ABD ile Venezuela hükümetleri arasındaki gerginlik yükselirken Venezuela, Karayipler'deki askeri varlığını artıran ABD'yi ülkenin büyük petrol rezervlerini elde etmek amacıyla bir hükümet değişikliği planlamakla suçluyor.
"KUŞATMA DAHA DA BÜYÜYECEK"
ABD Başkanı Donald Trump, Truth sosyal medya platformu üzerinden yaptığı paylaşımda Venezuela ile yaşanan gerginliğe dair açıklamalarda bulundu.
Venezuela'nın Güney Amerika tarihinin şimdiye kadar gördüğü en büyük donanma tarafından tamamen kuşatıldığını söyleyen Trump, "Bu kuşatma daha da büyüyecek ve onlara yaşatacağı şok, daha önce gördükleri hiçbir şeye benzemeyecek. Ta ki bizden daha önce çaldıkları tüm petrolü, toprağı ve diğer varlıkları ABD'ye iade edene kadar" ifadelerini kullandı.
"PETROL TANKERLERİNE ABLUKA EMRİ VERİYORUM"
Nicolas Maduro yönetiminin "gayrimeşru" olduğunu ve çalınmış petrol sahalarından elde edilen petrolü uyuşturucu terörizmi, insan kaçakçılığı, cinayet ve adam kaçırma faaliyetlerini desteklemek için kullandığını savunan Trump, "Varlıklarımızın çalınması başta olmak üzere, terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı ve insan ticareti gibi pek çok gerekçe nedeniyle Venezuela yönetimi, 'Yabancı Terör Örgütü' olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle bugün, Venezuela'ya giren ve Venezuela'dan çıkan tüm yaptırıma tabi petrol tankerlerine tam ve kapsamlı bir abluka emri veriyorum" açıklamasında bulundu.
TRUMP'TAN MADURO'YA TEHDİT
Maduro hükümetinin Joe Biden yönetimi döneminde ABD'ye gönderdiği yasa dışı göçmen ve suçluların da hızla Venezuela'ya geri gönderildiğini vurgulayan Trump, "Amerika; suçluların, teröristlerin veya diğer ülkelerin milletimizi soymasına, tehdit etmesine veya zarar vermesine izin vermeyecektir. Aynı şekilde, düşman bir yönetimin petrolümüzü, toprağımızı veya diğer herhangi bir varlığımızı elimizden almasına da izin vermeyecektir. Bu varlıkların tamamı derhal ABD'ye iade edilmelidir" dedi.
"WASHİNGTON DOĞAL KAYNAKLARIMIZI SÖMÜRMEK İSTİYOR"
Venezuela hükümetinin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada ise, Trump'ın Venezuela'ya yönelik söz konusu açıklamalarının uluslararası hukuku ihlal eden "ciddi ve pervasız" bir tehdit olduğu vurgulandı.
Açıklamada, Washington'un bu adımının Venezuela'nın doğal kaynaklarını gasbetmeyi amaçlayan sömürgeci bir girişim olduğu belirtilerek, Caracas yönetiminin, bu durumu Birleşmiş Milletler nezdinde resmi şikayette bulunacağı aktarıldı.
Trump'ın, Venezuela'nın "ABD'den petrol, toprak ve diğer varlıkları çaldığı" suçlamasına ilişkin şu yanıt verildi:
"Bu tehditleri reddediyoruz. Trump, uluslararası hukuku, serbest ticareti ve seyrüsefer özgürlüğünü ihlal ederek Venezuela Bolivarcı Cumhuriyeti'ne karşı son derece ciddi ve sorumsuz bir tehdit savurmuştur. Trump, sosyal medya paylaşımlarında Venezuela'nın petrolünün, topraklarının ve maden zenginliklerinin kendisine ait olduğunu varsaymakta ve bu nedenle ülkenin tüm kaynaklarının derhal kendisine teslim edilmesi gerektiğini savunmaktadır. ABD Başkanı, ülkemize ait zenginlikleri ele geçirmek amacıyla, tamamen akıl dışı bir şekilde Venezuela'ya sözde bir deniz askeri ablukası dayatmayı hedeflemektedir."
