Yunanistan Türkiye'ye yönelik provokatif eylemlerini sürdürüyor. ABD ile yapılan F-16'ların satışı ve mondernizasyonu ile ilgili Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in ABD Kongresi'nde yaptığı skandal açıklama, ikili ilişkilerin gerilmesine neden olmuştu. ABD Başkanı Joe Biden'ın NATO Liderler Zirvesi'nde "Türkiye'ye F-16 savaş uçaklarını satmamız gerekiyor" demişti. Bu açıklama sonrası ABD'deki Yunan ve Rum lobileri de harekete geçmiş ve süreci baltalamaya çalışmıştı. Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'ye şartlı F-16 satışı ve modernizasyonu ile ilgili tasarıyı onaylamasından sonra, Senato'ya baskı için harekete geçtiği öğrenilmişti. Bu gelişmelerin arkasında yatan nedenleri Emekli Tümamiral Deniz Kutluk'a sorduk. Yunanistan ne yapmak istiyor? İşte detaylar…
İÇ POLİTİKADA SEÇMEN KAZANMAYA ÇALIŞIYOR
Kutluk, "Yunanistan'ın Türkiye düşmanlığı yeni bir şey değil, nesiller boyudur devam ediyor. 500 yıl Osmanlı yönetiminde kalmanın bir kompleksinin tepkisi şeklinde belki düşünmek lazım. Halbuki 1945-46 yıllarında Türkiye'nin Yunanistan'a çok büyük yardımları ve dostluk ilişkileri olmuştur. Sonrasında Kıbrıs'ın İngilizlerden ayrılması, bağımsızlık talebi Türkiye'nin de taksim talebi ile karşı karşıya gelinmiş ondan sonra da ilişkiler gerginleşmiş o günden bugüne de gergin." açıklamalarında bulundu.
NESİLLER TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI İLE YETİŞTİRİLİYOR
"Yunanistan'da nesiller, Türkiye düşmanlığı yaparak yetiştiriliyor." diyen Kutluk, "Dolayısıyla siyaset yapanlar -Bu yetişmiş nesiller artık seçmen olduğu için- onlara hoş görünecek adımlar atmakla kendilerini sevdiriyorlar, ucuz ve tehlikeli bir şekilde dış politika uygulayarak iç politikada seçmen kazanmaya çalışıyorlar. Bu bir defa genel Yunan yaklaşımı." ifadelerini kullandı.
BU ONLARIN YÖNETİM TARZI
"Özele gelecek olursak Miçotakis, daha önceki hükümetlerin aksine Türkiye'ye düşmanlık destekleri ile kendisine silah sanayiinde bir yer etmeye çalışıyor. Silah tedariklerinin yarattığı siyasi avantajları kullanmak istiyor. Şu ana kadar 10 milyar avro harcadı bir yıl içinde, devamını F-35 ile getirmek istiyor. Dolayısıyla bu onların bir yönetim tarzı…" sözlerini kullanan Kutluk, "Bunun için gerekçe bulmak gerektiği açık. Çünkü Yunanistan'ın elinde bunun için serbest fon yok. Serbest fon olmadığı halde harcama yapmak için iç kamuoyunda algı yaratmaları lazım böylece daha acil harcama kalemlerinden savunmaya para transfer edebilsinler diye… Bunun için Türkiye'yi düşman göstermeye çalışıyorlar. " dedi.
FIRSAT YAKALADI
Kutluk açıklamalarına şöyle devam etti:
Öte yandan Yunanistan kongrede bu görüşmeleri yaptı, Evet. Niye yaptı? Çünkü karşılığında kongre ile bu görüşmeyi yapmak adına Yunanistan büyük üslerini Amerika'ya 5 yıllığına açtı. Üslerde Amerikan varlığının artırdı. O da bir karşı jest olarak böyle bir iç politikada kullanabileceği bir fırsat yakaladı.
TÜRKİYE POLİTİKASI YAPMADAN İKTİDAR OLAMAZ
Miçotakis, Amerikan kongresinde ne konuşacak? Hadi Helenizmin öneminden bahsetsin, sonra sıra Türkiye'ye geliyor. Çünkü Yunan kamuoyunda Türkiye politikası yapmadan iktidar olamıyorsunuz.
Türkiye'ye gelince Türkiye'den istemesi gerekenler, kendi silahlanmasının gerekçelerini de buraya dayandırdığı için önce Türkiye düşmanlığını sonra Türkiye'ye satılacak silahların önüne geçilmesi girişimlerini sonra da Türkiye'nin almaktan vazgeçtiği F-35'lerin kendilerine satılmasını istiyor.
Bunlar makul mü? Değil. Çünkü Türk Amerikan ilişkileri Yunanistan'ın ipoteği altında değil. Çok eskiden böyleydi. Amerika yardımlarını Türkiye'ye 10 Yunanistan'a 7 vererek 7/10 oranında korurdu.
TÜRKİYE BÜTÜN ÇÖZÜM YOLLARINI MASADA TUTUYOR
Bu dönemin 1983'ten itibaren değiştiğini belirten Kutluk, "Türkiye artık kendi üretimini kendi yapıyor kendi vergi mükellefinin parasıyla istediği ülkeden silah alıyor. S-400'ler bunun örneğidir. Amerika vermediği zaman Türkiye bütün çözüm yollarını masada tutuyor." dedi.
