1930'lu yılların sonunki pek çoğunuzun ilk defa göreceği hazin ve hüzün dolu görüntülerine bakın! Osmanlı İmparatorluğunun sarayları ve şaşaası üzerine çok söz söylenir. Çok slogan atılır. Art niyetli insanlar kafalarındaki sapık dünyayı 'Harem'e mâl eder. Oysa Avrupa'nın ve Rusya'nın başkentlerindeki sarayların insanlarımız tarafından gezilmeye başlandıktan sonra daha iyi fark edilmeye başlandı ki; Bizim saraylarımız yapıldıkları çağlarda Dünyanın en mütevazı ve en sade saraylarıdır. Unutulmasın ki, Osmanlı İmparatorluğu 'Büyük Devletler' denilen kategoridendir. Hatta 1400 ile 1750 li yıllar arasında dünyanın en büyük tek hakim gücüdür. Büyük devletlerin kendilerine göre protokolleri vardır ve bu protokollerin kendine göre gerekleri vardır. 19. yüzyıldan itibaren dünya üzerinde tamamen değişen bu protokol kurallarını hiç şüphesiz ki bizim Topkapı Sarayı'nın kaldırması mümkün değildi. Sultan Abdûlmecid Han'dan itibaren Osmanlı padişahlarının kullanmayı terk ettiği saray, o tarihten itibaren arşiv, hazine ve maliye bürokratları tarafından kullanıldı. Ayrıca tahta çıkan Osmanlı padişahları da tahta çıkma ve biat merasimlerini hatta bazıları kılıç kuşanma merasimlerini burada yaptı. O tarihlerde sağlam ve kullanmaya müsait olduğu tarihi belgelerden anlaşılan saray, ne oldu da 1930'lu yılların sonunda yani saltanatın kaldırılışının 16, hilafetin kaldırılışının 18. senesinde resimlerden de anlaşılacağı üzere tam bir harabe ve yıkıntı haline gelebildi. Bu sorunun uzmanlar tarafından açıklanmaya ihtiyacı vardır. Bir yapıyı kendi haline bile bıraksan 16 senede bu hale gelmez. Ben sözlerimi uzatmadan resimlere geçiyorum. 622 yıllık köklü bir maziye sahip Koca Osmanlı İmparatorluğunun en büyük sarayı olan Topkapı Sarayı'nın 1930'lu yılların sonundaki pek çoğunuzun ilk defa göreceği hazin ve hüzün dolu görüntüleriyle İmparatorluğun 400 sene dünyayı idare ettiği tarihi Topkapı Sarayı'nın can yakan vaziyeti… İstanbul'un 98 yıl önce havadan çekilmiş fotoğrafları 19 Mart 1918 günü Yeşilköy'den havalanan bir Alman zeplini İstanbul'u fotoğraflamış. İşte o fotoğraflar. Gökyüzünden Yeşilköy Yeşilköy'den havalanan zeplin Marmara Denizi üzerinden Tarihi Yarımada ve İstanbul Boğazı girişini fotoğraflamış Gökyüzünden Fatih Camii ve çevresi Zamanın Seraskerat'ı yani Savunma Bakanlığı günümüzün İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yerleşkesi. Seraskerat arkasında ise Süleymaniye Camii görünüyor. Gökyüzünden Haliç ve Unkapanı Köprüsü'ne bakış Haliç semalarındaki zeplin bir gemi üzerinden fotoğraflanmış Haliç semalarındaki zeplin bir gemi üzerinden fotoğraflanmış Tarabya Koyu Ma-i Cari Tabyası bölge halkının söylemiyle Macar Tabya yani Rumeli Kavağı 1918 yılında havalanan zeplinin kaç uçuş yaptığı bilgisine ulaşamadım fakat İstanbul'un yine zeplinden çekilmiş başka fotoğraflarına da rastlamak mümkün. Almanya'dan satın alınan Parseval-9 Ayastefanos'ta, 23 Temmuz 1913 Topçu Kışlası'nın talimhanesinde yapılan bir uçuş denemesi 1909 yılında çekildiği belirtilen bu fotoğraf karesi muhtemelen balondan yakalanmış. 1912 öncesi kullanılan ahşap Galata Köprüsü görünüyor. 1963 İstanbu 1965 İstanbul 60'lar Aksaray Meydanı 1950'ler Unkapanı Salacak... 60'lar - 2015 İstinye Tersanesi.. 1960 - 2015 1912 yılında bir Fransız şirketi tarafından kurulmuş, yüzer havuzları İngiltere'de yapılmıştır... Birinci Dünya Savaşı sırasında havuzlama ve onarım üssü olarak kullanılan tersane 1938 de kamulaştırılır. Gemi bakım ve onarımı yanında 1950'lerden itibaren yeni gemi inşaatı da yapılır.. 