Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Dursun Özbek'in TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile ilgili sözleri dikkat çekti.
Monaco maçına dair konuşan Dursun Özbek, "Monaco maçında istemediğimiz bir sonuç aldık. Üzüntülüyüz. Şampiyonlar Ligi iddiamızın devam etmesine engel olmayacak bu sonuç. Takımımıza önemli hedefler koymuştuk. İki maçomız daha var, bu iki maça konsantreyiz. Takımımıza güveniyorum, Şampiyonlar Ligi'nde yolumuza devam edeceğimize yürekten inanıyorum" dedi.
"TARAFSIZLIĞINI KAYBETMİŞTİR"
TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun açıklamasına değinen Dursun Özbek, "Monaco maçı konsantrasyonumuz bozulmasın diye bekledim. Artık susmak mümkün değil. TFF Başkanı bu önemli maçımızdan saatler önce kameralar karşısında maksatlı açıklamalarla tarafsızlığını kaybetmiştir" şeklinde konuştu.
İbrahim Hacıosmanoğlu'nun açıklamasının zamanlamasını eleştiren Dursun Özbek, "Göreve geldiğinden beri iki tane olağanüstü açıklama yaptı. İkisi de kulübümüze cevap vermek için. Sanki Türk futbolunda başka problem yokmuş gibi uçaktan iner inmez bize laf yetiştirmek için kamera karşısına geçti. Neymiş efendim, kuranın mutluluğunu ve gururunu yaşayamamış. Benim en önemli Şampiyonlar Ligi maçımın olduğu gün bu açıklamayı yapıyorsun. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi maçı milli gururu hak etmiyor mu? Milli bir olay değil mi yani? Bir de Galatasaray'a başarılar diliyor. Sen konuşmalarla başarıları Monaco'ya dilemiş vaziyettesin" şeklinde konuştu.
"BİR TFF BAŞKANINA YAKIŞIYOR MU"
Dursun Özbek açıklamasına şu şekilde devam etti: "Köpeksiz köyde çomaksız geziyorlar lafı bir TFF Başkanı'na yakışıyor mu? Köpek kim çomaksız gezen kim, açıklamak zorunda. Kuzu aslan laflarını da netleştirmesi gerekiyor. Olayın detayına girdiğimiz zaman kuzu kelimesi, söyleniş şekline bakınca bambaşka bir anlam taşıyor. Bizi kuzu gibi dinlediler dendiği zaman, şu anlamı barındırıyor, sen öyle bir pozisyondasın ki karşımda, ağzını bile açamazsın, laf bile edemezsin. Yüzde yüz tehdit içeren bir kelime. Hiç kimse bunun aksini anlatmaya çalışmasın. Bana sürekli Dursun Ağabey, Dursun Ağabey diyorsun. Mikrofon karşısına geçince 'bizi kuzu gibi dinledir' diyorsun. Ben bir maçla ilgili çektiğimiz videoları ve onları anlatmaya geldik. Biz size bir şeyler anlattık, videolarda pozisyonları gösterdik. Sen ne demişsin de ben kuzu gibi dinlemişim!"
"TÜRK FUTBOLUNA YAKIŞAN BİR SEVİYE DEĞİL"
İbrahim Hacıosmanoğlu ile ilgili sözlerini sürdüren Dursun Özbek, "Türk futboluna bu jargonu sokmak son derece yanlış. Ben sana 'sen de beni koyun gibi dinledin' mi diyeceğim! Bu seviyeye inmemeye çalışıyoruz. Bu seviye Türk futboluna yakışan bir seviye değil. Kim olursan ol, nereden gelirsen gel bu üslupla bu TFF başkanlığı koltuğu doldurulamaz" açıklamasını yaptı.
Dursun Özbek açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
"Videoyu izlettik, videoyla ilgili Sayın Başkanın, 'O maçta Fenerbahçe'nin hakkı yenmiş' diye açıklama yaptı. Yahu biz sizden adaleti isterken ve uygulamanın eşitlik ilkesini isterken takım ayrımı yapmıyoruz. İster Galatasaray ister Beşiktaş ister Fenerbahçe olsun, uygulamada hak yeme varsa bunun arkasından cezanın gelmesi lazım. Sen bunu getirip 'ceza verecektik', duyumları söylüyorum, 'siz geldiniz cezayı vermekten vazgeçtik'. Böyle bir adalet anlayışı, uygulama olabilir mi ya! Pozisyonları incelerken bize bir şey demediler. Mikrofon karşısına geçince Fenerbahçe'nin hakkı yendi diye açıklama yapıyor. İster Fenerbahçe'nin ister Galatasaray'ın hakkı yenmiş olsun, bu haksızlığa sebep olan kişinin ceza alması gerekirdi."