F-16 süreci ile ilgili "Bir 40'lık bir 80'lik iki paket bir tanesi yeni paket bir tanesi modernize edilecek. Bunların kongreden geçmesi gerekiyor. Kongreden bu onayı alacağını Biden açıklamıştı." ifadelerini kullanan Kutluk, Miçotakis'in konuşmasını "Biden'ın bu hamlesini engellemek için yapılmış bir konuşma… Başarılı olur mu zannetmiyorum. Çünkü Amerika'nın Türkiye ile dengeleri var. Türkiye F-16'yı alamazsa Amerika'dan alternatif taraflara yönelecektir. " şeklinde nitelendirdi.
ABD DEFALARCA AÇIKLADI
Yunanistan'ın iddiaları için "Uluslararası hukuka aykırı iddialar" ifadelerini kullanan Kutluk, 1936 kararnamesine dayalı yapıldığını ABD biliyor. ABD bunu defalarca Yunanistan'a açıkladı. Bunu NATO da biliyor. Kanunsuz istekler, hukuksuz, uluslararası normlara uymayan istekler diye…" açıklamalarında bulundu.
TÜRKİYE'Yİ BAĞLAMAZ!
Kutluk açıklamalarını şöyle sürdürdü:
'Türkiye'nin Yunanistan'ın hava sahasını ihlal etmediğini Amerika Başkanı kongreye rapor etsin' istediler. Bir şart olarak bunu koydular. Yani bunu istediği gibi ispat edebilir. Biden'ın kongresine vereceği bir mektup Türkiye'nin hareketlerini bağlamaz. Türkiye zaten Ege'de hava sahası ihlallerini yapan ya da yapmak ısrarı üzerinde olan bir ülke değil. Yunanistan'ın iç politikada sıkılıkla başvurduğu bir mekanizma. Bugünün konusu da değil 1990'lı yıllarda yoğunlaşmıştır.
1997'DE BİR KARAR ALINDI
1997 yılında, bu konuda Amerika Türkiye Yunanistan masaya oturup bir karar aldı. Denildi ki; bir Yunan radarına NATO radarları ekleyelim, başına NATO operatörleri koyalım, hava sahası iddiaları orda tarafsız gözlemcilerle incelensin. Şu an yapılmakta olan bu. Dolayısıyla Yunanistan 'Hava sahamı ihlal etti' diye bir beyanat verdiği zaman, hava sahasının ihlal edildiğini düşünmek yanlış olur.
Çünkü bunu tarafsız NATO radar operatörleri teyit etmediği sürece 'Böyle bir ihlal yapılmamıştır' diye görmemiz lazım. Genelde olan 10 olayın 8'inde hatta 9'unda bu ihlal gerçekleşmemiştir. Ama Yunanistan bunu ihlal diye ileri sürebilir.
TÜRKİYE AÇIK HAVA SAHASINI KULLANIYOR
Şimdi Biden burada kongreye verdiği raporda ne diyecek? Bu olayları mı sayacak? Diyecek ki; "Biz tarafsız bir izleme yapıyoruz ve Yunanistan'ın iddia ettiği gibi bir şey yoktur." ya da "Yunanistan'ın hava sahası ihlal edilmemiştir." Türkiye'yi bağlayan bir şey var mı? Yok. Çünkü Türkiye, zaten böyle bir ihlal içinde uçmuyor, açık hava sahasını kullanıyor.
HATA ÜSTÜNE HATA YAPIYOR
Yunanistan hatalarını sürdürmese çoktan iki ülke dostluğa ulaşmış olurdu. Şu an dış politikada hata üstüne hata yapan ve Türkiye'ye muazzam kozlar veren bir Yunanistan var ancak Türkiye bunların hepsini kullanıyor mu? Kullanmıyor. Kullanmalı mı? Yeri gelirse kullanır.
ULUSLARARASI HUKUKUN MEKANİZMALARINI KİLİTLEMİŞ VAZİYETTE
Yunanistan uluslararası hukukun mekanizmalarını kilitlemiş vaziyette. Uluslararası anlaşmazlıkların çözüm noktası Uluslararası Adalet Divanı iken Yunanistan Ege'deki hiçbir sorunu buraya götürülmesine izin vermeyen bir izolasyon ile kendisini uzak tutuyor. Yunanistan bu kadar meraklı ise uluslararası hukukun ihlal edildiğine Adalet Divanına başvurması lazım. Ama bunu engelleyecek adımlar atıyor. İki defa üst üste 1993 ve daha sonraki yıllarda koyduğu rezervasyonlar var bu rezervasyonlar ile Ege'ye ait bütün uluslararası konuların önünü tıkamış durumda. Yani barışçıl çözüm yollarını Yunanistan reddediyor.
AMERİKA KAYBEDER
Amerika'da şirket hukuku geçerlidir. Şirketler yönetir Amerika'yı bu uçakları satan şirketlerin 3 milyar dolara yakın bir kayıpları söz konusu olur. Bu kaybı kongredeki üyelere bırakmazlar. Onlar da gereken girişimlerde bulunur. Öte yandan Türkiye'nin alacakları var Amerika'dan… F-35 süreci için yatırılmış olan 2.5 milyar dolar civarında bir paramız var. Bu parayı geri istemeyi Türkiye yavaşlattı. Bunu hızlandırabilir. Yani zarar gören Amerikan endüstrisi, Amerikan şirketi sonuçta bundan etkilenen de Amerikan siyasetçisi olur. Türkiye de bir yandan kendi uçağını yapmak için adımlar atarken bir ara nesil uçak satın alır böylece Amerikan pazarı olmaktan kurtulur. Burada kaybeden Amerika olur