İsrail merkezli INSS'ye göre İsrail'in en temel tedirginlik alanlarından biri, Gazze'de ateşkes sonrası kurulması planlanan düzenlemeler üzerinde Türkiye'nin etkisinin büyümesi. Özellikle Gazze Şeridi'nde kurulması öngörülen Uluslararası İstikrar Gücü'ne Türk askerinin dâhil olma ihtimali, Tel Aviv'de sert itirazlara yol açıyor. Tedirginlik alanlarından bir diğeri Suriye'deki Esad rejiminin düşmesinin ardından Türkiye'nin Suriye'de artan varlığı ve Türkiye'nin donanma gücü avantajına sahip olduğu Doğu Akdeniz'dir.
TÜRKİYE'NİN GAZZE'DEKİ VARLIĞI İSRAİL'İ ENDİŞELENDİRİYOR
Haberde, Ekim ayında ateşkesi kabul etmesi ve İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için Hamas'a baskı yapılmasında Türkiye'nin oynadığı role dikkat çekildi. Şarm El-Şeyh'teki "barış zirvesi"nde ABD Başkanı Donald Trump'ın Erdoğan için "Ne zaman ihtiyacım olsa o hep orada" sözlerini sarf etmesi, Erdoğan'ı Orta Doğu'da sorunları çözebilecek ve "savaşları bitirebilecek" biri olarak görmesi Ankara'nın süreçteki ağırlığını göstermesi açısından önem taşıdı.
Gazze'de varılan ateşkesin ardından Ankara'nın bölgeye yönelik siyasi ve insani girişimlerini hızlandırması da Tel Aviv'de izlenen bir diğer gelişme. Haberde, ateşkesin yürürlüğe girmesinden birkaç gün sonra Ankara, eski AFAD başkanı ve büyükelçi olan bir ismi "Filistin'e insani yardım koordinatörü" olarak atadı. Türk yardım kuruluşları hâlihazırda enkaz kaldırma, tıbbi yardım ve gıda dağıtımı çalışmalarında Türk bayraklı ekiplerinin fotoğraflarını paylaşıyor.
Ateşkesten bu yana Türkiye, Arap ve Müslüman ülkelerden dışişleri bakanlarının Trump'ın 20 maddelik planının ikinci aşamasını ele aldığı bir konferansa da ev sahipliği yaptı. İsrail'in Türk askerinin Gazze'de kurulması beklenen uluslararası istikrar gücüne katılmasına yönelik sert muhalefetine rağmen, bu fikir tamamen rafa kalkmış değil; basında Türkiye'nin yaklaşık 2.000 askeri Gazze'ye göndermeyi nasıl planlayabileceğine dair somut çalışmalar yaptığı bildirildi.
SURİYE SAHASINDA YENİ DENGELER: "ESAD SONRASI" TÜRKİYE VARLIĞI
İsrail merkezli gazeteye göre Suriye sahası da iki ülke arasındaki en kritik ihtilaf başlıklarından biri. Ankara'nın orta ve güney Suriye'de daha kalıcı bir askeri ve siyasi istikrar yaratma çabası, İsrail'in Suriye hava sahasındaki operasyonel özgürlüğünü kısıtlayabileceği gerekçesiyle Tel Aviv'de stratejik bir tehdit olarak görülüyor.
Ayrıca Türkiye'nin teşvik etmeye çalıştığı bazı ticaret ve enerji hatlarının İsrail'i bypass edebileceği ve özellikle Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) gibi İsrail'in ilgi duyacağı projeleri tehlikeye atabileceği yönünde endişeler bulunduğu değerlendirmeler yapıldı.
TÜRKİYE'NİN DOĞU AKDENİZ'DEKİ VARLIĞI İSRAİL'İN ÇIKARLARINI ENGELLİYOR
İsrail merkezli INSS'ye göre Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin deniz gücü kapasitesi Tel Aviv'de yeni bir gerginlik alanı olarak değerlendiriliyor. Ankara'nın bölgedeki askeri varlığı, İsrail'in bölgesel stratejik çıkarlarıyla çatışma potansiyeli taşıyor.
TÜRKİYE'NİN EUROFİGHTER TYPHOON HAMLESİ: TEL AVİV'DE YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR
Türkiye'nin ordusunu modernize etme yönündeki hızlanan adımları da İsrail'de dikkatle izleniyor. Ankara'nın Birleşik Krallık ile 20 adet Eurofighter Typhoon alımı için imzaladığı anlaşma ve BAE ile Umman'dan ikinci el 24 Typhoon temin etmeye hazırlanması, İsrail'in bölgesel hava üstünlüğüne ilişkin değerlendirmelerini etkiliyor.