1984'de Türkiye Gemi Sanayii AŞ'ye devir olur... 1930 larda Sarıyer, Büyükderede Deniz Yolcu Uçağı.. Sivil alanda deniz uçakları ile tarifeli seferler ilk kez 1924 yılında İstanbul, Büyükdere Limanında İtalyan Aero Espresso Havayolları şirketi ile İstanbul-Atina-Brindisi ve İstanbul-Atina-Rodos güzergahlarında Dornier Wal tipi uçaklarla yapıldı ve 1936 yılına kadar devam etti.. Kalamış - Köhne Çay Bahçesi.. Bir zamanlar.. Ortaköy.. 1964.. Solda gördüğünüz gibi camii restorasyondan geçiyor.. 1960 başı göçme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca ciddi hasar oluşmuştu.. Halk arasında Ortaköy Camisi olarak bilinen Büyük Mecidiye Camii, 1853'te dönemin padişahı Sultan Abdülmecid tarafından Mimar Nigoğos Balyan'a neo barok tarzında yaptırıldı. Günümüze kadar 1862-1866-1894-1964 ve 1984 yıllarında tam 5 kez kapsamlı onarım Üsküdar Doğancılar Parkı.. 1940 ve günümüz.. 'Doğancılar Parkı, Üsküdar'ın tepe noktası olan Doğancılar semtinde kurulmuş parktır. Tarihte av yapılan bir tepedir. 4. Murat Dönemi'nde de, Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Galata'dan uçup ilk ayak bastığı yer olarak da bilinmektedir. Kültürel ve tarihsel simgelerinin bır çoğunu yitirse de hala Üskudar'ın yeşil bölgelerinden biridir.' diyor Selamiçeşme.. Nereden nereye.. üst resim..1938 alt resim ..2015.. alt resimde çeşmeyi arıyorsanız sağdaki ağacın arkasında.. Çeşme hakkında biraz bilgi isterseniz buyrun.. Şûhi Kadın ( 'Harem çalışanı namus örneği Şuhi Kadın hazretleri' diyor II. Mahmut. Ayazma camiinde yatıyor) tarafından 1800 yılından daha önce bir tarihte burada bulunan bir çeşmenin yerine yaptırılmıştır. Selami Çeşme, Bağdat C Çamlıca Tepesinden Boğaza bakış.. 70 başları.. Elmadağ, Cumhuriyet Caddesi.. 60 sonları Bostancı.. 70 başları.. Önde plaj, arkada açık hava Deniz Sineması.. Bostancı.. 70 başları.. Önde plaj, arkada açık hava Deniz Sineması.. Karaköy.. 70ler.. Araba Vapurundan boğaz manzarası.. 50 sonları.. Bebek.. 1960'lı yıllara girerken.. İstanbulun ilk taksi durağı.. Eminönü 1925.. 1915.. Bandırma Vapuru (alt soldaki ilk vapur) Karaköy rıhtımında ıvır zıvır işlerle vakit geçirip 4 sene sonrasını bekliyor.. İlk resim ; 50 sonları Beşiktaş Çarşı girişinde olan şirin bir benzinci. Resim: 1954 senesinde Migros Gezici Kamyonlarının bütün şehri gezerek yaptıkları tanıtım konvoyu Galata köprüsünde görülmekte.. Sol altta satış yapan bir Migros kamyonu.. Yeni nesil çoğunlukla Migros'u Koç grubunun kurduğunu zanneder.. Ancak Migros zamanın başbakanı Menderes'in 'ürünlerin güvenilir ve ekonomik fiyatlarla halka ulaştırılması' talimatının sonucunda 1954 yılında İsviçre Migros Kooper Ortaköy Dereboyu Caddesi Ortaköy Deresi iken.. 1944.. Ulustan başlayan dere Ortaköyü boydan boya geçerek denize dökülürdü.. Çırağan Sarayı yapıldığında bu bölgede nüfus artınca dere duvarlarla islah edilmişti.. Resimde derenin bu halini görüyorsunuz.. 1970 yılında Boğaziçi Köprüsü projesi dahilinde üstü kapatıldı, Dereboyu Caddesi oldu.. Şimdi derenin suyu aynı Beşiktaştaki Ihlamur Deresi gibi yolun altından denize ulaşıyor... Emek Kahvesi, Yeniköy. 1970'ler.. Haliç... 1946.. 60'lar Rumeli Hisarı.. Şaka gibi.. Tarabya halk plajı.. 70'ler.. İstiklal.. 1980.. Tarabya.. 1985.. 50 başlarında İstanbulda müşteri bekleyen bir taksi.. Bu tarz siyah plakalar arabalarda 1939-1962 yılları arasnda kullanıldı... 1964..Ömür Lokantası, Bahçelievler.. 1973.. Her yer piknik alanı.. Beşiktaş İskelesi.. 50 başları.. 1972 Beykoz.. 1963.. Dolmabahçe ve civarı.. Nefes ve güneş alan bir şehir.. 