Server Uraz'ı hip-hop ve rap meraklıları Pit10 ismiyle tanıyor. Sivri dilli, dik duruşlu, adı çok defa siyasi ve medyatik sorunlarla gündeme gelen biri Uraz. Hem çok sevilen hem de çokça nefret bir rapçi. Son albümünde "Ama sansür şarkımı biipler / Rekor kırarken dekolte tipler / Kim bilir belki de zorlarım Top 10'u / Onlar gibi ben de açarsam popomu!'' sözleriyle popülariteyi, televizyon kültürünü eleştirmişti. Tabii onu eleştiren de pek çok kişi var; bu kişiler arasında Pit10'u kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle mahkemeye veren Başbakan Tayyip Erdoğan da bulunuyor.
- Hem sevilip hem de nefret edilmeyi nasıl beceriyorsunuz?
- O benim becerim değil de, piyasanın süregelişinden kaynaklanan bir tanım. On senedir bu işi yapıyorum. Bilen bilir, bu rap camiasında insanlar birbirini yiyor sürekli. Herkes birbirinin arkasından kuyular kazıyor. Benim arkamdan da çok kuyu kazıldı. Sonuçta benden nefret eden tipler ortaya çıktı. Farkımdan dolayı nefret ediyorlar. Standart bir tip değilim ben. Yaşam tarzı olarak da, tavır olarak da, müziğe bakış açısı olarak da...
- Niye kendinizi Pit10 olarak adlandırıyorsunuz?
- Küçükken koyduğum bir isimdi. Enteresan geldi 10'u rakamla yazmak. Çok bilinçli bir şekilde olmadı ama dinleyiciler böyle alıştı, ben böyle alıştım.
- Genelde sanatçılar ve popüler insanlara sert çıkışlarınızla görüyoruz sizi. Bu isyan nereden kaynaklanıyor?
- Türkiye'deki insanların yüzde 90'ı düşünemiyor bana göre. Düşünen insan da, düşünemeyen insanları görünce belli bir tepki ortaya koyuyor. Benim tepkim insanlığa aslında. İnsanlığın yüzde 90'ına bir tepkim var. Gelişen şartlar ve teknolojiyle insanların düşünmekten yoksun bırakıldığına inanıyorum. Artık eskisi kadar kafalarını çalıştırmak zorunda değiller. İnsanların her istediği önünde, her şey çok pratikleşti ve bu da düşünmeyi engelliyor.
- Kendinize çok mu güveniyorsunuz?
- Benim yaptığım müzik alternatiflerine göre biraz daha farklı olduğu için bunun yarattığı bir özgüven var. Özgüveni olmayan insan müzik yapamaz. Bunun 'burun kalkıklığı' olarak algılanmaması lazım. İnsanın burnunun kalkık olması çok ayrı bir şey ama bir özgüven gerekli kesinlikle. Ben müziğe 10 yılımı vermişim sonuçta. 21 yaşındayım ve 11 yaşımdan beri müzik yapıyorum. Hayatımı bu işe vermişim. İnsanın hayatını verdiği işte bir kapasitesi oluyor ve tabii ki özgüveni gelişiyor.
- En hit parçanızın adı Ortam Kızı. Hikâyesi nedir?
- Ortam kızlarına yapılmış bir parça o. İstanbul'da elit diye tabir edilen semtlere gittiğimizde zaten o kızlara sık sık rastlıyorsunuz. Bir anda ortaya çıktı, 15 dakikada yazılmış bir şarkı bu. Sadece düşüncelerimi dile getirdim. Klip çekmek için de sponsor arıyorum şu anda. Tabii bu işin maddi kısmı çok yüksek ve bize de çok destek olunmuyor maddi anlamda.
- Sizi takip edenler eski şarkılarınızdaki sert, asabi çıkışları da biliyor. Bu albüm 'bandrollü' olduğu için mi böyle şarkılar yok?
- Önceki sorunlardan bana korku olarak yansıyan hiçbir şey yok. Pişman olacağım hiçbir işi yapmam. Biraz daha herkese hitap eden bir albüm yapmaya çalıştım. Çünkü çıkan ilk yasal albümüm. Rap dinlemeyen insanların da beğenisi benim için önemli. Sonuçta bu ülkede bu müzik çok fazla gelişmedi, bizler geliştirmeye çalışıyoruz. Bu yüzden rap dinlemeyen insanlara rap'i kabul ettirmemiz lazım.
- Sonuçta burası Amerika değil ama...
- Evet ve orada süregelen olaylar burada olmadı. Dolayısıyla insanların yabancısı olduğu bir müziği yapıyoruz ve buna insanları alıştırmaya çalışıyoruz. Bunu da yapabilmek için herkese hitap eden şarkılar yapmak gerekiyor. Ben de elimden geldiğince fazla taviz de vermeden herkese hitap eden parçalar yapmaya çalıştım.
DEMOKRASİ ANLAYIŞIMIZ SORUNLU
- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ithafen yaptığınız parçadan sonra Erdoğan size dava açtı.
- Yani işin gerçek boyutu zaten herkesin bildiği gibi. O bahsi geçen parçayı yaptım, kendisi bana dava açtı. Şu anda demokratik açılım çerçevesinde PKK'lılar bu ülkede paşa gibi karşılanırken, ben sadece Başbakan'a 'lan' dedim diye hapis cezasıyla yargılanıyorsam, bu ülkenin demokrasi anlayışında bir sorun var demektir.
- Ama bir yandan da Türkiye'de demokrasi gelişiyor, daha çok demokrasi değil mi sorunların çözümü?
- Bunu aşmak için demokratik açılıma tek yönlü bakmamak gerek. Demokratik açılım yapılsın ama çok yönlü yapılsın. Eğer bir demokrasiden bahsediliyorsa, ülkede yaşayan ve bir şeyler ifade eden, muhalif olana da, herkese uygulanmalı.
- En Sevilen Nefret Adam albümünden bahseder misiniz biraz?
- Herkese hitap eden bir albüm yaptığıma inanıyorum. Çok farklı konseptlerde şarkılar var albümde. Duygusal şarkı da var, sert de var, dans edilebilecek eğlenceli parça da var. Birçok konsepti bir araya getirmeye çalıştım. Herkes bir şeyler bulabilsin istedim.
-2006 yılında Ebru Destan ile düet yaptınız. Bu tür farklı tarzlarla düetleri nasıl değerlendiriyorsunuz rap piyasası için?
- Yaptığım şeye rap olarak bakmıyorum. Yaptığım şeye müzik olarak bakıyorum. Devamlı aynı formda müzik yapmak istemiyorum. Farklı şeyler yapmak istiyorum. Dün pop ile birleştirdim, yarın rock ile birleştiririm. Bu tarz şeyler bence bu müziğin ufkunu açacaktır. Böyle sentezler yapılmalıdır. Bu yaptığımız müziği kötü etkilemez kesinlikle. Çünkü insanlara bir şeyleri aşılamak için bunları yapmak zorundayız belli bir süre. Zorunda olmasak bile mozaik yaratmak çok güzel. Müzikte bir mozaik yaratabilmek; farklı tarzlarla çalışıp uyumlu hale getirebilmek etkili ve zor bir iş.
