SABAH Spor yazarları Mustafa Çulcu, Ömer Üründül, Gürcan Bilgiç ve Ali Gültiken, Fenerbahçe'nin Başakşehir ile 1-1 berabere kaldığı maçı yorumladı. İşte o sözler…
MUSTAFA ÇULCU: "TÜRKMEN'DEN SONRA İLAÇ GİBİ GELDİ!"
"Fenerbahçe; derbiden 6 farklı isim ile Asensio sağda; Oğuz solda Talisca 10 numara en önde, Jhon Duran santrafor olarak oyuna iyi başladı. Talisca ile Duran oyun içinde mobiller gezerek oynadılar. Semedo sakatlanınca kurulumda zorunlu değişim oldu, Fenerbahçe'nin oyun ritmi kayboldu. Fred ve Alvarez, Başakşehir'in orta alan yetenekli ayakları Shomurodov, Harit ve Fayzullayev'i kovalamaktan hücuma ve oyun kurulumuna yeterince katkı sağlayamadı.
Sürekli topun ve rakibin peşinden koştular. Başakşehir daha ritimli ayağa pas yaptı. Başta Kemen olmak üzere yetenekli hücumcuları Fenerbahçe savunmasını zaman zaman zorladı. Fenerbahçe bir türlü beklenen tempoyu yapamayınca Tedesco'dan tempolu oynayabilecek 3 oyuncu hamlesi ile duran toptan Skriniar'ın golü geldi. Oyunu hiç bırakmayan, zaman zaman daha etkili olan Başakşehir beraberliği yakaladı.
Sıkıcı temposu düşük oyunun hakkı da beraberlikti. Adnan Deniz Kayatepe genç tecrübesi eksik bir hakem. Fenerbahçe'nin Duran ile penaltı beklediği pozisyonda ve 22 de Başakşehir'in penaltı beklediği pozisyonda devam kararları doğruydu. Hakemlikte maçı başlatmak ve bitirmek sanattır. İlk yarıyı bitirişine baktığımızda tecrübesizliği belli oldu.
Hakemin bazı faul yorumlarında ve kart uygulamalarında olması gereken standardı göremedik! 67 de En-Nesyri açık ofsayt gol iptali doğru. Başakşehir'in golü temiz. Önceki geceki Mehmet Türkmen faciasından sonra genlerinde hakemlik aşkı bulunduğunu bildiğim Adnan Deniz Kayatepe, tecrübe kazandıkça bize daha iyi olacağı mesajı verdi. Sakin yönetimi ilaç gibi geldi."
ALİ GÜLTİKEN: "FENERBAHÇE'Yİ OYNATMADILAR"
"Beraberliğin arkasından oyuna baktığımızda bu maçı kazanamadığına üzülen tarafın olmaması gerekiyor. Dengeli bir karşılaşma oldu. Bu dengeyi sağlayan da Başakşehir'in 90 dakika boyunca oyun kontrolünü Fenerbahçe'ye vermemesiydi. Çok doğru savunma pozisyonu aldılar. İkinci bölgeye çıktıklarında muazzam baskı yaptılar. Özelikle kendi tehlike bölgelerinde Fenerbahçe'nin ne Kerem'le ne de Oğuz'la savunma arakasına inmesine müsaade etmediler.
Asensio ve Fred'i hiç oyun içine sokmadılar. Merkezi o kadar iyi kapattılar ki, Fenerbahçe'ye cepheden şut atabilecek hiç fırsat tanımadılar. Geniş alanlardan yapılan yüksek ortalarda Fenerbahçe forvetlerine kafa vurma şansı tanımadılar. İşin hücum tarafını da oyunun ilk yarısında özellikle çok etkili oynadılar. Fenerbahçe'den çok daha fazla oyunu tehdit eden bir Başakşehir performansı gördük.
Tüm bunların karşısında Fenerbahçe'nin duran toplardan fazla bir şansı da kalmamıştı. Bu fırsatı çok güzel bir zamanda yakaladılar ve Skriniar ile gole çevirdiler. Aslında dün akşamın Fenerbahçe adına maçın içindeki en değerli bölümleri bu dakikalardı. Bu kadar zorlu bir rakibe karşı etkisiz kalınan bir maçta atılan bu gole Fenerbahçe'nin daha çok sarılması gerekiyordu.