"ABD SÖMÜRGECİ SÖYLEMİNİ AÇIKÇA DİLE GETİRMEKTEDİR"
Açıklamada, ABD halkına ve dünya kamuoyuna, "Venezuela'nın zenginliklerini çalmaya yönelik Donald Trump'ın gerçek niyetlerini" bir kez daha ortaya koyan bu aşırı tehdidi her düzeyde reddetme çağrısı da yapıldı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Trump, 'Daha önce bizden çalınan tüm petrol, toprak ve diğer varlıklar ABD'ye iade edilene kadar' şeklindeki sömürgeci söylemini açıkça dile getirmektedir. Venezuela ve ABD halkının da büyük gösterilerle kınadığı üzere, bu yaklaşım devasa yalan ve manipülasyon kampanyalarıyla ülkemizin petrolünü, topraklarını ve madenlerini ele geçirme çabasının bir parçasıdır."
"BİR AVUÇ ÖZGÜR İNSAN İMPARATORLUKLARI YENMEYİ BAŞARMIŞTIR"
Venezuela'nın "bir daha asla herhangi bir imparatorluğun sömürgesi" olmayacağı vurgulanan açıklamada, "Venezuela, halkıyla birlikte ortak refahı inşa etme yolunda ilerlemeye, bağımsızlığını ve egemenliğini kararlılıkla savunmaya devam edecektir. Venezuela halkı, ordu ve polisle tam bir birlik içinde, topraklarını, doğal zenginliklerini ve özgürlüğünü sınırsız biçimde koruma konusunda kararlıdır. Kurtarıcımız Bolivar'ın sözleriyle ifade edecek olursak: 'Neyse ki bir avuç özgür insan, güçlü imparatorlukları yenmeyi başarmıştır.'" ifadeleri kullanıldı.
"VENEZUELA'YI IRAK'A ÇEVİRMEK İSTİYOR"
Venezeula Devlet Başkanı Nicolas Maduro da başkent Caracas'ta katıldığı İşçi Sınıfı Kurucu Meclisinde yaptığı konuşmada, ABD'nin Karayipler'deki askeri hareketliliği ve Venezuela'ya ait petrol tankerine el konulmasını eleştirdi.
ABD'nin çeşitli gerekçeler öne sürerek Venezuela'yı Libya, Afganistan ve Irak'a benzer bir senaryoya sürüklemek istediğini savunan Maduro, "Yeni bir Vietnam istemiyoruz. Venezuela 25 haftadır bu askeri kuşatmadan şikayet ediyor, mücadele ediyor ve onları alt ediyor. Çok boyutlu bir saldırı altındayız ancak Venezuela halkı ne kadar güçlü ve dirayetli olduğunu gösterdi." diye konuştu.
"ABD DENİZ HAYDUTLUĞU YAPIYOR"
Maduro, ABD hükümetini "deniz haydutluğu" yapmakla suçlayarak, şunları söyledi:
"Karayipler'in ve Venezuela'nın barışını savunmak aslında tüm dünyanın barışını savunmaktır. Denizcilik sektöründe çalışan tüm işçilerden küresel eylem yapmalarını talep ediyoruz. Maksadımız sadece Venezuela'nın değil tüm dünyanın ticaret özgürlüğünü savunmaktır. Kendilerini korsanlık yapma yetkisine sahip sananlara karşı mücadele etmeliyiz."
ABD'nin açık denizde Venezuela'ya ait petrol tankerine el koyduğunu hatırlatan Maduro, geminin Venezuela'dan satın alınmış 1 milyon 900 bin varil petrol taşıdığını ve bunun açık bir "korsanlık eylemi" olduğunu belirtti.
"BEN SADECE SIRADAN BİR İŞÇİ SINIFI İNSANIYIM"
Maduro, her zaman işçilerinin yanında olduklarını dile getirerek, "Ben bu hayatta ne bir iş adamı ne de bir milyarder oldum, değilim ve asla olmak istemiyorum, ben sadece sıradan bir işçi sınıfı insanıyım, sıradan bir insanım. Bugün her zamankinden daha güçlüyüz, bugün halkımız her zamankinden daha bilinçli." değerlendirmesinde bulundu.
Trump, 11 Aralık'taki açıklamasında, Venezuela açıklarında petrol taşıyan tankere el koyduklarını duyurmuştu.
