Terörist İsrail ordusu, bir yılı aşkın süredir soykırım yaptığı Gazze Şeridi'nde çocuk ve kadın demeden katliama devam ediyor.
İsrail ordusu son 24 saatte 5 katliam gerçekleştirdi. Bu saldırılarda 49 kişi hayatını kaybetti, 219 kişi de yaralandı.
İsrail ordusunun dün sabah Gazze kentin doğusundaki Tuffah Mahallesi'ne, Zeytun Mahallesi'ne ve Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırılarda ise 13 kişi yaşamını yitirdi.
Böylece, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 42 bin 175'e, yaralı sayısı da 98 bin 336'ya yükseldi.
HAREKET EDENİ VURUYORLAR
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), İsrail'in Gazze'nin kuzeyine düzenlediği saldırılar dolayısıyla binlerce kişinin oradaki Cibaliya Mülteci Kampı'nda mahsur kaldığını bildirdi.
MSF, 5 personelinin de kampta olduğunu bildirdi. Bu kişilerin hayatlarından endişe edildiği kaydedildi.
MSF Proje Koordinatörü Sarah Vuylsteke, "Kimsenin içeri girmesine veya dışarı çıkmasına izin verilmiyor. Bunu deneyen herkes vuruluyor" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Uluslararası Af Örgütü Üyesi Ahmed Karud, katil İsrail'in gazetecilerin Gazze Şeridi'ne ulaşmasını engelleyerek "savaş suçlarını ve soykırımı" örtbas etmeye devam ettiğini söyledi.
GÖÇ SİSTEMATİK SİLAH
İsrail bir yandan saldırılarını sürdürürken bir yandan da Gazze'nin kuzeyindeki bir bölgede yaşayan Filistinlilerin bulundukları yerleri boşaltmalarını istedi.
İsrail ordusu, Filistinlilerin daha önce yüzlerce suikast ve hava saldırılarının gerçekleştiği Salahaddin Caddesi güzergâhında ilerlemeleri gerektiğini kaydetti.
İsrail, bir yıldır 2.3 milyon Filistinliye zorunlu göçü sistematik bir silah olarak kullanmayı sürdürüyor. Dünya Gıda Programı, Gazze'nin kuzeyine 1 Ekim'den bu yana gıda girişi olmadığını kaydetti.
BAKAN GÖKTAŞ: ZULMÜ GÖRMEZDEN GELEMEYİZ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Brezilya'nın ev sahipliğin-sahipliğinde başkent Brasilia'da gerçekleştirilen "G20 de Kadının Güçlendirilmesi Çalışma Grubu Bakanlar Toplantısı"nda konuştu.
Göktaş, G20 ülkelerinin Filistin'de yaşanan insani krize kayıtsız kalmayacağı-kalmayacağına inandığını belirterek, "Filistin, dünyanın en uzun na süreli işgallerinden birine ve soykırım eylemleri-eylemlerine maruz kalmıştır.
Gazze'de yaşanan insanlık dışı ne muamele uluslararası toplum için bir uyanış çağrı-çağrısı olmalıdır. İsrail'in zulmünü görmezden gelerek sı kadınları küresel ölçekte güçlendiremeyiz" dedi.
BİR ÜLKE DAHA DİPLOMATİK İLİŞKİLERİ KESTİ
Nikaragua hükümeti, Filistin halkıyla dayanışma amacıyla İsrail ile tüm diplomatik ilişkileri kestiğini duyurdu.
Nikaragua Ulusal Meclisi de İsrail'in Filistin'e yönelik "soykırım, zulüm ve aşırı nefret" politikalarını kınadığını belirtti.
Öte yandan Meksika'nın yeni Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, ülkesinin, süregelen İsrail-Filistin meselesinde iki devletli çözümü desteklediğini bildirdi.
104 ÜLKEDEN İSRAİL'E KINAMA: BM'NİN YETKİLERİNİ BALTALIYOR
Birleşmiş Milletler (BM) üyesi 104 ülke ve Afrika Birliği, İsrail'in BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'i "istenme-istenmeyen adam" ilan etmesini derin yen endişeyle karşıladıklarını belir-belirterek Genel Sekreter'e destek terek verdi.
İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz'ın Guterres'i "istenmeyen adam" ilan etmesinin BM'nin görev yetkisini yerine getirmesini baltaladığı kaydedilen mektupta, BM'nin görevleri arasında Ortadoğu'da arabuluculuk ve insani yardım desteği sağlamak bulunduğuna dikkati çekildi.
Mektupta, tüm taraflara BM'nin kritik rolünü zayıflatacak adımlardan kaçınma ve Ortadoğu'daki krize barışçıl çözüm bulunmasına yönelik girişimlere destek vermeleri çağrısında bulunuldu.
ABD'Lİ ESKİ DİPLOMATTAN SOYKIRIM İSYANI
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndaki Arapça Sözcülük görevinden nisanda istifa eden Hala Rharrit, ABD hükümetinin İsrail'e verdiği "tereddütsüz desteği", ülke mirasını uzun yıllar boyunca karalayacak bir "leke" olarak nitelendirdi.
ABD'nin Gazze politikasına tepki göstererek görevini bırakan eski diplomat Rharrit, "Bence bu, nesiller boyunca ABD'nin üzerinde bir leke olarak kalacak" dedi.
"Dünyanın büyük bir bölümünde ülkemin çocuk katillerinin ülkesi olarak görülmesi benim için yıkıcı bir durum" ifadeleriyle rahatsızlığını dile getiren Rharrit, "ABD silahları olmasaydı İsrail bu soykırımı gerçekleştiremezdi" değerlendirmesini yaptı.