Dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden Kapalıçarşı’nın kendine ait kuralları 10’uncu Perakende Günleri’nde açıklanıyor. Kapalıçarşı Esnafları Derneği Başkanı Dr. Hasan Fırat, çarşının 550 yıllık sırlarını paylaşacak.
Perakende Günleri'nden önce, biz Kapalıçarşı'nın sırlarını sizler için araştırdık.
İşte 500 yıllık sırlarıyla tarihi Kapalıçarşı...
Kapalıçarşı’nın temeli 1461 yılında atılmıştır. Dev ölçülü bir labirent gibi, 30.700 metrekarede 60 kadar sokağı, 3600′den fazla dükkânı ile Kapalıçarşı, İstanbul’un görülmesi gereken, benzersiz bir merkezidir.
Adeta bir şehri andıran, bütünü ile örtülü bu site zaman içerisinde gelişip büyümüştür.
İçinde son zamanlara kadar 5 cami, 1 okul, 7 çeşme, 10 kuyu, 1 akarsu, 1 sebil, 1 şadırvan, 18 kapı, 40 han vardı.
Her türlü değerli kumaş, mücevherat, silah, antika eşya, konusunda nesillerce uzmanlaşmış aileler tarafından, tam bir güven içinde satışa sunulurdu.
1894'te büyük bir deprem ve birkaç büyük yangın geçiren Kapalıçarşı eskisi gibi onarılmışsa da, geçmişteki özellikleri değişikliğe uğramıştır.
Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u aldıktan sonra şehrin dahilinde çarşılar, dükkanlar, hanlar, hamamlar, evler ve camiler yapılmasını emretmişti.
Şarkta bez satılmak için yapılmış, daha sonra her nevi kıymetli eşyanın alım, satımına tahsis olunmuş Kapalıçarşılara bedesten denilmekteydi.
Önceleri "yeni bedesten" denilen Kapalıçarşı da; bir yolu pamuk, bir yolu ipekle dokunan ve sandal denilen bir nevi kumaş satışına tahsisinden dolayı Sandal Bedesteni ismini almıştı.
3000 den fazla dükkanın bulunduğu Kapalıçarşı’yı her gün mevsimine göre 250 bin ile 400 bin kişi arasında insan ziyaret etmektedir.