İbrahim Hacıosmanoğlu'nun derbiye dair görüşlerini aktarmasına tepki gösteren Dursun Özbek, "Sen en tarafsız olması gereken kurumun başındasın. Pozisyonlar hakkında konuşuyorsun ya, yorum yapıyorsun ya! Yayıncı kuruluşa Galatasaray lehinde yorum yaptıkları için aba altında sopa gösteriyorsun. Sadece Galatasaray'ı konuşuyorsun. Bu gündemle yaptığın basın toplantısında tarafsız olduğunu sanıyorsun. Açıkçası buna nasıl inandığını çok merak ediyorum" dedi.
"TFF, GALATASARAY NEFRETİYLE YÖNETİLİYOR"
Dursun Özbek şu sözleri dile getirdi:
"Tarafsızlık sizin en büyük şiarınız olmalı. Allah'ın lütfuyla o koltuğa geldiğinizi söylüyorsunuz. Unutmayın ki Allah'ın sopası yoktur. Biz konuşunca sürekli ceza veriyorsun. Seçim döneminde 'başkanlar konuşsun, ceza vermeyeceğim' dedin. Galatasaray başkanına ceza vere vere vere yasa gereği başkanlık koltuğundan onu indireyim düşüncesinde olduğunu düşünüyorum. TFF, Galatasaray nefretiyle yönetiliyor."
Dursun Özbek açıklamasını şu sözlerle noktaladı:
"Para cezası, men cezası veriyorsun. Yetmiyor, basın toplantılarında ağzınıza geleni söylüyorsunuz. Size kim ceza verecek! Size kim ceza verecek! Sen disiplin talimatlarıyla cevap vereceksin. Yarım saat 45 dakikalık toplantının konusu sadece Galatasaray olamaz. TFF'nin Galatasaray nefreti ayyuka çıkmıştır. Taraftarımız bilmelidir ki TFF, Galatasaray nefretiyle yönetilmektedir. Biz kavgaya girmek istemesek de onlar tam tersini yapmaya çalışıyorlar. Aldıkları tutarsız adaletsiz kararlarla, kuzu gibi dinlediler demekle gerginliği en üst seviyeye taşıyorsun. Kuzu gibi dinlediler ne demek ya! Önemli günler geçiriyoruz. Buradan son bir sözüm de Galatasaray'ı sevenler için olacak. Bu takım son 3 sezon tüm ittifakları yenerek şampiyon oldu. Yine başaracağız. Her zamanki gibi birlikte başaracağız. Şimdi tam kenetlenme zamanı. Dört bir taraftan yaylım ateşine tutulmuş durumdayız."
"TFF'ye karşı bir protestonuz olacak mı" sorusuna Dursun Özbek şu cevabı verdi:
"Arkadaşlarımla konuşacağım. Forma konusu yönetmeliklerle bellidir. TFF'nin yaklaşımını protesto ediyoruz. Biz hiçbir zaman sahadan çekilerek kaçarak protesto etmeyiz. Biz mücadelemizde alışığız, son 3 senedeki olaylara bakın. Hep benzer gelişiyor. Bu sezon katılmalar da oldu. Böyle bir şey var mı ya! Yorumcular yorum yapıyor, Galatasaray lehine yapılan yorumun muhatabı TFF başkanı oluyor. Hocasına tek laf ettiği kulüp Galatasaray. Konuşan yöneticisine en üst seviyeden cezayı basıyor. Sabırla bir şeyin peşinde koşuyoruz. Başkan olduğum günden itibaren kendi camiamın içinde de, iştirak ettiğim tüm turnuvalarda sevgi iklimini öne çıkardım. Gerek konuşmalarımda gerek hitabet tarzımda buna çok dikkat ettim. Sayın başkan, bu tavrımı yanlış anlamış. Kuzu gibi dinlediler, yok efendim köpeksiz köyde çomaksız dolaşıyorlar. Aynı seviyeye inmemek için büyük gayret gösteriyorum. Türk futbolunu yöneten kişilerin seviyelerini korumak zorunluluğu var."
"ICARDI İLE GALATASARAY'IN NE PROBLEMİ OLABİLİR"
Mauro Icardi'nin geleceğine dair açıklamalarda bulunan Dursun Özbek, "Dört bir taraftan yaylım ateşine tutuluyoruz. Hiç ilgisi olmadığı halde, kulübün içinde böyle bir çekişme olmadığı halde dahi bu haberler piyasaya veriliyor. Icardi ile Galatasaray'ın ne problemi olabilir ya! Ne problemi! Icardi en önemli oyunculardan biri. Son 3 senedeki hizmetini kim inkar edebilir. Kendisi çok önemli bir sakatlık geçirdi. 1 seneye yakındır iyileşmesi için bekliyoruz. Giderek düzeliyor. Sembol olmuş biri, ikon futbolculardan biri. Galatasaray'ı bu kadar vefasız göstermek kimin işine geliyor. Onun için tekrar aynı lafıma geliyorum. Dört bir taraftan yaylım ateşindeyiz. Herkes Galatasaray'ı aşağı çekmek için elinden geleni yapıyor! Bunların hiçbirisi bizi etkilemez. Doğru bildiğimiz yolda gidiyoruz. Başarı odaklıyız" dedi.
