SABAH gazetesi yazarı Hasan Bülent Kahraman bugünkü köşe yazında Demirel'le ilgili şöyle bir anektod anlatır: 'MECLİS'TE ÇOK GÖZYAŞI DÖKÜLMÜŞTÜR' 'Yıllar önce Demirel'i ziyarete gitmiştim. Yasakları yeni kaldırılmıştı, siyasete hazırlanıyordu. Oturup başka meselelerden konuştuk. Söz nasılsa dönüp dolaşıp Musul-Kerkük konularına geldi. Bana önümdeki teybi kapatmamı söyledi. Sonra 'o Musul'un, Kerkük'ün verildiği Meclis'te çok gözyaşı dökülmüştür. Bu konuları da artık yavaş yavaş gündeme getirmek gerekir' dedi. 'Kim getirecek' diye sorduğumda, 'işte' dedi 'sizin kuşak getirir...' Belki de ilk kez yazıyorum bu anekdotu...' Peki Musul meselesi nasıl ortaya çıktı? Günümüze kadarki süreçte neler yaşandı? İşte geçmişten günümüze yolculuk… VERİMLİ TOPRAKLAR ÜZERİNDE Havlan ya da Mavsil de denilen Musul, El Cezire bölgesinde, Dicle Nehri kıyısında, eski Ninova şehrinin batısında kuruldu. Savunmaya uygun coğrafî konumuyla, verimli topraklara sahip olan şehir, antik çağdan sonra Hıristiyanlığın önemli bir merkezi haline geldi. Halife Ömer zamanında İslâm idaresine giren Musul, Emeviler ve Abbasiler döneminde de önemini korudu. HER YERİNDEN TARİH FIŞKIRAN ŞEHİR 1092 yılında Büyük Selçuklu, daha sonra Atabeklerin yurdu olan Musul, I. İmadeddin Zengi (1127-1146) zamanında mamur bir belde oldu. Şehrin eski surları tamir edilerek muhteşem binalar ve bahçelerle süslendi. Bu bölgede yaşadığı söylenen Yunus, Daniel, Circis gibi peygamberler adına türbe ve makamlar inşaa edilerek ziyaretgâh haline getirilmiştir. Çarşı meydanında İmadeddin Zengî'nin tamir ettirdiği Emeviye Camii, Nureddin Zengî'nin yaptırdığı Ulu Camii, Mücahideddin Kaymaz'ın Dicle kenarındaki Mücahidî Külliyesi önemli yapılar arasında yer aldı. Bedreddin Lülü zamanında (1233-1251) Musul en parlak dönemini yaşadı. Tepede iç kale, düzgün caddeler, çoğunun üzeri kubbe ve tonozlarla örtülü kâgir evler, cami, türbe, saray ve hanlarıyla Musul, seyyahların anlatmakla bitiremediği bir şehir oldu. 646 (1288) yılı havadisinde İbn-i Fevtî, Musul'un mamur olduğunu, Bağdad sel taşkınına maruz kaldığından, Musul'un Hatuniye mahallesindeki Türkmen çarşısının dolup taştığını, Bağdadlıların alışverişlerini buradan yaptıklarını kaydeder. TÜRK ŞEHRİ KARAKTERİNİ YİTİRMEDİ Bugün, 1 milyon nüfusu ile Irak'ın en önemli şehirlerinden biri olan Musul, Türk şehri karakterini yitirmemiştir. Hızla gelişen modern şehircilik akımına rağmen, sağlam malzemeli yapı dokusu ile Dicle boyunca tarihi canlılığını korumaktadır. Bölgede bulunan mermer cinsi taş sayesinde bütün yapıların cepheleri sütun ve kemerlerle donatılmıştır. UZUN YILLAR MÜSLÜMANLARIN ELİNDE 637 tarihinde Müslümanların eline geçen Musul, uzun yıllar Osmanlı idaresinde kaldı. Mondros Mütarekesinden sonra İngilizler tarafından işgal edilen Musul, Mütarekeden sonra işgal edildiği için Misak-ı Milli sınırları içerisinde yer alıyordu. LOZAN'DA BİLE ÇÖZÜLEMEYEN MESELE İngiltere zengin petrol kaynaklarına olan yakınlığı sebebiyle Musul'u Türklere vermek istemiyordu. Musul Meselesi Lozan'da çözümlenemedi. Musul Sorunu, Lozan Antlaşmasından sonra Türkiye ile İngiltere arasında uzun süre anlaşmazlık konusu olduktan sonra 1926'da çözümlendi ve Musul Irak sınırları içinde kaldı. Bugün de, Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Irak Federal Cumhuriyetiarasında belirsiz bir statüye sahiptir. PKİ BUGÜN NE OLDU? DAEŞ'e havadan vuran Türkiye, Musul'daki aşiretlerin çağrısı üzerine operasyonu derinleştirdi. Ankara'dan gönderilen çok gizli üç zarf İstanbul, Bolu ve Siirt'teki birliklere 'Görevimiz Musul' emrini verdi. 6 bin asker ve 25 tank film gibi bir operasyonla Kuzey Irak'a geçti. ZARFLARLA ULAŞAN GÖREV EMRİ Türkiye DAEŞ'in Musul'dan süpürmek için harekete geçti. Suriye ve Irak topraklarında terör saçan DAEŞ, 2 yıldır hüküm sürdüğü Musul'da yeni saldırılara başlayınca Musul Aşiret Birliği Ankara'ya çağrı yaparak yardım istedi. Aşiret Birliği, Irak yönetiminin, DAEŞ'in Musul'a geldiği ilk günde silahlarını bırakarak kaçtığını hatırlatarak 'DAEŞ son dönemde şiddetli saldırılar yapmaya başladı. Bizi burada bırakmayacaklar, bizi yok edecekler' diyerek Ankara'ya çağrı yaptı. Bunun üzerine Genelkurmay'dan hareket eden 3 ulak, İstanbul Maltepe Zırhlı Birliği, Siirt 3. Komando Tugayı ve Bolu Dağ Komando Birliği'ne çok gizli ibaresi bulunan zarflarla görev emri götürdü. GİZLİLİK BAŞARISI Zarfların birliklere ulaşmasının ardından harekat başladı. Türkiye'nin dört bir yanından sınırı tank ve askeri araç sevkiyatı yapılırken tüm bunlar Rus uçağının düşürülmesi sonrası yaşanan hareketlilik içinmiş gibi gösterildi. Diğer taraftan görev emri ulaşan üç birlikten art arda kalkan uçaklar astsubay ve subaylardan oluşan özel eğitimli birlikleri Kuzey Irak'a taşımaya başladı. Eş zamanlı olarak sınıra yığılan tanklar ve askeri araçlar, mühimmatlar da Musul'a sevk edildi. Operasyon, Aselsan'ın geliştirdiği KORAL-ET elektronik taarruz sistemleri sayesinde kimsenin ruhu bile duymadan gerçekleşti. Düşman saflarındaki tüm radar ve haberleşme sistemlerini kör eden KORAL-ET, Musul'a hareket eden uçakları ve sevk edilen askeri araçları gizlemeyi başardı. SÜPERME OPERASYONU Üç tugaydan oluşan yaklaşık 6 bin asker, 25 tank ve 140 askeri araç başarıyla sınırı geçerek Musul Başika kentine gönderildi. 1 grup asker de önceki gün itibariyle Kerkük'e ulaştı. Türk ordusunun sınırı geçmesiyle belirli noktalardan Irak Bölgesel Kürt Yönetimi topraklarındaki bazı noktalara PKK'nın uzantısı olan PYD güçleri tarafından saldırı hazırlığı tespit edilince, askerlerimiz teröristleri tek tek avlayarak ilk operasyonunu da gerçekleştirdi. 64 PYD'li imha edilirken cesetlerden 9'unun boyunlarında İsrail'i temsil eden Davut Yıldızı işareti bulundu. Musul ve Başika'da mevzilenen askerlerin DAEŞ'e karşı karadan süpürme operasyonuna başladığı öğrenildi. Türk askerinin Başika çıkarması, Irak yönetimini şok etti. Bağdat'taki Türk Büyükelçisi Faruk Kaymakçı, Irak Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. 'Türk askerleri Bağdat yönetiminin bilgisi olmadan Irak toprağına girmiştir' denildi. Mehmetçik'in Musul'dan çekilmesi talep edildi! 'KORAL' ETKİSİ Musul operasyonu, bölgede birçok askeri güç olmasına rağmen büyük gizlilikle gerçekleşti. Tehdit oluşturan füze, uçak ve radar sistemlerini, sinyal karıştırma özelliği ile etkisiz hale getiren, ASELSAN yapımı 'KORAL' adlı yerli hava savunma sistemi, sınır hattına sevk edilerek aktif hale getirildi. 100 kilometre çapında tüm kuvvetlerin radar sistemleri bu sayede kör edilince havadan ve karadan gerçekleştirilen sevkıyattan kimsenin haberi olmadı. DÜNYADAN DESTEK YAĞDI Türkiye'nin Musul çıkarması dünyada geniş yankı buldu. - IRAK BÖLGESEL KÜRT YÖNETİMİ: Durumdan memnunuz. - ABD: Operasyondan haberimiz yoktu. - İNGİLTERE: Bilgimiz dahilinde değil. - Suudi Arabistan: 8 bin gönüllü asker de Türk ordusuna katılacak. - KUVEYT: Türkiye DAEŞ'İ süpürecek. - IRAK: Türkiye, Irak'ın egemenliğini ciddi bir şekilde ihlal ediyor