'Yalnız Kurt'un Haruncan Karacabey'i Furkan Esen; azimli, çalışkan ve ne istediğini bilen genç oyunculardan. Son olarak Atv'nin beğenilen dizi 'Yalnız Kurt'ta rol alan Furkan Esen, başarılı oyunculuğu ile seyirciden tam not alıyor. Haruncan olmayı sevdiğini söyleyen Esen, 'Haruncan dizinin anti karakteri. Bu tür karakterleri canlandırmak her zaman keyiflidir. Çok farklı renkler barındırlar ve oyuncu için geniş bir alan sunabilirler. Ve anti karakterler genellikle dikkat çeker. O yüzden beklediğim bir şeydi' diyor. Yetenekli oyuncuyla hem 'Yalnız Kurt'u hem de kendi dünyasını konuştuk.
'Yalnız Kurt'ta Haruncan Karacabey karakterine hayat veriyorsunuz. Hem dizi hem de rolünüzü sizden dinlemek isteriz. Haruncan nasıl bir karakter?
'Yalnız Kurt' Osman Sınav imzalı bir proje. Osman hocanın birçok işini izleyip beğendiğim için beraber çalışmayı çok istiyordum. O yüzden diziye karşı enerjim çok yüksekti. Ben diziye birinci sezon Harun Karacabey karakterinin geçmiş sahnelerini canlandırarak katıldım. 1970'li yıllarda geçen bir hikâyesi vardı. Günümüz sahnelerinde henüz Harun Karacabey'i görmemiştik. İkinci sezon ortaya çıkacak karakteri geçmişte yaşadıkları ile inşaa ettik. Sonrasında sezon finali verdik.
'Yalnız kurt' dizisi normalde benim için bu kadardı. İkinci sezon hazırlıkları yapılırken Osman hocayla bir görüşme yaptık. Yeni sezonda Harun Karacabey karakterinin Haruncan Karacabey adında bir oğlu olacağını ve bu karakter için beni düşündüklerini söylediler. Karakterin detaylarını konuştuk. Çok mutlu oldum. Haruncan'ın hikâyesi benim için böyle başladı olur. Haruncan güçle ve gücün etkileri ile psikopatlığa varacak derecede tutkulu bir ilişkisi olan bir adam. Ne yapacağı hiç belli olmayan, yapacağı şeyin sonunu düşünmeyen biri. Aynı zamanda veliaht olarak yetiştirilmenin bilinen bütün defolarını taşıyan bir karakter. Babasına kendine kanıtlayamaması da genel çatışma noktasını oluşturuyor.
Haruncan'ın sizi en çok etkileyen özelliği nedir?
Haruncan'ın güç ile bu kadar tutkulu bir ilişkisi olması çok ilgimi çekti. Aşırılıklar uç davranışları beraberinde getiriyor. Uçlarda yaşamak kendi normal yaşamımızda pek mümkün olamayabiliyor. Bunu canlandırdığım karakterle deneyimlemek bana hoş hissettiriyor.
Dizi yakın geçmişe ışık tutuyor. Rolünüze nasıl hazırlandınız?
Hazırlık sürecinde yakın tarih ile ilgili çok araştırma yaptım. Daha önce özel olarak derinleşip okumalar yapmamıştım. Dizi sebebiyle araştırmaya başladım ve çok dikkatimi çekti. Dizinin konusu dışında bile birçok şey okudum. Role hazırlanırken yönetmenimiz Çağatay Tosun ile çok fazla toplantı yaptık. Toplantılarda çok yaratıcı şeyler ortaya çıktı. Hocamızın kurduğu dünya ile ilişkili olarak araştırmalar yaptım. Aynı zamanda bu süreçte bir psikolog ile çalıştım. Psikopat bir karakteri anlamak yolunda çok faydalı oldu.
Dizinin senaryosunu okuduğunuzda, size ilk ne hissettirdi?
Yeni bir senaryo okuduğumda içim kıpır kıpır oluyorsa o işin benim için doğru bir iş olduğunu düşünüyorum. 'Yalnız Kurt'un senaryosunu, karakter analizini gözlerim dolu dolu okudum. Enerjimin yüksekliği ve heyecanım gözlerimi yansımıştı. Bunlar bizim işimiz için çok kıymetli hisler.
'Yalnız Kurt' 2. Sezonunda, dizinin başarısını neye bağlıyorsunuz. Haruncan karakteri çok dikkat çekti. Bunu bekliyor muydunuz? Haruncan olmayı sevdiniz mi?