"NİYE CEZA VERMEDİN"
TFF ile yaptıkları toplantıya değinen Dursun Özbek, "TFF'deki toplantıda 8 dakikalık sunum hazırladık, pozisyonları içeren. TFF yetkililerine izlettik, başkan da oradaydı. Orada Fenerbahçe'nin hakkı yendi yenmedi öyle bir şey konuşulmadı. Pozisyonlar üzerinde konuştuk, o öyle olmadı bu böyle olmadı, konuştuk. Bilahare yaptığı basın toplantısında başkan, 'orada aslında sonuca tesir edecek husus yok, Fenerbahçe'nin hakkı yenmiştir' diyor. Bu manada bir açıklama yapıyor. Hakem hatalarıyla ilgili konuşmak için illaki penaltı pozisyonu olması gerekmez, sonuca etki edecek diyor. Bu bir. İkincisi, Kendisinin ifadesiyle 'Fenerbahçe'nin hakkı yenmiştir' diyor. Peki sen öyle yorumladın, futbol bilginle öyle yorumladın. Her iki halde de gerek Fenerbahçe'nin gerek Galatasaray'ın hakkı yendiyse ceza verilmesi gerekmez mi! Niye vermedin. Kapımız açık diyorsun, sen TFF'ye geldin ceza vermeyeceğim diye bir hukuk anlayışı olmaz. Fenerbahçe'nin de Galatasaray'ın da hakkı yendiyse geçmişteki uygulamalarının benzerini yapmak zorundasın. Sadece Fenerbahçe ve Galatasaray için sınıflandırma yapmak yanlış. Tüm kulüpler için sebep olanların ceza alması lazım. Sen bunu TFF'ye geldiniz diye böyle oldu şekline getiremezsin. Yasin Kol'un muhatabı TFF'dir. Adalet terazisini tutuyorsanız, bunun üstünden geçmeniz lazım. Bir düşünün" dedi.
İbrahim Hacıosmanoğlu'nun açıklamasının zamanına tepkisini sürdüren Dursun Özbek, "Maça çıkacağız, saatler kalmış, hayretler içinde kaldım. Uçaktan iner inmez basın toplantısı yapıyorsun, ana hedef Galatasaray. Yahu Galatasaray kim Sayın Başkan, Galatasaray kim ya? Nedir bu Galatasaray'a karşı olan tutumunuz! Hiç kimse merak etmesin, aynı filmi daha önce gördük. Bu sene de Galatasaray bunun üstesinden gelecektir. Galatasaray'ın gücü ve kudreti buna müsaittir" şeklinde konuştu.
Dursun Özbek açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
"TFF'nin yaptığı gerek yasal gerek yasadışı bahisle ilgili kararlarını desteklediğimizi söyledik daha önce. Sözümüzün arkasındayım. Kulüp olarak arkasındayız. Orada herhangi bir şey yok. Elbette ki şikeye karışan varsa, tevessül eden varsa TFF cezasını verecektir. Sorunun anlamı şu; TFF'nin bu tarafsız tutumu Galatasaray'ı bir şekilde şikeyle ilgilendirmeye karar gider mi diye soruyorsun aslında. Bu kimsenin haddi değil! Galatasaray'ı ben yönetiyorum arkadaşlarımla beraber. Biz ne yaptığımızı iyi biliyoruz. Galatasaray'ın adını kimse bu tip bir uygulamaya bulaştıramaz! Ona ne TFF'nin ne başka birinin gücü yeter!"
"Yine hakkınız yenirse ne yapacaksınız" sorusuna Dursun Özbek şu cevabı verdi: ""Biz TFF ile konuşuyoruz, ikaz ediyoruz, tekrarlanmaması için çaba sarf ediyoruz. Bu bir yere kadar, doyum noktası var. Doyum noktasına gelince ne yapacağımızı size anlatırız. Olmamış olaya yorum yapmak yanlış olur. Benzer olaylarda ne yaptığımız bellidir. Biz saha içi aktivitelerden vazgeçmeyiz. Biz misyon sahibi bir kulübüz. Mücadelemiz bizim Galatasaray'ın hakkının yenmemesi için kuvvetli. Bunu da hiçbir zaman geri adım atarak ya da başka bir şekilde akamete uğratacak durumda değiliz."
