Hıdırellez, Türk kültüründe ve Orta Doğu ile Balkan coğrafyasında baharın gelişiyle özdeşleşmiş köklü bir bayramdır. Doğanın uyanışını, bolluk ve bereketi simgeleyen bu özel günde insanlar çeşitli dilekler dileyerek ritüeller gerçekleştirir. Her yıl büyük bir coşku ile kutlanan Hıdırellez, manevi anlamı ile dikkat çeker. Peki Hıdırellez ne zaman kutlanır, hangi gelenek ve ritüellerle yaşatılır? İşte detaylar...
HIDIRELLEZ NE ZAMAN KUTLANIR?
Hıdırellez, Türk kültüründe ve bazı Balkan ülkelerinde kutlanan geleneksel bir mevsim bayramıdır. Her yıl 5-6 Mayıs tarihlerinde kutlanır ve baharın gelişi, doğanın uyanışı, bereket ve bolluğun habercisi olarak kabul edilir. Halk arasında, bu günün Hızır ve İlyas peygamberlerin yeryüzünde bir araya geldikleri gün olduğuna inanılır.
HIDIRELLEZ GELENEKLERİ VE RİTÜELLERİ
İnsanlar dileklerini küçük kağıtlara yazıp gül ağacına asar ya da küçük taşlarla sembolik şekiller çizerek dileklerini dile getirirler.
Kötü enerjilerden arınmak ve hastalıklardan korunmak amacıyla Hıdırellez gecesi ateş yakılır ve üzerinden üç kez atlanır.
Hıdırellez gecesi, bereket ve zenginlik dileğinde bulunan kişiler cüzdanlarını ya da altınlarını gül ağacının altına koyar.
Hıdırellez günü bereketin daim olması için bol çeşitli yiyeceklerle donatılmış sofralar kurulur ve paylaşılır.
Bazı yörelerde dilekler akarsulara bırakılarak Hızır'dan yardım istenir.
Hıdırellez gününe neşeyle ve umutla başlamak, pozitif düşünceler içinde olmak, temiz giysiler giymek ve doğaya çıkmak, bu özel günün ruhuna uygun davranışlar arasındadır.
Hıdırellez, sadece bir bayram değil; doğayla iç içe, umut dolu bir yeniden doğuş günüdür.
HIDIRELLEZ TARİHÇESİ
Hıdırellez'in kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdırellez'in Orta Asya, Orta Doğu ile Anadolu kültürlerine ait olduğu, bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yönündedir. Eski Türkler 21 Haziran'da baharın gelişini kutlardı. Günümüzde de Anadolu'da dilek dilenmiş kâğıdı ağaca asma, ateşten atlama gibi eski Türk ritüelleri devam etmektedir. Yine de Hıdırellez'i tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk Çağ'dan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Osmanlı itibarıyla Balkanlar ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle belli başlı sevinç kutlamaları yapılmaktadır. Kimi yazılı eserler bu tipteki en eski ritüellerin milattan önce Mezopotamya'da Ur şehrinde yapıldığını göstermektedir. Kışın bitişiyle "Tammuz" ismi altında kutlanan bu ritüeller Mezopotamya ovasını sulayan Fırat ve Dicle nehirlerinin uyaran gücünü temsil etmektedir.