Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Cüneyt Arkın yazar da olurmuş

"Beni orada buldular.
Çatlak yerlerine yemek kırıntıları dolmuş kaba bir tahta masanın üzerinde başım bükülmüş gülüyormuşum.
Önce korkmuşlar onlar, eşikten güneşin her gün odama düştüğü aynı yerin içinden geçerek usul usul yaklaşmışlar bana. Ben ölmüşüm.
'Zavallı' demiş biri.
Odada duvardan duvara pencere kenarlarına gerili örümcek ağları üzerinde sineklerin bahtsız çırpınışları varmış. Döşemenin bazı yerlerinden vücutları boğum boğum kurtlar çıkıyor, öteye beriye atılmış yiyecek artıkları üzerinden bana doğru yürüyorlarmış.
Tam döşemenin üzerindeki güneşe gelince acele ediyorlar..." Etkileyici bir öykü girişi değil mi? Bu öyküyü sosyal medyada görüp Twitter'da da paylaşmıştım.
Bu satırları henüz Cüneyt Arkın olarak anılmadan önce, 1960 yılında Fahrettin Cüreklibatır yazdı. Cüneyt Arkın 'İnsan Çiti' adlı öyküsünü 23 yaşında tıp fakültesinde okurken kaleme almış. 'İnsan Çiti', Mayıs 1960'ta A Dergisi'nin 28'inci sayısında yayınlanmış. Arkın, öyküde yeni ölmüş bir insanın çürümeye başlarken yaptığı zihinsel yolculuğu anlatıyor. Google'da ararsanız mutlaka bu öyküyü bulursunuz.
Kafkavari anlatım, betimlemeler, üslup ve kelime seçimleri çok başarılı. Arkın, bir röportajında gençliğinde hayalinin yazar olmak olduğunu söylemişti. Eğer yazmaya devam etseydi, şu anda Arkın'dan Türk edebiyatının usta yazarı diye bahsediyor olabilirdik.
Allah uzun ömürler versin Cüneyt Arkın'a. Onun gibi değerli bir sanatçıya sahip olduğumuz için şanslıyız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA