Eski okurlar hatırlarlar.. Kaç defa yazdım bu çığlığı..
"Ben Finten'i isterim.."
İlkokul üçteydim, babam eve dünya güzeli kitaplar yığarken bazılarını okumamı yasaklardı. "Büyüyünce" diye..
Dante'nin "İlahi Komedya"sı da onlardandı. Dante'nin cehennemde Türk ve İslam büyüklerini görmesi, kafamı karıştırabilirmiş..
Yasak ve merak dürttü tabii.. Misafir geldiğinde, salona serdiğimiz yer yatak ve yorganlarını koyduğumuz yüklüğe saklanıp okurken yakalandım..
Bizi okumaya teşvik için her şeyi yapan babam ceza vermedi.. Hiç unutmam, "O zaman bunu da oku" diye önüme başka bir kitap koydu..
Abdülhak Hamit.. Taifler Geçidi.. Şair-i azam, Dante'ye cevap olarak yazmış bu kitabı.. O da cehennemde Dante'ye rastlar.. (Dikkat buyurun.. İlkokul üçten söz ediyorum.. Dante ve Hamit!..)
Küçük aklımla nasıl söktüysem, arkasından gene Hamit'in Finten'ini de okudum.. Nefes nefese..
1955'te babamın tayini çıkınca Ankara'ya geldik.. Orta 3'te falanım..
Devlet Tiyatrosu'nda Finten oynamaz mı?.
Hemen koştum, tabii..
Konservatuvar'dan o yıllarda mezun bir genç kız oynuyordu Finten'i.. Büyülendim izlerken.. Hele, manzum oyundaki Finten'in "Ben Finten'i isterim" tiradını, aradan geçen 65 yıla rağmen hâlâ unutmam.. O muhteşem sahne ve muhteşem çığlık hâlâ aklımda duran tiyatro sahnelerinden biridir..
Yıldız Kenter'di genç kızın adı.. Öyle hayran olmuştum ki, sonra oynadığı her oyuna gittim..
En unutamadığım sahnelerden birinde gene o var.. Çöl Faresi, Yıldız ve kardeşi Müşfik sayesinde üç yıl oynadı Ankara'da.. Ünü o kadar yayıldı ki, zamanın Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Muhsin Ertuğrul, Kenter Kardeşler'le oyunu İstanbul'a taşıdılar. Sonradan Kenter Tiyatrosu'na dönüşen sahnede de rekor kırdı Çöl Faresi.. Ben Ankara ve İstanbul'da en az beş defa izledim.. Orada, sersefil yaşarken, nihayet para bulan Yıldız'ın telefonla sipariş verdiği bir sahne vardır..
"Şeker de yollasınlar.. Pirinç de yollasınlar" diye.. Her defasında bütün salonla birlikte ağlatmıştır beni o sahnede, Yıldız!.
Büyük Yıldız!.
Muhteşem Yıldız!.
Yerli yabancı en büyük klasiklerde, modern tiyatronun en büyük oyunlarında oynadı Yıldız.. Hep iz bırakarak oynadı..
Onu en son Kenter Tiyatrosu'nda "Gece Mevsimi"nde izlemiştim.. Yanında gençler vardı.. O oyunla şöhretin kapısını çalan gençler..
Selçuk Yöntem!.. Demet Evgar!..
Bir yandan konservatuvarda hocalık, bir yandan kendi tiyatrosunda ustalık yaparak ne gençler yetiştirdi..