Korkunç olay 7 Haziran 2021 günü İstanbul Kadıköy'de yaşandı. İzmir'de bir hastanede hemşire olarak görev yapan 29 yaşındaki Şebnem Köker hafta sonu İstanbul'a geldi. Erkek arkadaşı Timuçin Bayhan ile pansiyonda kaldı. Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde hemşire Köker'in 3. kattan düşerek hayatını kaybettiği belirlendi.
İşte o saatten sonra genç kadın "intihar mı etti yoksa bir cinayete mi kurban gitti" soruları akıllarda dolaşmaya başladı. Tutuksuz yargılanan Bayhan hakkında müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
YÜKSEKTEN DÜŞMEDE "İNTİHAR MI CİNAYET Mİ" AYRIMI GÜÇ
Kafalardaki soru işaretlerini gidermek adına mahkeme Köker'in ölüm sebebi, itilme veya atılma bulgusu var mı, olay yerinde 3'üncü bir kişi bulunuyor muydu gibi durumların tespitini istedi. Adli tıp uzmanı bilirkişi dava dosyasındaki 104 ayrı delili tek tek inceledi ve hazırladığı 8 sayfalık raporunda dikkat çekici tespitlere yer verdi. Yüksekten düşmeye bağlı ölüm olgularında ölümün intihar veya cinayet olup olmadığının belirlenmesinde güçlüklerin ortaya çıktığı ancak vücutta yüksekten düşmeye bağlı yaraların dışında başka yaraların tespit edilmesi ve yorumlanmasıyla cinayet kanaatine de varılabildiği kaydedildi.
"AŞAĞI İTİLDİYSE EK YARASI OLMAZ"
Köker'in otopsi tutanaklarına göre vücudundaki yaraların yüksekten düşmekle uyumlu olduğu, yüksekten düşmesinin de intihar veya kaza dışında bir durumla gerçekleştiğini gösteren herhangi bir yaralanması olmadığı kaydedildi. Ancak raporda, "Odada bulunan bir kişi tarafından aniden aşağıya itilmesi durumunda vücudunda mevcut yaralar dışında ek bir yaralanmanın olmaması mümkündür.
Otopsi raporuna göre ileri derecede sarhoş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum, pencerenin pervazında otururken başkası tarafından itilmesini kolaylaştıracağı gibi intihar kastı olmadan ve başka bir kimsenin etkisi bulunmadan kendi kendine kazayla düşmesini de kolaylaştıracaktır" tespiti dikkat çekti.
"3. KİŞİ VAR MI" TARTIŞMASINA SON NOKTA
Olay yerinde 3'üncü bir kişinin varlığını gösteren bir bulgunun mevcut olmadığına vurgu yapılan bilirkişi raporunda, bazı örneklerde sanığın genetik yapısı dışında farklı bir kadın kişilikten söz edildiği ancak Köker'den kan örneği alınmadığı ve karşılaştırma yapılmadığı bilgisine yer verildi. Bu nedenle de 3. bir kişinin varlığının anlaşılmaması gerektiği belirtildi.
