Google Doodle arşivinden karşımıza çıkan ilk oyun ise Kodlama oldu. 2017 yılına dayanan oyun, çocuklar tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış ilk programlama dili olan Logo'nun 50. yıldönümünü kutlamak amacıyla yayınlanmıştı. Oyunda, tavşanınıza her seviyede havuçları nasıl toplayacağını gösterecek basit komut kombinasyonları oluşturuyorsunuz.
Google'ın evden çıkmayan kullanıcıları biraz olsun eğlendirmek amacıyla hayata geçirdiği Doodle oyunları serisi, iki hafta sürecek. Bu süre zarfında her gün eski bir Doodle oyunu kullanıcılara sunulacak. Google'ın hangi Doodle oyunlarını yayınlayacağı ise büyük bir merak konusu. ABD'li teknoloji devinin yayınladığı ilk oyun olan Kodlama'ya arama çubuğuna "Google Doodle" yazarak ulaşabilirsiniz.
Son birkaç yıldaki en iyi ve en popüler Doodle oyuncularının bazıları çok oyunculu desteğe sahipti. Örneğin, Google'ın geçtiğimiz yılın aralık ayında Lotería Kutlaması için yayınladığı Doodle, arkadaşlarınızla veya dünyadaki çevrimiçi oyuncularla rekabet etmenize imkan tanımıştı. Şirketin iki haftalık süre zarfında yayınlayacağı oyunların birçoğu, bu yaklaşıma sahip olabilir.
Öte yandan Google, oyunların insanları evde kalmaya teşvik etmenin en etkili yollarından biri olduğunu söylüyor. Nitekim araştırmalar da, insanların korona günlerde oyunlara ilgisinin muazzam derecede arttığını gösteriyor. Araştırma şirketi Nielsen'in raporuna göre, salgın boyunca ABD'de oyuncuların oyunlara harcadığı süre yüzde 45, Fransa'da ise yüzde 38 arttı.(Webtekno)
GOOGLE HAKKINDA BİLMEDİĞİNİZ GERÇEKLER!
Google'ın bugün çok meşhur olan Doodle'ları, aslında şirketten dışarı bir mesaj olarak doğmuştu. 1998 yılında "Yanan Adam Festivali"ne giden Google kurucuları Sergey Brin ve Larry Page, ilk Doodle'ı bu şekilde yarattılar. Vermek istedikleri mesaj "Hata varsa, düzeltemeyiz. Dışardayız"dı.
Google'ın halka arzı sırasında hisseleri 85 dolardan işlem görüyordu. Geçtiğimiz yıl 600 dolara kadar yükseldi. O gün Google hissesi alanlar, oldukça karlı bir iş yapmış oldular. Ayrıca Google'ın halka açıldığı sırada değeri 2,718,281,828 dolardan hesaplanmıştı. Bu rasgele görünen rakam aslında "e" sabitinin ilk 10 hanesini gösteriyordu.
İlk Google sunucusu LEGO'lardan yapılmıştı. 10 adet 4 GB'lık sabit diski resimdeki şekilde saklıyorlardı. Hatta Google logosundaki renklerin de bu LEGO'dan sunucu sayesinde belirlendiği söylenir.
Google'ın ilk tweeti, 2li sayı sisteminde (binary) yazılmıştı. Yazılan "I'm feeling lucky"di. Yani "Kendimi şanslı hissediyorum".
Google, bahçesindeki çimleri biçmesi için bir firmayla anlaşmak yerine tam 200 keçi kiralamıştı. Bu keçiler de bahçedeki fazla otları yiyip, temizlemişti. Çevreci yaklaşımlarıyla tanınan Google bunu "çim biçme makinelerinden çok daha şirin" olduğu için tercih etmişti.
İngilizce dilinde artık sözlüklere bile girmiş bir "googlemak" fiili bulunuyor. Anlamı ise "internet üzerinde Google kullanarak bilgi edinmek".
Google genel merkezine isterseniz evcil hayvanlarınızı getirebilirsiniz. Fakat evcil hayvanınızın Google halılarına pisliğini yapmaması ve diğer çalışanlara ya da evcil hayvanlara saldırmaması şartıyla.
Google'ın logosu ve arama kutusu 2001 yılına kadar ortada değildi.
Google'ın şirkete ait bir dinazoru var. Google genel merkezine yakın kazılarda ortaya çıkarılan T-Rex iskeletini Google satın aldı ve bahçesine yerleştirdi.
Google'ın ismi yanlışlıkla Google oldu. Aslında Sergey Brin ve larry Page'in koymaya çalıştığı isim 1 ve yanında 100 adet 0 ile oluşturulan Googol sayısıydı.
Google ana sayfasının bu kadar sade olmasının sebebi, sistemi yaratan Sergey ve Larry'nin aslında HTML bilmemesiydi.
Google'ın aldığı ilk yatırım, 100 bin dolarlık bir çekti. Çeki yazan Sun Microsystems'ın kurucularından Andy Bechtolsheim, çeki "Google Inc" adına yazmıştı. Fakat o sırada Google diye bir şirket yoktu. Çek Larry Page'in masasında 2 hafta yattıktan sonra, Sergey ve larry Google'ı şirketleştirdi.
Google çalışanları, haftanın 1 gününü özel projelerine ayırabiliyorlar. Bunu Google öneriyor. Heyecanlı bir biçimde kendi projelerini geliştiren mühendisler, aynı zaman Google'ı da bu sayede geliştiriyorlar. Orkut Büyükkökten'in kurduğu Orkut ve Google News, bu özel zamanlarda yaratılan kişisel projeler.
Google genel merkezi içinde pek çok restaurant var. Organik gıda, fast-food ya da gurme restaurantlarından istediklerine gidebilen Google çalışanları, yemekleri için de para ödemiyorlar.
"Kendimi şanslı hissediyorum" tuşunun aslında hiç kullanılmadığının Google da farkında. Fakat o tuş kaldırıldığında sayfanın kullanıcılar için daha rahatsız olduğu sonucuna vardıkları için, sayfada tutmaya devam ediyorlar.
