Günümüz insanının maneviyata olan ihtiyacı hiç olmadığı kadar artmış durumda. Burada maneviyat derken tabii geleneksel inançların da içinde bulunduğu çok geniş bir halkadan bahsediyorum. Hatta giderek bu maneviyatın geleneksel inançların dışına taştığını da gözlemliyoruz. İnsanlık artık "Tanrı" kavramıyla çok meşgul. Öte yandan geleneksel inançların günümüz insanının sorunlarına çareler üretmekte yetersiz kaldığına dair okumalar da mevcut. Hep daha fazlasını, hep daha yenisini isteyen insan için kadim geleneklerin söyleyecekleri elbette sınırlı. Tekilliğin, kuantumun, yapay zekânın, trans hümanizmin konuşulduğu yerde klasik anlatıların yeri neresi olabilir, sorusu geçerliliğini koruyor.
Bizim için bu soruya verilebilecek en dolgun cevap, bu topraklarda doğmuş olan metafizik düşüncedir elbette. 13. yüzyılda temelleri atılan metafizik düşünce "Tanrı-insan" ilişkisini bir anlamda yeniden konumlandırmıştır.
Bu anlamda tasavvuf dünyaya söyleyecek sözümüzün temelini oluşturuyor. Öyleyse bu sözü nasıl söyleyeceğiz? Birçok düşünce pratiğinde yapıldığı gibi geri geri çıkarak tabii ki.

Metafizik düşüncenin bizim için en önemli ismi kuşkusuz Sadreddin Konevi'dir. Metafiziğe İbn Arabi üzerinden sistemli bir okuma geliştiren Konevi'yi ne kadar okuduğumuz ise meçhul. Gençliğimde çok meşhur olan Batılı düşünürleri hatırlıyorum. Mesela bir ara herkes Lacan'dan bahsederdi ama kimsenin Lacan'a dair doğru dürüst bir okuma pratiği geliştirdiğini görmedim. Hep özetlerde kalmış bir deneyimdi.
Batı tandanslı kültür çevrelerinin neredeyse zorla gündemimize soktuğu bu düşünürlerin ancak romantik tarafına meylettik. Lacan'dan birkaç paragraf, Freud'dan bir aforizma, Heidegger'dan medeniyete dair bir salvo.
Tabii burada çuvaldızı kendimize de batırıyorum.
Kendi metinlerimiz dediğimiz eserlere ulaşmak da öyle kolay değildi. Dil engeli, tercüme yetersizliği vb...
Bugün artık o engellerin büyük kısmı aşıldı. Son olarak elimde tuttuğum Sadreddin Konevi'nin Fusûsü'l Hikem'in Ana Konuları kitabı bunun en büyük delilidir.
Bu kitap Füsus'un sırlarına dair bir anlamda yeni sırlar ihtiva ediyor.
Sadreddin Konevi denildiğinde akla artık Ekrem Demirli de geliyor. Tıpkı Konevi'nin İbn Arabi'yi okumada gerçekleştirdiği sistem kurma uğraşı gibi Ekrem Demirli de bizi ister istemez Konevi'yi okumaya yönlendiriyor. 2000'li yıllardan itibaren Demirli'nin Konevi'ye dair teklifini artık görmezden gelemeyiz.
Bugün Fikriyat Yayınları tarafından Demirli'nin çeviri, açıklama ve notlandırmalarıyla yeniden neşredilen Sadreddin Konevi külliyatı elimizin altındaki en önemli kaynaklardan birisi.
Konevi'nin zor okunduğuna dair algı da böylece kırılmış oluyor. Çünkü Fikriyat'ın bu yeni edisyonu ile birlikte Ekrem Demirli'nin notlandırmaları Konevi'nin "sistemi"ni anlamamız için çok büyük bir imkân. İnşallah Fikriyat'ın ve Demirli'nin bu çabası metafizik düşüncenin Türkiye'deki entelektüellerin gündeminde önemli bir yer tutmasına yardımcı olur.

ZEYNEP MERDAN'LA İNSANI KONUŞMAK
Muhit Kitap yine çok önemli işler yapmaya devam ediyor. Denemelerini, yazılarını Lacivert ve Sabitfikir dergilerinde yayımladığımız Zeynep Merdan'ın ikinci kitabı İçine Açan İnsan da Muhit Kitap tarafından yayınlandı. Daha önce Kendilik Cesareti'yle yazılarını bir araya toplayan Zeynep Merdan'ın ikinci kitabı yazmaya ve düşünmeye dair bir güzelleme. Zeynep bence çok önemli bir işi başardı. Hikâyenin ve roman sanatının insanların gündemini doldurduğu şu günlerde "güzel yazı"yı yani denemeyi insanların gündemine soktu. İlk kitabının baskı üstüne baskı yapması bu başarının büyük delili. Peki Zeynep'in mahareti nereden geliyor? Birincisi, batıyı okurken müthiş bir özgüven sahibi. En küçük bir kompleksi yok. Yıllarca okunmuş, üzerine literatür üretilmiş eserleri ve konu başlıklarını kendi çerçevesinden okumaktan çekinmiyor. Bu önemli bir kendilik cesaretidir. Ve denemeciliğin önemli bir vasfıdır. İkincisi yeni insanı çok iyi tanıyor. İçine Açan İnsan'ı yedi bölüme bölmüş: Kün, Kar, Kör, Kor, Kir, Kan, Kül.. Bu bölümler ilgilendiği meselelerdeki serlevhalar aslında. Bize ait olanın bilgisi peşinde bir serüven bu. Biraz ilerisi denemeden düşünceye harekettir. Günümüz insanı dediğimiz o bilmeceye dair en güzel çözümler bu kitapta.