"VENEZUELA İLE BİR SAVAŞ İKİNCİ BİR VİETNAM OLUR"
Öte yandan, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, dün ABD merkezli medya kuruluşu Newsmax'ın bir özel programına katılarak röportaj verdi. Lukaşenko konuşmasında özellikle Venezuela'ya ilişkin başlıklara değindi.
Lukaşenko, sunucu Greta van Susteren'in ABD ile Venezuela arasında ne yaşandığına ilişkin sorusuna, "Henüz bir şey olmuyor ancak ABD'nin Venezuela'ya olan ilgisini görebiliyorum. ABD Başkanı Donald Trump'ı birçok farklı yönden anlayabiliyorum" cevabını verdi.
Lukaşenko, ABD'nin Venezuela'ya olan ilgisinin oldukça anlaşılabilir olduğunun altını çizerek olayı Rusya'nın Ukrayna'daki durumuna benzetti. Lukaşenko, "Bütün bu sorunların ve ABD'nin bütün isteklerinin bugün barışçıl yollarla çözülebileceğine inancım tam" dedi.
Lukaşenko, Venezuela-ABD arasında muhtemel bir savaşa ilişkin, "Yakın gelecekte bu konuyu Trump ile görüşme imkanımız olacağını düşünüyorum. Ona birçok ilgi çekici şey anlatabilirim. Savaşla hiçbir yere varılamaz. Venezuela ile bir savaş, ikinci bir Vietnam olurdu. Buna ihtiyacınız yok. Savaşmak için ortada bir neden yok, bir anlaşmaya varılması lazım. Venezuela ile bir savaş, sadece Venezuela halkının Maduro'ya destek için bir araya gelmesini sağlardı" ifadelerini kullandı.
"MADURO HER ŞEYİ BIRAKIP KAÇACAK TÜRDEN BİRİSİ DEĞİL"
Lukaşenko, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun görevinden istifa etmesi durumunda Belarus'ta hoş karşılanıp karşılanmayacağına ilişkin bir soruyu da, "Maduro hiçbir zaman bizim rakibimiz olmadı. Belarus'a gelmek isterse kapılarımız ona açık. Ancak bu konuları hiç görüşmedik. Maduro her şeyi bırakıp gidecek ya da kaçacak türden bir insan değil. O güçlü bir kişi. Konuşup müzakere masasına oturabileceğiniz, nazik ve aklı başında bir kişi" dedi.
"UYUŞTURUCULARLA FÜZE KULLANARAK MÜCADELE EDEMEZSİNİZ"
Lukaşenko, ABD'ye yönelik uyuşturucu sevkiyatlarının önüne geçilmesine yönelik nasıl bir yol izlenebileceğine ilişkin bir soruya, "Uyuşturucular, tıpkı insan kaçakçılığı, fuhuş ve silahlar gibi zamanımızın gerçeklikleri. Bunlarla mücadele etmemiz lazım. Ancak uyuşturucularla füze kullanarak savaşamazsınız. Bu mücadele etmemiz gereken dünyasal olguya füzelerle karşılık vermemeliyiz, yeni metodlar geliştirmemiz gerekiyor; düşünmeliyiz, savaşmamalıyız" ifadelerini kullandı.
"VENEZUELA'YI BOĞMAMALISINIZ"
Belarus Devlet Başkanı, konuşmasında Asya'dan Batı Avrupa'ya yönelik uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadelede ön saflarda yer aldıklarını belirtti. Ancak, ülkesinin Rusya'ya verdiği destek ve insan haklarına ilişkin çeşitli konularda Avrupalı ülkelerin Belarus'a yönelik yaptırımları sıkılaştırması durumunda Avrupa'yı korumakta istekli olmayacağını bildirdi.
Lukaşenko, "Onlar beni boğarken, benim onları uyuşturuculardan korumam mı gerekiyor? Aynısı sizin için de geçerlidir. Venezuela'yı boğmamalısınız. Bir anlaşmaya varılması lazım. Ben ABD sınırlarından içeri sokulan uyuşturucu miktarının bu kadar büyük bir kısmının Venezuela'dan geldiğine inanmıyorum. Maduro bir uyuşturucu bağımlısı değil, bundan eminim" diye konuştu.