14 yıllık kanser mücadelesini geçen yıl Sabah Gazetesi'nden Pervin Metin'e verdiği ropörtajda şu sözlerle anlatmıştı usta gazeteci, "Teflon gibi olmak lazım, üzerine hiçbir şey yapışmayacak. Bir de annem hastalığımı öğrendiğinde 'Sakın üzülme' demişti. Ben de anne sözü dinledim."
KANSER TEŞHİSİ TESADÜFEN KONULMUŞ
1998 yılında programdan hemen sonra arayan doktor izleyicisi "Gırtlağınızı bir kontrol ettirin, kanser olabilirsiniz" demiş. Bu uyarının ardından hastaneye giden Savaş AY, testlerden sonra kanser olduğu gerçeğini öğrenmiş. Teşhisten sonra hemen tedavilere başlanmış. Tedavi sırasında sigarayı zoraki bırakmış. Ayrıca bir müddet konuşması bile yasaklanmış. Parasını sesiyle kazanan birisi için bu çok zor olsa gerek. Bu yasaklara uymadığı durumda gırtlağının alına bileceğini ve bir daha belki hiç konuşamayacağı gerçeği söylendiğinde üzüntüsünü ağlayarak değil belli bir noktaya bakarak belli etmiş.
HASTANEDE HEP MORAL KAYNAĞI OLDUM
Tedavi safhasında zorlandığını belirten Savaş Ay, "Acı vermiyordu desem yalan olur ama hastanede insanların hep moral kaynağı oldum" diyor. Cerrahi müdahalenin yerine, radyoterapi tedavisine başlamaya karar veren usta gazeteci, İstanbul Tıp Fakültesi'nde radyoterapi başlamış.
HER TERAPİDE ÜNLÜ BİR KİŞİ YANIMDA HAZIR BULUNUYORDU
Radyoterapi tedavileri yaklaşık on dakika sürüyormuş. Bu süre bana bir ömür gibi geliyor diyen Ay, evde üç dakikalık şiir kasetleri hazırlamış. Kendi sesinden okuduğu şiirleri seansa girerken kulağına takıp tedavinin bitmesini bekliyormuş. Her terapiye bir ünlü de Savaş Ay'ın yanında refakatçi olarak hazır bulunuyormuş