Daha doğru savunma pozisyonunu eksiksiz yerine getirmesi gerekiyordu ama işin bu tarafını da doğru yapamadılar, oyunu da tutamadılar. Bahsettiğimiz etkili performanslarla Başakşehir oyuna tekrar ağırlığını koyarak, olması gerektiği gibi maça ortak oldu, golünü attı ve eşit bir dağılımla geceyi kapattı."
GÜRCAN BİLGİÇ: "TEDESCO PATİNAJDA"
"Adı üstünde 'zor maç' ama oyunun dilinde "Ben kazanacağım" diyen takım yok. Ne Fenerbahçe ne de Başakşehir benzer hırslarını barındırıyordu. Kader anlarına bırakılmış, "Biri bir şey yapar" moduna geçilmiş. Son maça göre beş değişiklik var Tedesco'nun on birinde. Ancak planda bu oyuncuların farklılık yaratması üzerine bir fikir yok. Talisca'nın emrine verilen hücum aksiyonlarının içine Asensio girmedi. Semedo'nun sakatlanması sonrasında görev alan Kerem de ortalarda yok.
Galatasaray maçında da yaşanan bu 'bireysel çöküş' tüm oyuncuları sarmış durumda. Maçı yaşayan Fred ve Alvarez var görüntüde. Takımın kıpırdaması için ilk değişikliklerin (Nene, En-Nesyri, Brown) sahaya girmesi gerekti. Asensio merkeze geçince organizasyon biraz akıl-fikir kazandı. Bu bezginlik, bir gün öncesindeki 'kayıp puan' beklentilerinin, hakem kararından dönmesi olarak yorumlayanlar olabilir.
Bu tip maçların çokluğu içinde bizim de zaman zaman "Niye futbol yazıyoruz ki" dediğimiz de oluyor. Normalde Başakşehir deplasmanında puan kaybı için "Olabilir" dense de rakibinin puan kaybetmesine izin verilmediği süreçte, bunlar yaralayan, motivasyonu geri çeken sonuçlar. Geriden gelerek kazandığı iki maç sonrasında Tedesco'nun son iki maçta ortaya fark koyamadan takımını oynatması da kabul edilemez.
Galatasaray maçında ilk isabetli şut 89'daydı. Dün kaleyi tutan ilk şut gol oldu. Bir takım, böyle bir maça nasıl 'hazırlanamaz' gösterdi herkese. Maç sonlarındaki güzel cümleler, bir teknik adamı başarılı yapmıyor! Ekip olarak çuvalladılar."
ÖMER ÜRÜNDÜL: "HOCANIN HATALARI"
"Tedesco'nun efendiliği, sadece oyunla ilgilenmesi ve sahadaki duruşuyla Fenerbahçe'ye yakıştığını belirtmiştim. Ancak ne yazık ki ciddi teknik hatalarda ısrar ediyor. Sezon başından beri yeri geldikçe vurguladığım gibi fizik güçleri yetersiz, devamlılıkları olmayan, defansif yönleri zayıf futbolcular yetenekli de olsalar günümüz futbolunda birlikte oynamaları eşyanın tabiatına aykırıdır.
Böyle birçok uygulamanın işe yaramadığını gördüğü halde Tedesco ısrar ediyor. İlk yarıda 10 dakikalık bir parlamadan sonra Fenerbahçe oyunu rakibine teslim etti. Kalesinde çok tehlikeli ataklarla karşılaştı. İkinci yarıda da değişiklikler kadar gidişat böyleydi. Sonra hamleler başladı. Fenerbahçe duran topta gol buldu. Ama sonra ilginç bir golle 3 puanı kaçırdı.
Tedesco'nun Talisca- Asensio ikilisini oynatma yanlışının dışında diğer hatalarına gelecek olursak; madem bu ikiliyle risk alıyorsun, en önemli savaşçın İsmail niye yedekte? Semedo sakatlanıyor. Milli takımda oynayan Mert Müldür kulübede. Galatasaray derbisinden sonra herkes 'İlk 11'de Jhon Duran oynar' diyordu. Fakat dün de gördük ki performansı 11 için yetersiz.