Öncelikle 'Yalnız Kurt' ekibi gerçekten çalışması eğlenceli bir ekip. Setteki genel mutluluk hali başarıya çok yansıyor. Dizinin başarısında bunun payının büyük olduğunu düşünüyorum.
Haruncan dizinin anti karakteri. Bu tür karakterleri canlandırmak her zaman keyiflidir. Çok farklı renkler barındırlar ve oyuncu için geniş bir alan sunabilirler. Ve anti karakterler genellikle dikkat çeker. O yüzden beklediğim bir şeydi.
Seyirciden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Haruncan çok büyük kötülükler yaptığı için seyirci karaktere uyuz olabiliyor. Zaten uyuz olması da gerekir. Normalde Haruncan gibi narsist, psikopat birini görseniz iyi şeyler düşünmezsiniz. Seyircinin onu hissedip öyle tepki vermesi benim hoşuma gidiyor. Geçenlerde diziyi izleyen bir seyircimiz sete denk geldi. Ben karavanda sahneye hazırlık yapıyordum. Seyircimiz Haruncan'a baya laf söylemiş kötülük yapıyor diye. Çıktığımda karşılaştık beni güler yüzlü görünce şaşırdı. Muhabbet edip fotoğraf çekildik. İnsanlar canlandırdığınız karakter gibi olduğunuzu düşünebiliyorlar.
Set aralarında boş vakitlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hazırlık, sahne arası, set kurulması derken çok vaktimiz olabiliyor bazen. İnsanın ruh haline göre değişiyor o vakti nasıl kullandığı. Ekip arkadaşlarımla muhabbet etmeyi seviyorum. Sahneye hazırlık yapıyorum, kitap okuyorum, sesimi açmak için şarkı söylüyorum. Bazen de yorgun olduğunda uyuyarak geçiriyorum.
Başa dönecek olursak oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?
Oyunculuk küçüklüğümden beri dikkatimi çeken bir meslekti. Ama bir girişimim olmamıştı. 18 yaşında üniversiteye başladığımda adım attım. Arkadaşımla ajansa kayıt olduk. Zamanla reklamlarda oynamaya başladım. Sonrasında dizi için görüşmelere gitmeye başladım. Ama başarısız oldum. Reklam oyunculuğu ile dizi oyunculuğunun farklı olduğunu gördüm. O yüzden de eğitim almaya karar verdim. İki yıl süren detaylı bir eğitim aldım. Aslında tam olarak eğitim sürecinde karar verdim oyuncu olmaya. Çünkü oyunculuğun ne demek olduğunu eğitimde anlamıştım.
Oyunculuk kariyerinizle ilgili gelecek hedefleriniz neler?
Şu an kariyerimin başında sayılırım. Daha öğreneceğim çok şey, gideceğim çok yol var. Çok farklı karakterler canlandıracağım bir kariyer planlıyorum. Kalıbı olmayan bir oyuncu olmak hedefim. Son olarak da global bir işte oynamak gibi bir hayalim var.
Oyunculuğun sizi besleyen tarafları neler? Oyuncu olmak için eğitim yeterli mi?
Oyunculuğun benim yaşam üslubuma çok uygun bir iş olması en büyük tercih sebebim. Kendini bilmenin, tanımanın insanı mutlu edip bilge bir bakış açısına götürdüğünü düşünüyorum. Oyunculuk bu anlamda sürekli yeni karakterlerle tanışmamı, onların derinliklerini öğrenmemi ve kendimde de yeni yönler keşfetmemi sağlıyor. Oyunculuğun kaynağı hayat olduğu için bol bol gözlemlemek, yaşamak, hissetmek gerekiyor. Tabii ki her şeyi yaşamaktan bahsetmiyorum. Oyunculuk beni sürekli yeni bir şeyler yapmaya itiyor. Sürekli gelişim için yolda olmak hoş hissettiriyor.
Oyuncu olmak için sadece eğitim yeterli değil bence. Tabii ki eğitimle oyunculuk yapabilirsiniz. Ama gerçekten ciddi bir kariyer yapmak hedefleniyorsa başka şeylerin de gerekli olduğunu düşünüyorum. Bence oyunculuk için felsefe, psikoloji, sosyoloji alanında çok okuma yapmak gerekiyor. İnsanı anlamak oyunculuğun temeli. Aynı zamanda çok fazla gözlemlemek gerekiyor. Daha birçok şey ekleyebiliriz. Son olarak yaptığı işe tutkuyla bağlı olmak da çok önemli. Engellere rağmen başka türlü ilerlemek kolay değil.