Beşiktaş, Süper Lig'in 15. haftasında Tüpraş Stadyumu'nda ağırladığı Gaziantep FK ile 2-2 berabere kaldı.
SABAH Spor'un usta yazarları Mustafa Çulcu, Ali Gültiken ve Fatih Doğan, zorlu müsabakayı kaleme aldı. İşte dikkat çeken ifadeler...
FATİH DOĞAN: ACI GERÇEKLER
Beşiktaş, Gökhan'ın topu ayağının altından kaçırdığı talihsiz hatasıyla ilk golü kalesinde gördü. İlk golünü de rakibin bariz geri pastaki bireysel hatasıyla buldu. Toure'nin gayreti ve fırsatçılığından daha çok, 2 golle Bayo'nun sahanın yıldızlığına soyunması dikkat çeken bir eşleşmeydi. Gaziantep'in erken golü bulması ve 35'e kadar dinamik ve aktif görüntüsü ön plandaydı.
Defansı ve orta sahayı sağlam tutup geçiş yolarını iyi kapattılar. 35'te bariz geri pas hatasını yapmasalar Beşiktaş'ın ilk yarıdaki oyunla gol bulması çok olası gözükmüyordu. Kaptan Orkun, üzerindeki yük, oyundaki stres ve hırsının etkisi olacak, kırmızının etrafında çok dolaştığı anlar oldu. Beşiktaş'ın kontrolsüz değil ama kontrollü hırsa ihtiyacı olduğu anlar çok oldu. Soyunma odasından dönüşte bu hırs hissedildi. Sadece Beşiktaş değil yükselen hırs ve tempoya cevap vermeye çalışan Gaziantepli futbolcular da oyundan düşmedi.
"KENDİ EVİNDE DE HER MAÇI KAZANMIYOR"
Abraham oyuna girdi, golünü attı ama bir-iki pozisyonda da kaçırdı. İkinci yarıdaki oyun, oyun olarak umutlandırmış olabilir. Ancak büyük resme baktığımızda Dolmabahçe, Sergen Yalçın yönetimindeki Beşiktaş için adeta deplasman... Acı gerçek bu. Beşiktaş kendi evinde de her maçı kazanmıyor, sık sık puanlar kaybediyor.
Kendi evinde kazanamayan bir takımın lig ya da başka bir kulvarda hayalleri olabilir mi? Olamaz... Maalesef Beşiktaş kan kaybediyor. Aralık, Kasım derken Ekim ayında lige havlu atmış bir Beşiktaş izliyoruz. Bahanelerin, mazeretlerin gölgesinde…
ALİ GÜLTİKEN: ANLATILAMAZ BİR NOKTA ARTIK
Gaziantep maçı çok enteresan istatistiklerle tamamlandı. Beşiktaş bu sezon en çok hücum yapan iki takımdan biri olarak maçı tamamladı. İsabet oranında da kaleyi tutan toplarda yine bu sezonun en çok isabet kaydeden iki takımından biri oldu. Buna karşılık Gaziantep kalecisi Zafer Görgen, bu sezonun en çok kurtarış yapan ismi olarak Beşiktaş maçını geride bıraktı
Bir diğer çarpıcı durum da Beşiktaş'ın bu sezon yaptığı bireysel savunma oyuncusu hatalarıyla 7. golünü yemiş olmasıydı. Bunlar aslında bize şunu tarif ediyor; Beşiktaş, maçı çok daha önce kazanarak bitirebilecek pozisyonları bolca üretti. Ya kaleci Zaferi geçemediler ya da daha fazla gol atacak beceriyi ortaya koyamadılar.
"HÜCUM ZENGİNLİĞİ AÇISINDAN İYİ BİR MAÇ OLDU"
Hücum zenginliği Beşiktaş açısından iyi diyebileceğimiz maç oldu. Neredeyse tamamen kontrolünde ve üretken olarak tamamladı. Ama kalenizde bu kadar gol gördüğünüzde bunlar işinizi zorlaştırıyor. Bu kadar çok bireysel savunma hatası yaptığınızda da geriye düştüğünüz maçlar daha çok gayret isterken üzerinizde büyük de baskı yaratıyor.
Beşiktaş hücum yönünü geliştirip bir şeyler inşa ederken savunmada bu kadar basit hatalar yapmamalı. Futbol önce savunma güvenliği sonra kazanma felsefesi üzerine inşa ediliyor. Beşiktaş gibi takımın 4 maç üst üste iç saha karşılaşması kazanamaması da anlatılamaz bir noktaya geliyor.
MUSTAFA ÇULCU: BİRAZ DAHA BECERİKLİSİ OLSA...
Beşiktaş maça önde baskı, istek ve coşkulu başladı. Ancak ilk atakta Gökhan'ın bireysel hatasından golü Gaziantep buldu. Bayo boş bırakmaya gelmeyen atletik bir oyuncu. Beşiktaş geriye düşmesine rağmen oyunu bırakmadı, aksine tempoyu daha da yükseltti.
Bu kez Gaziantep kalecisinin hatasından Toure ile beraberlik geldi. Beşiktaş hücum oyuncuları son vuruşlarda biraz daha becerikli olsa, skor farklı olurdu. Bayo ile Gaziantep tekrar öne geçti ama Beşiktaş'ın istek ve arzusu hiç düşmedi. Çok keyifli, heyecanlı, çekişmeli bir maç seyrettik. Beşiktaş kazanmak için her şeyi yaptı ama olmadı
Kadir Sağlam, FIFA hakemi lakin büyük maçlarda ara ki bulasın! Bu sezon ilk büyük takım maçı 31 Ağustos'ta AlanyaBeşiktaş (2-0) olmuş. Sonra Anadolu takımlarının maçında gezmiş, Süper Lig'de 8. maçı ve İstanbul arenasında ilk büyük takım maçı yine Beşiktaş! Psikolojik olarak kulüplere saç baş yolduran, hakemlerin performanslarını dibe çeken VeTAS'ın iflas eden atamaları... Topu oyunda tutma isteği başlangıçta iyi gözüktü, oyun kızışınca zorlandı. Gaziantep'in golünde teknolojiye inanmak zorundayız.
"BÜYÜK HAKEM OLMAK İSTİYORSAN..."
İlk yarı uzatma dakikalarında Abena'nın, Jota'ya yaptığı faul açık bir penaltı ama hakem veremedi. Klasik ülke hakemlik yapısı noter olarak VAR'ı işaret etti. Büyük hakem olmak istiyorsan bunu sahada kendin vereceksin. Atletik değil, maşallah pehlivan gibi olmuş. Maçın temposuna ayak uyduramadı. 35 faul, 9 sarı kart, 2 sarı da kulübelere çıktı. Zaten futbol iklimimizde hakemlere de güven kalmadı.