"KESİNTİSİZ BÜYÜME 13 YILA ÇIKTI"
Küresel salgın, jeopolitik gerilimler ve savaşlar nedeniyle dünya ekonomisinin arzu edilen toparlanmayı sağlayamadığını, artan risk ve belirsizliklerin pek çok ülkede büyüme oranlarını sınırlandırdığını anlatan Yılmaz, "Mevcut kırılganlıklar ve yeni risklerle beraber, 2022'de yüzde 3,5 büyüme kaydeden küresel ekonominin, 2023'te yüzde 3, 2024'te de yüzde 2,9 oranında büyüyeceği öngörülmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Tüm dünyada yaşanan sıkıntılara rağmen Türkiye'nin geçen sene yüzde 5,5 büyüdüğünü ve "kesintisiz büyüme" sürecini 13 yıla çıkardığını dile getiren Yılmaz, "asrın felaketi" olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerine rağmen üretim ve ihracatın sekteye uğramadığına dikkati çekti.
Alınan tedbirlerin, depremin büyüme üzerindeki olumsuz etkisinin sınırlı düzeyde kalmasını sağladığına işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:
"Böylece 2023 yılının ilk yarısında yüzde 3,9 oranında büyüyen Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında olumlu ayrışarak 12 çeyrektir devam eden büyüme performansını sürdürmüştür. Halihazırdaki büyüme oranlarımız, ihracat ve istihdamdaki rekorlara kadar pek çok göstergemiz 'Türkiye Yüzyılı'na emin adımlarla girdiğimizin ispatıdır. Küresel iktisadi faaliyetlerdeki yavaşlamanın ve şubat ayında yaşadığımız deprem felaketinin etkilerine rağmen 2023 yılının genelinde ekonomik büyümemizin yüzde 4,4 olarak gerçekleşmesini öngörüyoruz. 2024 yılı için ekonomimizin daha dengeli bir talep kompozisyonuyla yüzde 4 oranında büyümesini ve enflasyondaki düşüşün de teminiyle diğer ülkelerden olumlu yönde ayrışmasını bekliyoruz."