ABD'nin Wisconsin eyaletinde polisin siyahi Amerikalı Jacob Blake'i arkadan vurmasıyla başlayan ve büyüyen protestolar sokağa çıkma yasağına rağmen üçüncü gecesinde de canlılığını korudu.
Vali Tony Evers'in protestoların eyalet geneline yayılması üzerine acil durum ilan etmesi ve sokağa çıkma yasağının uzatılması ''Jacob Blake için adalet'' çağrısında bulunan protestocuları durduramadı.
PLASTİK MERMİ, GÖZ YAŞARTICI BOMBA
Kenosha mahkeme binası önünde tekrar toplanan protestocuları dağıtmak isteyen polis, plastik mermi ve göz yaşartıcı bomba kullandı, kalabalığın dağılmaması üzerine polisin silahlı araçları göstericilerin üzerine sürdüğü görüldü.
PROTESTOCULARA SERT MÜDAHALE
Polisin müdahalesine, ''Siyahilerin hayatı önemlidir'' sloganları ile karşılık veren kalabalık protestocu grup geri çekilirken, atılan gaz bombasından etkilenen bazı protestocular, gönüllü sağlık ekipleri tarafından tedavi edildi.
Kenosha sokaklarında silahlı bazı sivillerin ise benzin istasyonu ve benzeri yerlerde yağma ve kundaklamaya karşı çevreyi koruması AA kamerasına yansıdı.
Wisconsin eyaletinin Kenosha kentinde pazar günü öğleden sonra meydana gelen olayda siyahi Jacob Blake ağır yaralanmıştı.
Amerikan medyasına konuşan Blake'in babası, oğlunun vücudunda sekiz kurşun yarası olduğunu ve belden aşağısının felçli kaldığını söylemişti.
Sosyal medyada yer alan bir videoda, polisin, arabasının kapısını açarak içeri girmeye çalışan Blake'i kıyafetinden çekerek engellemeye çalıştığı ve sonrasında arkasından defalarca ateş ettiği görülmüştü.
ÜÇ ÇOCUĞUNUN GÖZLERİ ÖNİNDE ÖLDÜRÜLDÜ
Blake'in arabaya binmeye çalışırken polis tarafından vurulduğu sırada üç çocuğunun da arabada bulunduğu belirtilmişti.
Polis ise "aile içi bir olay" ihbarı üzerine olay yerine gittiği açıklaması yapmıştı.
Amerikan medyasına konuşan görgü tanıkları ise Blake'in tartışan iki kadını ayırmaya çalıştığını ve polislerin bu esnada geldiğini iddia etmişti.
ABD, mayıs ayında da Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde polis şiddeti sonucu siyahi George Floyd'un hayatını kaybetmesinin ardından ülke genelinde 1 aydan uzun süren şiddet içerikli protestolara sahne olmuştu.
