktım. Artık işimi kendim yönetiyorum, kendim karar veriyorum ne kadar ve nasıl çalışacağıma.
- Güven Bana adlı yarışma programını sunmayı neden kabul ettiniz öyleyse?
- Yarışma programı sunma fikri benim düşündüğüm bir şey değildi, karikatürist Mehmet Çağ beni ikna etti. Çünkü bir aktörün sunuculuk yapmasına hep karşı oldum. Hiç Clint Eastwood'un yarışma programı sunduğunu gördünüz mü? Veya Al Pacino'nun? 'Burası Türkiye, burada dinamikler çok farklı. Türkiye'de seyirci bu aktör niye yarışma sunuyor gibi algılamıyor,' dediler. Kenan Işık da bir aktör. Hem insan, hem de sunucu olarak çok takdir ettiğim bir insan. Ağabeyim, ustam. Yarışmanın özelliği de hoşuma gitti, kabul ettim.
- Diğer bilgi yarışmalarından farkı nedir?
- İki yarışmacı ilk defa birbirini orada tanıyor ve birlikte, ortak olarak yarışmaya başlıyor. Bütün soruları bilip, sonuna kadar birlikte giderlerse, kazanılan parayı paylaşıyorlar. Ancak yarışmanın belli bir yerinde ikisi birbirinden ayrılıyor. Eğer ikisinden biri düğmeye basarsa kazanılan paranın tümünü alıp gidiyor ve diğer yarışmacının eli boş kalıyor. İnsanların birbirlerine olan güveninin sorgulandığı bu dönemde bu yarışmayı sunmak, yarışmacıların iç dünyasını gözlemlemek, bir aktör olarak, bulunmaz bir nimet benim için. Para söz konusu olduğu zaman insanlar hırslarına yenik düşebiliyor. İnsanların iç yüzü dışa vuruyor....
- Ödül ne kadar?
- 500 bin lira. Çok ciddi bir para. Bazen yarışmacılar çok küçük bir parada bile düğmeye basıp onu alıp gitmeyi tercih ediyor. Yarışma programının arkasında çok iyi bir ekip var. Çok keyif aldım. Yarışmacıların o halini izlemek, insan psikolojisini yakından gözlemlemek enteresan bir deneyim. Aktörün görevi zaten gözlemlemektir, biz sürekli insanları, onların tepkilerini gözlemleriz.
- En çok güvendiğiniz insan kimdir?
- Ailem, kız kardeşim, kızımın annesi ve birkaç dostum. Onlarca değil, çok az sayıda dostum var ama gerçek dost diyebileceğim insanlar.
- Siz güvenilir bir insan mısınız?
- Dostlarıma sormak lazım. İnsanın kendisi için 'Ben böyleyim, şöyleyim' demesini çok doğru bulmuyorum. Beni tanıyanlar, buna cevap verebilir.
ZEYNO'YA ALTI YAŞINDA PİYANO BURSU
- Henüz altı yaşında büyük başarı elde etti kızınız Zeyno. Gurur duyuyor olmalısınız...
- Evet, küçük yaşta gururlandırdı bizi. Zeyno, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Piyano Bölümün'ü burslu kazandı. Arzu (Balkan) da ben de çok mutluyuz. Bilkent'in de böyle bir sınav açtığını duyunca sokalım dedik. Çok hassas bir kulağı olduğu ortaya çıktı. Üçdört sesi birbirinden ayırabiliyor. Sinek geçse, biz onu vız diye duyuyoruz o nota olarak duyuyor, 'Siiii' diyor. Evde piyano var, televizyonda bir şey duyduğu zaman oturup çıkarıyor. Geçen gün İstiklal Marşı ve 10. Yıl Marşı'nı çıkarmış kendi kendine
- Zeyno'nun bir Fazıl Say olmasını ister misiniz?
- Böyle bir iddiada bulunmak istemem. Zeyno Karadağlı olarak başarılar yaşasın isterim. Mesela okula gittiğim zaman arkadaşları 'Aaa Zeyno'nun babası,' diyorlar. Bu çok hoşuma gidiyor. En büyük hayalim, kızımın hayallerini gerçekleştirebilmesidir artık.