Dursun Özbek son olarak şu açıklamayı yaptı:
"TFF'yi istifaya davet bizim işimiz değil. TFF başkanı zaten kendisi diyor ki, ben diyor, yönetemediğimi anlayınca kendim giderim diyor. Yapması gereken bugünden itibaren bu işi yönetebilmiş mi yönetememiş mi özeleştirisini yapsın. Allah'ın lütfuyla geldim diyor, Allah'ın sopası yok. Teraziye, kantara çıkınca dikkatli olman lazım. Otur yaptığın uygulamalara, konuştuğun laflara bak! Koltukta oturmayı hak ediyor musun kararını ver."
"Geçmişte sayın başkan, TV'de beni tehdit etti. Ben de konuyla ilgili hukuka başvurdum. Bir mahkeme açıldı. Mahkememizde duruşma günü bekliyorum. Bu mahkemeyi sonuna kadar götüreceğiz. Aslında evvelki gün de beni tehdit etti. Ne demek kuzu gibi dinlediler! Ne demek ya! Seviyeyi aşağı çekmemek için lafları seçerek kullanıyorum. Lafları seçiyorum fakat bir yere kadar. Sen Galatasaray Spor Kulübü Başkanı'nı ve Başkan Vekili'ni beni kuzu gibi dinlediler diyemezsin. Haddinde böyle bir şey yok! Ne zannediyorsun kendini! Geçmişte tehdit, bugün tehdit! Neredeyiz biz! Sportif faaliyet içinde miyiz başka mecrada mıyız! Dursun Abi Dursun Abi diyorsun, beni kuzu gibi dinlediler diyorsun. Çık açıkla, kim köpek kim değneksiz köyde çomaksız geziyor. Çık açıkla! Köpek kim koyun kim kuzu kim, açıkla! Aslan yavrusuymuş! Bu jargondan, bu tarzdan vazgeçmesi lazım. Ağabeyi olarak söylüyorum ona. Bu tarzı bırakması lazım. Yönetme kabiliyetini zedeler. O jargonun, o tarzın daniskasını biz de biliyoruz. Bu tarz, futbol ailesine zarar verir. Ağabey tavsiyesi, bu konuşmalardan vazgeçin, Türk futboluna fayda getirmez."
"Şöyle bir duyum aldım 'Eğer başkan çıkar bana bir şey derse, aramızda konuştuğumuz şeyleri ifade ederim'. Sakın ha! Artık bu iş burada kalsın. Kimsenin ne söyleyeceğinden değil, hodri meydan ne varsa çık söyle ama asıl işimizden uzaklaşıyoruz. TFF'den bir sonuç almak için bir çaba içerisinde değiliz. TFF ile çekişme çabasında değiliz. Değiliz. Öyle bir niyetimiz yok. Galatasaray'ın işine gelen sükunet, sevgi iklimidir. Bu benim mottom ya. Sadece kendi camiamla ilgili değil bütün iştiraklerimizde, tüm federasyonlarda aynı şeyi savunuyorum. Benim bunu savunmam yeterli değil. Futbolda en değerli kulüp, borç yükünü kurtarmış bir kulüp, geleceği parlak bir kulüp Galatasaray. Bunu herkes kabul etmiş vaziyette. Buradaki yarış, biz bir seviyeye geldiysek, benzer şeyleri yaparak diğer takımlar da aynı seviyeye gelebilir. Aynı seviyeye gelmenin yolu bu. Çalışmak, daha çok çalışmak ve üretmekle gelinir. Paçasından aşağı indirip seviyemize indirelim çok revaçta. Yapılan algılarla, yanlış haberlerle buna destek olan insanlar ve kurumlar var. En azından TFF'nin bunun dışında kalması lazım. Galatasaray lehine yorum yaptı diye kendi kanaatleri eski hakemler için, yayıncı kuruluşa niye saldırıyorsun! Yayıncı kuruluşla başka problemlerimiz olabilir, ayrı dava. Oradaki şöyle yorum yaptı, böyle yorum yaptı. Senin görevin bu değil sayın başkan. Senin görevin bu değil. Bırak yorumcu yorumunu yapsın. Ha öyle yorum yaptın diye yayıncı, seninle görüşeceğiz diye bir şey olabilir mi! Öyle görünüyor ki bu kavga devam edecek, sürecek. Gönlümden geçen kavganın artık bitmesi, sonlanması."
"Bugün basın toplantısı başlamadan önce bazı basın arkadaşlarımızla güvenlik arasında istenmeyen olaylar yaşandı."
"Son derece üzüldüm. Gerekeni yapacağım. Arzu ettiğim bir şey değil, tarzımız değil. Kimse kusura bakmasın. Gerekeni yapacağımdan emin olabilirsiniz. Sizler Galatasaray'ı haber yapan, Galatasaray ile ilgili söylediklerimizi Galatasaray sevdalılarına duyuranlarsınız. İş ortağımızsınız. Böyle bir tavır olabilir mi! Lütfen kusura bakmayın."