Fenerbahçe’nin Brezilyalı maestrosunu hep saçsız haline alışmıştık. Alex bir reklam filmi için imaj değişikliğine gidip saçlarını uzatınca çok şaşırmıştık. Beşiktaş’ın dinamosu Ernst, kariyerinin ilk yıllarında, Hitman’i andıran imajına henüz kavuşmamış. DERLEYEN: Adem Kahraman Yeşil sahaların en büyük moda ikonu David Beckham’ın saçları, mevcut her şekli aldığından onu farklı imajlarda görmek aslında bizi hiç şaşırtmıyor. Inter’in Arjantinli dinamosu Esteban Cambiasso da ‘kestirdim rahatladım’ diyenlerden. İtalyan defans Fabian Cannovaro’nun tercihi keyfi, zorunluluk değil. Juventus’un yıllanmış şarabı Alessandro del Pierro’yu da imaj değişikliği nedeniyle bir dönem saçsız olarak izlemiştik. Fabian Ernst Bir dönem Galatasaray’ın kalesini de koruyan ABD’li file bekçisi Brad Friedel, gençliğinde bebek yüzlü olan imajını saçlarını kazıttıktan sonra kaybetmiş gibi. Saç ektirdiği için kafa toplarına çıkmadığı bile söylendi. Taze Fenerbahçeli Gökhan Ünal birçok meslektaşının aksine saçlarına sonradan kavuşanlardan. Uzunca yıllar her transfer döneminde üç büyüklere geleceği söylenen Danimarkalı orta saha oyuncusu Thomas Gravesen, gençlik yıllarında henüz saçları dökülmemişken. Galatasaray UEFA Kupası’nı kaldırdığında Hasan Şaş henüz saçlarına veda etmemişti. Sonraları onu hep saçlarını kazıtmış olarak gördük. Geçmişte sırma saçlarıyla arz-ı endam eden Thierry Henry’ye saçlarını kestirme fikrini kim verdiyse iyi etmiş. ABD’li kaleci Casey Keller, saçsız imajıyla rakip forvetleri daha da korkuttuğunu düşünüyor olmalı. Yıllarca rastalı saçlarıyla golleri sıralayan İsveçli Henrik Larrson da kendi arzusuyla saçlarını kazıtanlardan. Bir zamanlar Fenerbahçe forması da giyen Nicolas Anelka, henüz çocuk yaştayken saçlarına veda etmemiş. Oynadığı futboldan çok yaptıkları ve sözleriyle gündem olan Nouma da kariyerinin başlarında uzun saçı tercih edenlerden. Gerçi her halinde var bir yaramaz çocuk havası. Yeşil sahaların en ünlü saçsızlarından Roberto Carlos’un da bir zamanlar saçı varmış. Oysa onun şimdiki haline o kadar alışmışız ki, çocukluğundan beri saçları hiç çıkmamış gibi. Bir zamanlar fırtınalar estirdikten sonra adı Şişman Kral’a çıkan Ronaldo saçlı ya da saçsız, kilolu ya da fit her halükarda gollerine devam ediyor. Forvet oyuncularının korkulu rüyası Hollandalı stoper Jaap Stam, bir zamanlar saçları varken hiç de korkutucu durmuyor. 90’ların en büyük golcülerinde İtalyan Gianluca Vialli de kariyerinin sonlarına doğru mecburi istikamet olarak kafayı sıfıra vuranlardan. Manchester United’ın gol makinesi Wayne Rooney artık kısa ya da sıfır saçı tercih ediyor. Eski haline bakınca ‘doğru tercih’ demek geliyor insanın içinden. 2000’li yılların tartışmasız en büyük futbolcularından Zidane, Cannes forması giyerken berberiyle küsmüş gibi.