80 sonları.. Etiler Lisesi.. Öndeki boş arazide şu an 1993 de inşa edilen Akmerkez bulunuyor.. 1930.. Cumhuriyet bulvarı.. Taksime doğru.. Solda Surp Hagop Ermeni Mezarlığı'nın duvarı, sol ilerde Taksim kışlası.. Vatman... Kuşdili Cad.. 50 ortaları.. Vatman... Kuşdili Cad.. 50 ortaları.. 1973.. Sirkeci - Yeşilköy yolu.. Kadıköy'ün Yüzen Evleri... Resim 1,2,3 : Yıl.. 40'lar.. Y.Mimar Ahsen Yapanar'ın ticari olarak imal ettiği yüzen ev.. Takribi maliyet fiyatı 800 Tl. Resim 4 : 70 li yıllar.. Mimar Melih Koray'ın yaptırdığı katamaran ev..Altta iki sandal üstüne dizayn edilmiş.. Resim 5 : 50 li yıllar Moda koyunda yüzen evler.. Resim 6 : 80 li yıllarda Suadiye açıklarında bir yüzen ev.. veee TK 1174 ile optimist de 1966.. Bebek'de lüfer zamanı.. 1960 öncesi.. Unkapanı Atatürk Bulvarı.. Sakinliğe bak.. Silahtarağa elektrik santrali.. 1940 lar.. İstanbulun elektriğini 1952 yılına kadar tek başına sağladı.. Şimdinin Bilgi Üniversitesi Santralistanbul'u.. Silahtarağa Elektrik Santrali, Silahtarağa Termik Santrali ya da kısaca Silahtarağa Santrali, İstanbul'da bulunan eski bir enerji üretim tesisidir. 1945... Hisar ve üstte Robert Kolej.. Taksim Stadyumu'nun avlusunda köpekbalığı sergileniyor,1920'lerin sonu.. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu 1960... AKM inşaatı devam ediyor.. Arçelik inşaatın aluminyum cephe kaplama işini üstlenmiş.. Dolmuşu İcat Eden Adam : Aşçı Halit 1929 ekonomik krizi patladığında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kepenkler bir bir kapanıyor, bütün esnaf gibi taksicilerde kara kara düşünüyordu. Cağaloğlu'nda lokanta işleten Aşçı Halit ise turistlerle ahbaplık kurdukça taksiciliğe de başlamıştı bu sıralarda. Fakat kriz döneminde kontak açmadan evinin yolunu tutuyordu. Daimi müşterisi Musevi bir işadamı işlerin bozulduğunu ve artık taksiye binemeyeceğini söyleyince Aşçı Halit, aynı yöne giden dört müşteriye saatin yazdığı ücreti paylaştırmayı önerdi. Bu önerinin kabul edilmesiyle Taksim – Eminönü dolmuş seferleri de başlamış oldu. Aşçı Halit iyi para kazanmaya başlayınca diğer taksiciler de dolmuş yapmaya başladılar. Ama dolmuşçuluğun resmileşmesi ancak 1954 yılında oldu.. Çünkü tramvay şirketi bu işe karşı çıkıyordu.. İnsanlar tramvay bekleyip sıkış sıkış gideceklerine artık dolmuşlara biniyorlardı.. Belediye 5 kişinin ayrı ayrı para ödemesini kabul etmedi. Bir kişi öderse olur dedi (taksi gibi) ve yıllarca dolmuşlar sanki taksiymiş gibi kabul edildi. Ayrıca dolmuşçuların tramvay hatlarında dolmuşçuluk yapmaları da yasaktı ama bu yasak da belediyece gevşek tutuldu..30 lu yıllardan 1954 e kadar bu böyle devam etti.. 54 yılında dolmuşçuluk taksilerden ayrı plaka ve şartlarla tüm belediyelerce kabul edildi.. Resim: 30 lu yılların başında Sultan Ahmet Çeşmesi önünde taksiler.. Dolmabahçe Sarayı Has Ahırları.. 30 başları.. Has Ahırlar 1939 da yıkıldı. Yerine İnönü Stadı yapıldı.. 2. Dünya Savaşı nedeniyle geciken açılışında (1949) adı İnönü Stadyumu iken 1952'de siyasi nedenlerle adı Mithatpaşa Stadyumu'na çevrildi. Mart 1974'te tekrar İnönü Stadyumu oldu.. Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu (ya da eski adıyla Harbiye Açıkhava Tiyatrosu) inşaatı.. 1946.. Esma Sultan Yalısı 1974 yılı yanmadan bir kaç ay önce.. Adını 32. Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz'in kızı Esma Sultan'dan alan yalı, tarih içinde birçok olaya ve kişiye tanıklık etti... Sultan Abdülaziz'in kızı Esma Sultan(tepedeki küçük resim), 1873 yılında Dolmabahçe Sarayı'nda dünyaya geldi