Katil İsrail, Lübnan'a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırılarının ardından bu kez kara harekatı başlattı. A Haber ekibi işgalci İsrail güçlerinin katliam tanklarını yerinde görüntüledi.
A Haber muhabiri İslim İstanbullu bölgeden şunları aktardı:
"Hazırlığın olduğunu günlerdir söylüyoruz. Şu anda İsrail ordusuna ait askeri araçların yoğunlukta olduğunu görebiliyoruz."
İsrail-Lübnan sınırında tehlikeli hareketlilik! A Haber, katliam tanklarını görüntüledi
İSRAİL KARA SALDIRISI HAZIRLIĞI YAPIYORDU
Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Lübnan'a kara saldırısına hazırlandıklarını duyurmuştu.
Kuzey Komutanlığı Komutanı Ori Gordin, Hizbullah ile yaşanan çatışmalarda "yeni bir aşamaya girdiklerini" savunarak Lübnan'a olası kara saldırısı için hazırlıklı olmaları gerektiğini söylemişti.
NASRALLAH HAVA SALDIRISINDA ÖLDÜ
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül'de Beyrut'a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü.
Hizbullah ise İsrail'e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi.
İsrail bombardımanı nedeniyle ülke içerisinde yüz binlerce kişi yerinden oldu.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ederken, Suriye'ye 10 binlerce kişinin göç ettiği belirtiliyor.
LÜBNAN BAŞBAKANI MİKATİ: HAZIRIZ
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, ülkenin güneyindeki Litani Nehri'nin güneyine orduyu göndermeye hazır olduklarını söyledi.
Başbakan Mikati, başkent Beyrut'ta Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüşmesinin ardından bir basın toplantısı düzenledi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2006 yılındaki 1701 sayılı kararına dikkati çeken Mikati, şunları kaydetti:
"Bizler BMGK'nin 1701 sayılı kararını uygulamaya hazırız. Ateşkesin sağlanmasının ardından da görevini Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) ile koordineli yapmak üzere orduyu Litani Nehri'nin güneyine göndermeye hazırız."
İsrail'le derhal ateşkesi hayata geçirme yönündeki tutumlarını teyit eden Mikati, "Lübnan ordusunu Litani Nehri'nin güneyine göndermeye hazırız." dedi.
HİZBULLAH'TAN AÇIKLAMA: KAYIPLARA KARŞI PLANLARIMIZ VAR
Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım, yaptığı açıklamada Nasrallah'ın tasarladığı yolda yürümeye devam edeceklerini söyledi. Naim Kasım, "Kayıplara karşı planlarımız var. İsrail'in bu soykırımında ABD de sorumlu. İsrail karadan saldırırsa hazırız. En yakın zamanda yeni lideri seçip açıklayacağız" dedi.
BEYRUT'TA KORKU VE TEDİRGİNLİK HAKİM
Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta İsrail hava saldırıları sürerken bombardıman ve insansız hava aracı (İHA) sesleri halkı korku ve tedirginliğe sevk ediyor.
İsrail hava saldırılarının hedefindeki Beyrut'un Dahiye bölgesi halkın kaçıp parklara ve meydanlara sığınması sebebiyle hayalet şehri andırırken Lübnanlıların peşini burada da İsrail İHA'larının "psikolojik işkence" denilebilecek derecedeki sesi bırakmıyor.
DAHİYE, HAYALET ŞEHRİ ANDIRIYOR
Hizbullah'ın kalesi olarak bilinen ve Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın İsrail hava saldırısıyla öldürüldüğü Dahiye'de, insanların yaşadıkları yerleri terk etmesi ve az bir bölümünün de evlerinden çıkmaması sebebiyle sokaklar boş kaldı.
Bölgenin girişinde Hizbullah tarafından oluşturulan beton bariyerler ve kontrol noktalarının boşaltıldığı Dahiye'de sessizlik hüküm sürerken bölgedeki kişilerin ise tedirginliği dikkati çekiyor.
Dahiye'nin boş sokak ve caddelerindeki dükkanların kepenkleri de kapalı durumda.
Nasrallah ile diğer Hizbullah üyelerinin öldürüldüğü hava saldırılarının hedefi olan binalardan günlerce dumanlar yükseldi.
Bu alanların çevresinde Hizbullah tarafından oluşturulan güvenlik şeritleri ve Dahiye sokaklarında devriye gezen motosikletli Hizbullah mensupları sebebiyle basın mensupları da zorluklar yaşıyor.
Bu kişiler ise basın mensuplarının ve halkın güvenliğini sağlamak için çalıştıklarını öne sürüyor.
DAHİYE'DEN KAÇAN HALK PERİŞAN BİR HAYAT SÜRÜYOR
Saldırılar öncesinde 700 bin sivilin yaşadığı Dahiye'den kaçanlar, Beyrut'un çeşitli bölgelerindeki parklara, meydanlara ve cami çevrelerine sığındı.
Dahiye'deki bombardımandan kaçan ve zor durumda olan Lübnanlılar, sığındıkları yerlerde yardımseverlerin yiyecek ve su gibi yardımlarıyla hayatını sürdürmeye çalışıyor.
Beyrut şehir merkezindeki Muhammed Emin Camii'ne sığınan ve 5 yıldan beri Lübnan'da yaşayan Suriyeli İbrahim Havut, İsrail saldırıları nedeniyle Dahiye'de oturdukları evi terk etmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Havut, İsrail'in merhamet, şefkat ve insanlıktan nasibini almadığını belirterek çocukların ve sivillerin bir günahı olmadığını, bu günlerin çabuk geçmesini temenni ettiklerini aktardı.
Suriyeli Havut, "3 gündür buradayım. Burada koşullar gerçekten çok zor. Tuvalet yok, banyo yok, yatak yok yerlerde yatıyoruz." ifadelerini kullandı.
İsrail'i, Suriye, Irak, Yemen ve Lübnan gibi ülkeleri karıştırmakla suçlayan Havut, "Arap yöneticiler ise bunlara seyirci kalıyor." dedi.
İSRAİL'İN PSİKOLOJİK İŞKENCESİ İNSANLARIN PEŞİNİ BIRAKMIYOR
İsrail, bombalarla mağdur ettiği insanların peşini sığındıkları yerlerde de bırakmıyor; tıpkı Gazze'de Filistinlilere uyguladığı gibi psikolojik işkenceyi Lübnanlılara karşı da sürdürüyor.
Beyrut semalarında kesintisiz saatlerce alçak uçuş yapan İHA'ların sesleri, halkı her an bir bombalama olacakmış hissine sevk ederek korku ve tedirginlik yaşamalarına neden oluyor.
Filistinlilerin de İsrail'e ait İHA'ların Gazze üzerinde aralıksız alçak uçuşu ve bunun yaptığı kesintisiz gürültü sebebiyle yakından tanıdığı ve "zennane" (vızıltı) ismini verdiği bu işkence hakkında konuşan Eymen Ali, şunları kaydetti:
"Lübnan semalarında uçan İHA'lar halkı çok endişelendiriyor. İnsanları çok korkutuyor. İHA'ların sesi çok güçlü duyulduğundan bir saldırı olacak diye düşünüyoruz."
Dahiye'deki Burc el-Baracine Mahallesi'nden İsrail bombardımanı nedeniyle kaçan Ali, İHA seslerinden dolayı sürekli bombalama olacak korkusuyla insanların devamlı yer değiştirdiğini dile getirdi.