G.Saray-Napoli-Osimhen üçgeninde tarihi transfer için temaslar sürerken yaşananların hukuki boyutu için Spor Hukukçusu Anıl Dinçer açıklamalarda bulundu.
Konuyla ilgili SABAH Spor'a değerlendirmelerde bulunan Dinçer, G.Saray lehine ve aleyhine olan durumları da sıraladı. İşte o açıklamalar...
"Bu örnekte, Osimhen hâlâ Napoli'nin futbolcusu. G.Saray'ın Napoli ile direkt temasta olduğu görülüyor. Bu nedenle burada hukuki bir risk söz konusu değil.
"KISA VADELİ BİR ÇÖZÜMDÜR"
Futbolcular zaman zaman 'sakatım' diyerek yükümlülüklerinden kaçar. Doktor raporları alınarak bu süreç idare edilmeye çalışılır. Ancak bu kısa vadeli bir çözümdür.
Kulüp, "Hayır, kulüp doktoruna muayene olacaksın ve tedavi sürecin burada devam edecek" deme hakkına sahiptir. Bu tür detaylar sözleşmede açıkça belirlenmiştir.
"GÜÇLÜ OLAN TARAF NAPOLİ"
Futbolcunun ayrılmak istediği, ancak kulübün kabul etmediği senaryoda oyuncu hiçbir yere gidemez. Çünkü ortada geçerli bir sözleşme var. Sözleşme gereği tarafların karşılıklı yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekir.
Bu nedenle futbolcu, 'Her şartta ayrılırım' diyemez. Burada daha güçlü taraf kulüptür, yani Napoli'dir.
Ne yazık ki futbolcuyu bu süreçte doğrudan koruyan özel yasa-madde yok. Ancak aynı şekilde, Napoli eğer Osimhen'in gitmesine izin vermezse futbolcunun motivasyonu düşer. Verim alamaz, maaşını ödemeye devam eder.
"SÜREKLİ KADRO DIŞI BIRAKAMAZ"
Üstelik yüksek bonservis gelirini de kaçırmış olur. Kulüp bu süreçte oyuncuyu sürekli kadro dışı da bırakamaz. Eğer bunu yaparsa bu kez Napoli, sözleşmeye aykırı davranmış olur ve bunun da ciddi hukuki sonuçları doğar."