Önümüzdeki yıl için küresel kriz senaryoları farklı farklı mecralardan gelmeye başladı. Büyük bankalardan, ekonomi alanındaki düşünce kuruluşlarına kadar tüm gözler, şirket bilançolarına, kamu bütçelerine ve borç ödemelerine odaklanmış durumda.
Büyük bir borç krizinin kapıda olduğu belirtiliyor. Deutsche Bank yayınladığı yıllık raporunda, 15 yılın en hızlı parasal sıkılaştırma döngüsü nedeniyle, ABD ve Avrupa'daki şirketlerde bir iflas dalgasının kapıda olduğunu söyledi.
ABD TARİHİN EN YÜKSEĞİNE YAKIN
Deutsche Bank, temerrüt oranlarının gelecek yılın dördüncü çeyreğinde zirve yapmasını bekliyor. En yüksek temerrüt oranlarının ABD yüksek getirili borcu için yüzde 9'a, ABD kredileri için yüzde 11.3'e çıkacağı belirtildi.
Yüksek getirili Avrupa tahvilleri için yüzde 4.4'e ve Avrupa kredileri için yüzde 7.3'e ulaşacağı tahmin edildi. Fed de dahil olmak üzere büyük merkez bankalarının enflasyonu dizginlemek için agresif faiz oranı artışlarına girmesi, küresel durgunluk riski ve Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'nın resesyona girmesi kriz ihtimallerini artıran gelişmeler olarak sıralandı.
Deutsche Bank'a göre 2007-2008 küresel finansal krizi sırasında yüzde 12 ile zirve yapan ve 1990'ların sonundaki ABD teknoloji krizi sırasında yüzde 7.7'ye tırmanan temerrüt oranı tahmini, şu an yüzde 11.3 seviyesinde.
PANDEMİ SONRASI REKOR İFLAS
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, nisan ayında derecelendirdiği şirketlerden 33'ünün ilk çeyrekte temerrüde düştüğünü açıkladı. Bu rakam 47 şirketin temerrüde düştüğü 2020'nin son çeyreğinden bu yana en yüksek seviye.
Ocak'ta altı şirket, şubatta 12 şirket ve martta 15 şirket temerrüde düştü. Bu rakamlar Aralık 2020'den bu yana en yüksek seviye anlamına geliyor. Ayrıca Moody's tarafından B3 negatif veya daha düşük derecelendirilen şirket sayısı 2023'ün ilk çeyreğinde 227'ye yükseldi.
Oxford Economics'in yayınladığı son araştırma da devletlerin faiz giderlerinin özellikle gelişmiş ekonomilerde endişe verici bir hızla arttığını ortaya koydu. Önümüzdeki iki yıl içinde vadesi gelen bir borç yığınıyla karşı karşıya kalan bazı gelişmiş ekonomiler, artan faiz giderleriyle karşı karşıya.
ABD'de toplam faiz maliyetleri nisan ayında 1.1 trilyon dolara yükseldi. Kamunun kendi içindeki borçlanması haricinde üçüncü taraf faiz ödemelerinin bu yıl 374 milyar dolara ulaşması ve hızla artması bekleniyor.
İtalya, GSYİH'nın yüzde 39.1'ine ulaşmış durumda ve iki yıl içinde vadesi dolacak. Yarısından fazlası ise önümüzdeki yıl.
AVRUPA'NIN DEVLERİNDE ENFLASYON HIZ KESMİYOR
Euro Bölgesi'nde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), haziranda yıllık bazda yüzde 5.5 artış gösterdi. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), verilerine göre, Euro Bölgesi'nde TÜFE, haziranda bir önceki aya göre yüzde 0.3 arttı.
Avrupa'daki büyük ekonomilerde enflasyon oranları ortalamaların üzerinde kaldı ve hız kesmeden devam etti. Piyasa beklentileri, haziranda yıllık enflasyonun yüzde 5.6, aylık enflasyonun sıfır olması yönündeydi.
Örneğin Almanya'da son gelen verilerle birlikte yıllık enflasyonun yeniden yönünü yukarı çevirdiği görüldü. Mayıs ayında Almanya'da aylık olarak fiyatlarda yüzde 0.2'lik geri çekilme görülmüştü.
Enflasyonun ana bileşenlerine bakıldığında, en yüksek yıllık artış yüzde 11.7 ile gıda, alkol ve tütün ürünlerinde gerçekleşti. Gıdayı, yüzde 5.5 ile enerji dışı sanayi ürünleri ve yüzde 5.4 ile hizmetler izlerken, enerji ürünleri yüzde 5.6 geriledi.
ALMANYA'DA YENİDEN HIZLANDI
Enflasyon oranı, Almanya'da yüzde 6.8, İtalya'da yüzde 6.7, Hollanda'da yüzde 6.4 ve Fransa'da yüzde 5.3 seviyesinde belirlendi. AB uyumlu verilere göre, enflasyon, haziranda Slovakya'da yüzde 11.3, Estonya'da yüzde 9, Hırvatistan'da yüzde 8.3, Litvanya'da yüzde 8.2, Letonya'da yüzde 8.1 ve Avusturya'da yüzde 7.8 oldu.